Epeydir bu mekanda küçük dostlarımızı ihmal ettiğimi düşündüğüm için bu Gökhan Özcan yazısını mutlaka kedisever ve sevmez okurlarla paylaşmak sırası geldiğine karar verdim. Her ne kadar kedilerin hayatımda ve evimde çok özel bir yerleri varsa da Özcan yazısını koymamın en önemli sebebi yazının ana fikrinin kedi-insan ilişkisi ile sınırlı kalmayıp, eşref-i mahlukatın diğer mahlukata bakisi ile ilgili olusu. Bu benim her gün üzerinde düşündüğüm mevzulardan birisi. Yazıda “alerji yapmayan kedi” üreten modern insanin temsil ettiği, dünyayı kendisinin oyun bahçesi, copluğu, tüketim maddesi olarak gören ihtirası, tamahı sinir bilmez modern insanin “gelişme, ilerleme” adi altında hayati yalnızca diğer canlılar için değil kendisi için de sunileştirdiğini, tahrip ettiğini anlatıyor.
Bu her şeyi kendinin zanneden insanlığın mikrokozmunu ben sık sık gözlüyorum, sokaklardaki sahipsiz kedi köpeklere mama verirken, yada duyuyorum hayvan severlerden mail gruplarından, gazetelerden. O sahipsiz, korumasız dünya güzeli, korkak ve masum yavrucaklara mama verdiğim için bana müdahale hakkini kendinde görenlerden biri rütbe çekti bana “ben hukukçuyum” diyerek. “Hemen şurada” oturuyormuş hukukçumuz. Ondan dolayı sokaktaki kedilere mama verdiğimde onun hakkini ihlal ediyormuşum. Kendisine apartman dairesi tapusunun hangi hakları tevdi ettiğini, mülkiyet hakkinin sınırlarını ve biz insanların buralara beton yığınları dikip tapular çıkarmadan önce o masum yaratıkların buralarda olduklarını ve tabiat ile ahenk içinde yaradılış gayesine uygun olarak milyonlarca sene yasadıklarını söyledim. Tepkisi “yok, ya” olduğu için anlayıp anlamadığından emin olamadım ama en azından kolay yenilir lokma olmadığımı anlamış olması yeterli idi benim için.
Eşref-i mahlukat arasında hayvanlara birer meta olarak bakma eğilimi herhangi bir sosyal grubun tekelinde değil. Her ekonomik veya sosyal grup bu kibrin değişik yansımalarını sergiliyor. Modern yada seküler dediğimiz Bati kültüründen etkilenen kesim arasında kedi köpek besleyen insan şayisi gittikçe artıyor ama bunu yapanların önemli bir kısmı gerçek hayvan sevgisini içselleştirebilmiş olanlardan çok bunu bir Batılılaşma sembolü olarak algılayanlar. Veterinerlerin bekleme odalarında sohbet ettiğim birçokları kedi sevip köpekten nefret ettiklerini, yada tam tersini söylediler. Bazılarının ise sadece kendi kedilerini veya köpeklerini sevip sokak hayvanlarına karsı hiçbir sempati beslemediklerini müşahede ettim. Kendilerine söylemedim ama onlar sadece kendilerini seviyorlardı kanımca.
Dindar kesim arsındaki hayvanlara bakış her ne kadar Yaratandan ötürü hayvanlara insaflı davranma İslam ahlakinin bir parçası olarak benimsenmiş olsa da hayvani meta olarak görme İslam’daki onların insanlara hizmet için var oldukları nasını adeta mutlak sahiplik olarak algılama olgusu hakim. Çoğu dindar insanlar havlayarak sokakta çocuklarını korkutarak rahatlarını bozan köpeklerin, çöpleri dağıtan kedilerin itlaf edilmesi ile ahlaki veya dini acıdan problem görmüyorlar. İslam ve hayvan sevgisi mevzuunu ilerde detaylı olarak ele almayı düşündüğüm için simdi sözü Gökhan Özcan’a bırakayım.
Gökhan Özcan
gozcan@yenisafak.com.tr
Kediniz gerçekten kedi mi?
Bu bilim adamları beni gerçekten sinirlendiriyor. Ne ürettiklerini söylüyorlar, biliyor musunuz? İddialarına göre “alerji yapmayan kedi” üretmişler… Kedi üretmek ne demek yahu? Anne kedi ve baba kedi dünyada bütün çiftlerin yaptığını yaparlar ve yavru kedi dünyaya gelir. Kedi üretilmez, o bir canlıdır, bir mal ya da hizmet türü değildir. Nasıl kedi besteleyemez, kedi demleyemez, kedi mayalayamazsanız, aynı şekilde kedi üretemezsiniz. Çünkü yeryüzünün geride bıraktığı asırlar boyunca tek bir kedi bile fabrikasyon etiketi taşımamıştır. Siz ancak kedilerin genleriyle oynarsınız, sapına kadar kedi olan kedileri kedi olmayan ucubelere dönüştürebilirsiniz. Siz yapamazsınız, ancak bozabilirsiniz. Dayanıklı domates ürettik dediniz, ortada ağız tadı bırakan bir tek domates kalmadı. Dayanıklı çilek ürettik dediniz, çileği üstüne şeker serpiştirmeden yiyemez olduk. Koltuk altı kokularını gideren spreyler ürettik dediniz, ozon delindi. Yıpranmayan zemin döşemesi ürettik dediniz, üzerine basan kanserin kapsama alanına girdi. Enerji sorununu kökünden çözecek nükleer teknolojiyi ürettik dediniz, bugün bir coğrafya dolusu insan uzun vadeli ölümcül yara bereler içinde…
Şimdi de kalkmış alerji yapmayan kedi ürettik diyorsunuz… Kediler huylu hayvanlardır, ne yaptınız yavrucaklara… Kedi kime alerji yapıyorsa, bu alerjisi olanın sorunudur. Kediye ne? O lüzumsuz kişiler, “Hem kediye alerjim var, hem de kedi istiyorum” diyorsa, gidip onların genleriyle oynayın, onların alerjilerini kurcalayın. Masum kedilerden ne istiyorsunuz?
O kadar sinirlendim ki, size hadise nedir, nakledemedim. Efendim bu lüzumsuzluk da, hamburger, kola, george bush serisi, madonna ve steven spielberg gibi cümle lüzumsuzluk gibi ABD’den çıkıyor. Onlar rüya ülke diyorlar, ben kabus ülke diyorum. O kabus ülkede faaliyet gösteren bir biyoteknoloji (bu birleşik kavram benim için fevkalade sabıkalı bir kavramdır) şirketi, kediye alerjisi olanlar da ceplerinden kedi başına 4000 dolar verip kedi edinebilsinler diye, bu minik sevimli hayvanlarda alerjik tepkileri tetikleyen belli bir protein türünü genetik müdahalelerle azaltmışlar. Olmuş size alerji yapmayan kedi… Peki ama o kedi mi? Mesela hapşırmayan insan yapsanız, o insan olur mu? Ya da kulağı çınlamayan, gözü seğirmeyen, dizine o tıbbi çekiçle vurduğunuzda bacağı zınk diye tepeye fırlamayan insan… Yahu böyle insan olur mu? Böyle kedi olur mu? Ne bileyim böyle domates olur mu? Böyle dünya olur mu? Bir de adlarının önündeki bilim adamı kondurmasından utanmadan alerji yapmayan kedileri doğal yöntemlerle ürettik diyorlar? Nasıl yani, bir münasip Mart ayında, bir münasip çatıda filan mı?!!! Bırakın Allah aşkına, yıllar boyunca deney farelerinin haysiyetiyle oynayarak fare neslini maskara ettiniz, şimdi de kedilere mi sıra geldi? Yakında National Geographic’e belgesel çekecek aksiyon kalmayacak tabiatta, bilesiniz?
Tehlike ne biliyor musunuz, insanoğlu denen haddini bilmez yaratıkların, dünyadaki her şeyin kendilerine ait olduğunu varsayması… Üstelik kesinlikle de doymuyorlar. Hep daha fazlasını istedikleri için, ne onların zihinlerinde, ne tabiatta denge menge kalmadı. Onlar çanta yapmak için timsah neslini, kürk yapmak için leopar neslini, zıkkımın pekini yapmak için deniz ayısı neslini kuruttular. Şimdi aynı hızla insanlığı öldürüyorlar. Onlara hışımla yazıklar olsun diyeceğim, ama bize de yazık oluyor bu arada.
Kediler kedi olmazsa, insanlar nasıl insan olacaklar ki!
Bekir Bey,
Budur, budur, budur! Başka hiçbir şey söylemeye gerek duymuyorum.
BeğenBeğen
Tesekkurler dostum; sizin boyle dusundugunuzden emindim.
BeğenBeğen
Ağabey, hem senin hem de Gökhan Özcan’ın yazısı harika.
Şuraya bakar mısınız ne kadar da doğru:
Şimdi de kalkmış alerji yapmayan kedi ürettik diyorsunuz… Kediler huylu hayvanlardır, ne yaptınız yavrucaklara… Kedi kime alerji yapıyorsa, bu alerjisi olanın sorunudur. Kediye ne? O lüzumsuz kişiler, “Hem kediye alerjim var, hem de kedi istiyorum” diyorsa, gidip onların genleriyle oynayın, onların alerjilerini kurcalayın. Masum kedilerden ne istiyorsunuz?
İslamî kesimin de bir tahlilini yapmanı bekliyorum. Hayvan sevgisi ile ilgili nasslardan da yardım alarak bu konuyu işlemek gerek. Birkaç hadise dayandırılan bir (köpekler ile ilgili) mesafe var çünkü..
Hayvanları çok severim. Lisede iken akvaryumum ve muhabbet kuşum vardı, kuşum öldü, balıklarımı da kardeşime bıraktım, evlenirken.
Daha sonra kendi evime aktarayım ya da yeni bir akvaryum kurayım dedim, hayvancıkların özgürlüğünü kısıtlıyorum düşüncesiyle vazgeçtim. Tekrar muhabbet kuşu da sırf bu yüzden almadım. Aslında bir çift alsam olur mu bilmem?
Sen böyle yazdıkça benim de eve bir kedi alasım geliyor. Hijyen sorunu korkusu var eşimin yoksa ben çoktan alacağım. Çocuklar çok küçük daha..
Ne kadar da sevimliler yukarıdaki resimlerde. Vardı benim kedim bekarken, anlatmıştım belki. O kadar tatlıydı ki. Sokakta yavru iken bulmuştum. 17 Ağustos depreminde panik sırasında kaçtı, aradım taradım bulamadım. Bir daha da dönmedi. 😦
Eşimde çok sever; onun da varmış kedisi bekarken ama tek korkusu hijyen işte..
Bakalım..
BeğenBeğen
Bekir Bey harika bir yazıymış.
“Kediler kedi olmazsa, insanlar nasıl insan olacaklar ki! ”
Hayvansever biraz da korkar ve evime almazlardanım ben. Annem bir balık aldı oğluma içim daraldı. Zaten o da yaşamadı. Ev ve hayvan fikri bna hiç cazip gelmiyor. Ama oğlum başladı köpek alalım falan diye. Eşim hayatta kabul etmez heralde. Ben ise sırf hayvanın yeri orası değil diye kabul edemiyorum. Bakalım neler olacak…:)
BeğenBeğen
bekir bey, sizin de özcan bey’in de yazısı muhteşem. o hukukçu olduğunu söyleyen bey de bırakın eğitim almayı, insan olarak bile terbiye almamış. keşke hiç konuşup sinirinizi bozmasaymışsınız.
gerçekten de”kediler kedi olmazsa, insanlar nasıl insan olacaklar ki!” olamaz! zaten pek de kalmadı.
kendinize çok iyi bakın bekir bey. sevgilerimizle,
BeğenBeğen
Tesekkurler dostlar! Bu guzel yaratiklar (kedi, kopek, kus, maymun, tilki hepsi..) hakkinda soylenen guzel sozler beni ne kadar muthassis ediyor bilemezsiniz. Bakin isin bir guzel tarafi da siyasi, felsefi olarak farkli noktalarda bulunabilen insanlar bu masumiyet, guzelligi, ve hayatimiza sessiz sedasiz kattiklarini dusunmeye baslayinca ortak payda buluyorlar insanliklarinda. Bu konudaki hassasiyetin artmasi beni bir Filistinli, Lubnanli veya Darfur’lu cocuga gosterilen sefkat kadar memnn ediyor; belki daha bile fazla. Cunki o cocuklar kendileri icin belki birkac soz soyleme, belki beseri mahkemelerde hak iddioa etme kpasitesine sahipler bu masum dostlar aksine.
SDuat Bey, E0mne Hanim, “hijyen’ Sorunu gercekten abartiliyor bizde; ben onlarla yemek tabagin paylasmis biriyim; TV’de goruyorsunuz kopeklerin bebeklerin agizlarini yaladigini; ilginctir bu “hijyen” endiseleri aslinda bu bakimdan hassasiyetin az oldugu toplumlarda hayvanlar soz konusu oldugunda gundeme geliyor.
e-mine Hanim
“onlarin yerinin evlerin ici olmadigi” heryerin “evlerin ici” haline getrilmedigi modernlik oncesi zamanlara ait. Evlerimizi kaldirip, taiati onlara birakmak biraz zahmetli olcagina gore, evlerimize de gormek zorundalar; bu onlarin arzusu da degil. nsanin dunyayi getirdigi halin tabii sonucu. BIr de boyle bakin.
Gecen hafta Ece Hanim, bu hafta Suat bey kedi almaktan bahsettiler; ne guzel! Ssuat Bey kardesim, gecen Ece Hanim’a da saniyorum ayni seyi soylemistim: Bu karli ticaret “kazan, kazan” formulu. Onlarin hayatiniza kattiklari karsiliginda akldiklariniz her halukarda cok fazla. Ben kefilim; eminim Metin Be ve Per Hanim da oyledir. Almazsan sana kopek hediye ederim ona gore!
BeğenBeğen
Yaw simdi bir goz attim yazdiklarma da diger kelimeler neyse, isimlerinizi de kaletmisim; bu ilk te degil ustelik! Affoluna.
BeğenBeğen
hiç önemli değil, bekir bey:))
BeğenBeğen
Suat Bey ve E-mine Hanım, duydunuz Bekir Bey’in sözlerini, ona göre!
Ayrıca, E-mine Hanım, eşinize teessüflerimi iletmenizi hassaten rica ediyorum.
BeğenBeğen
Sevgili ağabeylerim,
Tek endişem tüy.. Başka endişem yok; benim de eşimin de.. Tabii tüylerin çocukşlara ne gibi etkileri olur onu da tam bilmeden önyargılı bir yaklaşım bizimki de o ayrı..
(Bekir abi harf katliamları hiç önemli değil..)
BeğenBeğen
Ben seni tuy konusunda ikna edecegim! Ikna olunacaaaak! OL! Burasi Turkiye; sincik irticaligin luzumu yok! Back me up Metin Bey! Yoo, sahiden sana bu mevzuda bilimse yazilar bulup gonderecegim. Simdilik su kadarini soyleyeyim: Bu fazla abrtilan bir problem. Kisa tuyluleri seciginde hemen hemen bertaraf edilir.
BeğenBeğen
Cok hos yazi.. Resimdeki kediler de cok sevimli.
(ne kadar da banal yaziyorum))
BeğenBeğen
🙂
ben de suratımda tebessüm hala fotoğrafa bakıyorum …
yazı çok hoşmuş Bekir bey..
sevgilerimle
BeğenBeğen
Hayvan sevdalisi bir kofana kilikli kadin TV’de aynen su lafi etmisti :
“-basörtülü kadinlar hayvanlari sevmiyor, nefret ediyorlar” )))))))))
BeğenBeğen
Tehlike ne biliyor musunuz, insanoğlu denen haddini bilmez yaratıkların, dünyadaki her şeyin kendilerine ait olduğunu varsayması… Üstelik kesinlikle de doymuyorlar. Hep daha fazlasını istedikleri için, ne onların zihinlerinde, ne tabiatta denge menge kalmadı. Onlar çanta yapmak için timsah neslini, kürk yapmak için leopar neslini, zıkkımın pekini yapmak için deniz ayısı neslini kuruttular. Şimdi aynı hızla insanlığı öldürüyorlar. Onlara hışımla yazıklar olsun diyeceğim, ama bize de yazık oluyor bu arada.
Kediler kedi olmazsa, insanlar nasıl insan olacaklar ki!
bingo! diyorum..
Bizler kadar bencil bir yaratık daha yok dünyada..
Kendi türünü öldürmek için bu kadar yatırım yapan, bu kadar acımasız başka bir canlı da yok..
BeğenBeğen
Kendi türünü öldürmek için bu kadar yatırım yapan, bu kadar acımasız başka bir canlı da yok (Ece)
Ama kediler de az degil hani, zoologlara göre 10.000 kus türünün neslini tüketmisler ))
BeğenBeğen
çok sevimli , diyebilirim değil mi 🙂
kızmasınız değil mi ?
benim bir arkadaşım vardı xsi kedilerle , muhabet kuşlarını arkadaş edeceğim diye tuturdu.,
onun bu çabası korku filmi gibiydi 🙂
sanki boşuktan aşağı bakıyor gibi duygusu.,
aklıma gelince içim fena oldu.
bizim ev bahçeliydi.
iki katlı ya,.
kümesimiz de vardı.
şimdiki zamane villası değil.
gecekondu da değil,
eskiden kalma.
bir sabah onu ağzında parçalanmış kanat parçamış gördüm .
çok severdim o kediyi, küstüm.
tabiat hakkında düşünmem yıllar aldı.
BeğenBeğen
Yok kizmayiz KNZ Hanim, diyebilirsiniz. Bilakis, “diger KNZ” yi kesfetmek hepimiz icin ic acicidir eminim. Demedimmi ben size dostlar “Bakin isin bir guzel tarafi da siyasi, felsefi olarak farkli noktalarda bulunabilen insanlar bu masumiyet, guzelligi, ve hayatimiza sessiz sedasiz kattiklarini dusunmeye baslayinca ortak payda buluyorlar insanliklarinda.” diye?
BeğenBeğen
Bekir Bey merhaba.İzniniz olursa kısaca şunu diyebilirmiyim?
Ben hapşırmayan insanlar istiyorum.
Ya da bana sadece onlar gelsin!
BeğenBeğen
Merhaba Saliha Hanim, hos geldiniz! Tabii diyebilirsiniz! Burasi demokratik forum, istediginizi demek hatta hapşırmak serbesttir. Siz siz olun mendilinizi yaninizda getirin bidahaki sefere. 🙂
BeğenBeğen
Benim evimin ve bahçemin hertarafı kedi tüyü. ben gönlüüümce hapşırıyorum zaten. . ben nasıl,saygısızca herkesin yanında sigara içenlerin evine gitmiyorsam,şikayetçi olanlar gelmesin bana diyorum ben de .
paticikler.blogspot.com sayfama buyurun isterseniz. Tabi ki yağmurdamlası’nın kapılarıda kedi(bütün hayvanlar)sevenlere de açık.beklerim
BeğenBeğen
Benim evim de kedi tuyu ile kapli cogu zaman her ne kadar cok tuy doken yavrucagim aramizdan ayrildi is de simdikilerdenm Bulut (uzun tuylu Iran) da epeyce tuy birakiyor. Onun icin Dyson diye bir markanin “animal” diye bir modeli var. Epeyce pahali ama bu sorunu olanlar icin fena br yatrim olmayabilir, ocellikle kotuklar, hatta elbiselerden tuy almak icin.
Kimin evinize gelip gelmemesi konusu tabiiki sizin tercihiniz; dogruisu ben de sikayet edilmesini pek kibar bulmam; mukun mertebe temiz tutmaya calisrim birileri gelecegi zaman; “burasi boyle arkadas” dimi ama? 🙂 aman bu tuy isini buyuk bir problem gibi sunarak kedi almayi dusunen Ece Hanim ve Suat Bey’leri kacirmayalim; cog durumlarda hic te onemli bir problem degil aslinda. Hele bir de hayatimiza eklediklerini dusundugmuzde..
Blogunuza goz atabildim ancak; bayagi ilginc konular var. Eminim daha sonra tekrar ugrarim.
Sizi de daha SIK beklerim yorumlarinizla.. Her bne kadar Metin Bey’in aksine ben yoklama yapmiyorsamda..:)
Selam, saygi ve muhabbetlerimle
BeğenBeğen
aman yanlış anlaşılmasın hakikaten. benim tüylerden bir şikayetim yok ve tarama işi itina ile yapıldığında o kadar sorun değil ki olanı da süpürülüverir biter. ben o satırlarda sizin sayfanızdaki(Gökhan bey’in yazısı) alerjik! kıl insanları kasdetmiştim.kimse korkmasın, aksine …verdikleri ,yaşattıkları,hissetdiklerinin yanında tüyün sözü bile OLAMAZ.
BeğenBeğen
Bekir bey,
Walla ben hep bir kopek alayim istedim ama sabahtan-aksama kadar calisiyorum. Kopekler kedi gibi evde yanniz beklemiyorlar. Arti disari cikarmak lazim. Kedi ise oyle degil evde yapacak birsey her zaman buluyor mubarek hayvancik.
Anyway yazilarin ikisi de harika belirtmeden gecmeyeyim dedim.
BeğenBeğen
Fatih Bey Kardesim,
Ne guzel iste! O sayede sen de sabah v aksam sporuna cikarsin senin orda herkesin yaptigi gibi. Dikkatini cekmistir, kope sahipleri digerlerine oranla daha saglikli, aktf ve duzenli hayat yasayanlar orda.
Hala mirin girin ediyorsan tamam kedi al! 🙂 Bak Saliha Hanim’in bir ustteki yorumuna!
BeğenBeğen
🙂
tamam tamam , iyidir.
BeğenBeğen
Yok Bekir abi yanlis anladin beni. Benim icin problem olan disari cikarmak degil, evde olmamak. Yani bildigim kadari ile kopekler evde yalniz kalmayi sevmiyorlar. ben en az 6 gun evde hic durmuyorum. Gunduz bu kopek disari cikmak isteyecek. Bunu nasil yapacagiz.
Ama kedi oyle degil. Her ihtiyacini evde giderebiliyor.Evde yalniz kalmaya da birsey demiyorlar. Gerci benim gonlum el vermez yine iki tane tercih ederim canlari SIKILMASIN. birlikte oynasinlar diye. Du bakalim ramazan bitmeden bi hayir yapalim bakalim…
BeğenBeğen
Orrayt! Yani budur! Dogru kedileri de ik gunden fazla yalniz birakmmak lazim benim melek Danny’yi Texas’a gidip gelene kada yaliniz birakmistim da (3 gun) donudugumde bir sarildi, tirnaklarini derim gecirdi ben hicbir yere birakmak istemedi gene kaybolurum korkusu ile! Sizin orda cok aletrnat6ifler var; eve gelip yem verenlerden tutun pet-motellere kadar. Hem arkadaslar ne gune duruyorl gunde yarim satt ugrasinlar; yani “when there is a will , there is a way” (irade oldugunda yol bulunur). Mirin girin dinlemem! Kopek degils ked alinacaaak! Al! (ha br de pet-shoptan degil barinaklardan, veya tanidik bildiklerinkinin yavrularindan)
Bak KNZ Hanim bile “tamam, tamam iyidir: dedigine gore yanlis olabilme sansi varm?
BeğenBeğen
Benim kedim “Aslan”i ben bir gun grooming center’a goturmus ama islerimin aksamasindan dolayi zamaninda alamamistim. Ilk defa bu kadar uzun sure ayri kalmisti evden. Gidip alip eve getirdigimde sakin gozukuyordu ama bana cok kotu kizmis… Sabah bir uyandim ayakkabimin icine…
Neyse ki sonra devam etmedi 🙂
Ok…ilk is Humanity centera bir bakayim bakayim Ramazan bitmeden….
U gona do wha u gona do riyt 🙂
BeğenBeğen
Exactly!
BeğenBeğen
Bekir agabey
Benim evimin ve bahçemin hertarafı kedi tüyü. ben gönlüüümce hapşırıyorum zaten
Kedi ve köpek tüyünde bagirsakta kurtcuk olusumuna sebep olan bakteriler varmis. Bunlardan nasil kurtuluyorsunuz? )
Bak KNZ Hanim bile “tamam, tamam iyidir: dedigine gore yanlis olabilme sansi varm?
(Bekir bey)
)))))
BeğenBeğen
“En kedi” aslan midir kaplan mi?
BeğenBeğen
XSI BEy Kardesim,
Walla onu ben de Turkiye’de SIKCA duyuyorum; ABD’de hic duymadim. Simdiye kadar bir problemim olmadigi icion kafa da yormuyorum. Cogunlukla onmlarin vucudunda yasayan bakteri ve virusun insan vucudunda yasayamadigi soylenir. En azindan benim icin oyle gorunuyor.
“en kedi” ise zor soru. Bilmem. 🙂
BeğenBeğen
hah.. boyle uretim toplumuna kafam basmiyor malesef ki.. abd hakkindaysa sayip sovmek istiyorum ancak ona da dilim varmiyor..
4000 dolar verip de kedi alan zihniyeti ayrica kiniyorum zaten.. nedir bu? sus esyasi mi? evinizi mi dekoratiflestiriyor? kedi kedidir efendim.. ustelik sokaktaki kedilerin bir cogu o kadar akilli ve o kadar sevgiye actir ki.. alin onlardan birini, goturun veterinere asisini yaptirin sonra da evinizde bakin.. 4000 dolarinizi da alerji masraflariniz icin kullanin.
benim de alerjim var kediye, kedi tuyune. ancak zaten bir suru seye alerjim oldugundan boyle yasamaya aliskinim, bir kac kez hapsurmak da gunde, bana koymuyor. ben mutluyum kedilerimle..
BeğenBeğen
İlk ikamet adresimiz Küçükköy’de bir gecekondu idi . Çoook büyük bahçemiz vardı , hem şehrin merkezi bir yer hem de bahçemizin olması iyi bir avantaj oldu çocukluğum için . Meydanlara pazar kurulan günlerden bir gün birkaç civciv yavrusu alıp beslemeye başladık 3 kardeş ; kömürlüğümüz de vardı . Bu birkaç civciv büyüdü , üredi , aile oldular … Bizn hem onlara hem torunlarına sinek ve çeşit çeşit haşereler topladık . Hayvana sevgi duyma noktasında ailemden herhangi bir terbiye almadım ama izin verdikleri için bu hayvancağızlar sayesinde “hayvan sevgisini”küçük yaşlarda tattım . Onlara gıda temini noktasında hem yardım ediyorduk hem de onları “kediler”den koruyorduk ama ben hiçbir zaman kedilere kızmadım ; bu garip ekolojik dengeyi ufakken bile anlayabiliyordum . Balık besleyemedik evimizin içi müsait olmadı , evde top da oynardık çünkü 3 yaramaz kardeş , kırılma tehlikesi var akvaryumun :} Bİr muhabbet kuşu aldık daha sonraları ismi de “çapkın” oldu ; hatta Candan Erçetin’in “çapkın” isimli şarkısı çalınca çok iyi kafa sallardı ; konuşurduk onunla … Hatta seksenlik ananem bile özen gösterirdi “çapkın”a . Küçükköy’den taşınınca ne oldu dersiniz ? Bİr heyecanla başlayan tavuk besleme hadisesi tavuk menülü ziyafete dönüştü :}”çapkın” da vefat etti .
Küçüklüğümde başladı bu hayvan sevgisi ve görüyordum bütün arkadaşlarımda aynı heyecan vardı . Demek hayvan sevgisi insan fıtratına ters değil (!) Batı ne anlar hayvan sevgisinden yahu… İnsan , bitki ve hayvan üçlemesinden bıkmış yahut onları bertaraf ettiğine ikna olmuş olacak ki şimdi garip garip yaratıklar sinema salonunda insan korkutuyor :}
ateşi var bunların , fena hastalar !!!!
BeğenBeğen
Cocukkugunuzda kesfettiginiz ogretilmenmis hayvan sevginiz bence hayvan sevgisinin insan fitratinda oldugu tezini guclendiriyor Aysenur Hanim. Onlara zalimce davranma kanimca fitrata ters, ogrenilmis davranis. Bana da ogretilmedi hayvan sevgisi cocuklugumda’ diger cocukla icin oldugu gibi benim icin de onlar oyuncak veya hasarat statusunde idiler. Canlari aciyabilen, sevebilen, cocuk cocuguna ekmek derdinde olan, sadik,. temiz, asil gibi vasiflar onlarla birlikte dusunulmez idi. Aslinda bir erkek icin anormal gozuken derecede hassas oldugum halde bu sevgiyi, saygiyi kesfetmem iler yaslarda oldu, Islami kesfetmem gibi. Neyse bu hikaye uzun. Sadece o sevgiyi hissedemeyenler kendilerine de yazik ediyorlar derim; neden mahrum kaldiklarinn farkinda degiller.
BeğenBeğen
Merhabalar,
Baba ocağı olarak adlandırılan evimiz,Ege’nin sahillerindeki mekanlarda çok sık rastlanan iki katlı,bahçeli bir evdi.
Babam o kadar çok hayvan severdi ki,evimize köpek,kaz,ördek,tavuk eksik olmazdı. Bir dönem “cin tavuk,cin horoz” diye adlandırılan küçücük ,siyah renkli tavuk ve horozlarımız vardı.Hatta bir ara tavşan bile beslemiştik.Ancak tavşanlar zamanla çevreye zarar verdikleri için vazgeçmiştik.
Ancak kedimiz hiç ol(a)madı.Çünkü her zaman evimizde bir köpeğimiz olmuştu.Kaldı ki civcivlerimize ara ara dadanan kedileri biraz itici bulduğum bile söylenebilirdi.
Ama bu durum, kedi oldukları için değil,başka beslediğimiz canlılara zarar verdiği içindi.Yoksa resimdeki gibi kedileri sevemeyecek kişi düşünemiyorum.
Saygı ve selamlarımla………
BeğenBeğen
Ajdar ha:)
Ah Bekir bey, yüce gönlünüzü en iyi bilen, nasıl da gönderiyor kapınıza..
Ve bana da kısmet ederse, evim olur olmaz –mutlaka bir kitty edineceğim..
Kalplerin taştan değil, etten olduğunu hissettiren sizler gibi insanları cennetine koysun inşallah..
en içten sevgi ve saygılarımla
minik ajdara kocaman kokulu öpücükler şimdilik..
BeğenBeğen
Tesekkurler Ece Hanim. Dualariniza cumlemiz icin amin. Karariniza cok sevindim. Allah’tan en kisa zamanda gonlunuz kadar genis bir mesken diliyorum size. Eminim bu davranisinizla henuz hayvan sevgisini kesfetmemis pek cok dostunuza da ornek olcaksiniz. Bu is ticaretli is 🙂
Selam, saygi ve muhabbetle
BeğenBeğen
yaw ben başka bişi arıyodum kedi çıktı
BeğenBeğen
yaw öğretmen ödev verdi deniz ayılarını araştırın diye benimde karşıma bu site çıktı girdim ama sadece kediler varmış bu duruma çok üzüldüm:(
BeğenBeğen
kedı tüyünden ölünseydı ben ölürdüm çocuklugumdan berı kedı beslerım ve yaşım 41 kedılere allah oyle bır özelık vermişkı agızları antı septık salgılar ve hıç dıkkat ettınızmı yemeğını yıyınce saatlerce yalanırlar arabada öldürüyor ne yapcaz araba almayacakmıyız bır arkadaşımızda yukarda baş örtulu kadınların kedılerı sevmedıgını soylemış çok yanlış merhamet etmeyene merhamet edılmez
BeğenBeğen
Çok doğru. Ben o “kediler pis, mikroplu” diyenlerden mikrop kapmamaya çalışırım.
BeğenBeğen
Biz de geçen baharda bir nüfus patlaması yaşadık. Akşamları saat tam 8 de yemeğe gelen bir deli dana Rana bir batında 7 doğurdu sağolsun. Bir kaç ay sonra da terketti bize yavruları. Yine kocaya mı kaçtı bilmiyorum ama aylar sonra geri gelmesi da hayra alamet degil. Uzun Kuyruk ve oğlu Avni ise yeni gelenleri kıskanıp kayıplara karıştılar. Ne yazık ki bu ikisinin fotoğrafı bile yok. Gidenlere eskisi kadar üzülmüyorum. Yetişkin birer birey olarak kendi tercihlerini yaptılar ve terkettiler beni, Benim onları Almanyaya giderek terk ettiğim gibi. Neyse gözümüz aydın diyelim. Yeni geleceklere. 🙂
BeğenBeğen
Ah ah yavrularım! Evet gözünüz aydın. Deli Rana’yı eline geçirirsen kısırlaştır derim. Artık anneliği de tatmış yeter.
Bizim balkon misafirinin yacrularını güya sahiplendirdik. Üçü kayp (!?). Diğer ikisini alanlardan (bir yeğen) ses çıkmıyor! Anneyi kısırlaştırdık ve nüfusa dahil ettik.
Sizden de bu güzelliklere yuvasını, yüreğini açan herkesten de Allah razı olsun. Ah diğerleri de bir bilseler neden mahrum kaldıklarını!
BeğenBeğen
Evet Bekir Bey anneliği tatmaya devam ediyor bu deli dana. Ilk doğumdan 5 ay sonra 5 tane daha yavruyla geri geldi.Yalnız yavruların durumu pek iyi görünmüyor.Yüksek yerlerden düşmüşler gibi.
Bir gündür dikkatimi çekiyordu bu kedi sütten kesileli 2 ay olması lazım memeleri niye sarkık diye. Cevabı aynı gün gelen 5 yeni yavrudan aldık çok şükür.
Çok selamlar
Ramazanınız mübarek olsun.
BeğenBeğen
Bilmukabele. Bu kimsesiz, masum güzelliklerin kimsesi olduğunuz için Allah razı olsun.
BeğenBeğen
Merhaba
şu yorumları okudum biraz.
okumakta da fayda var.
Kimler vardı sanal alemimizdede pek çoğu ortalıkta görünmüyorlar. Tarık Suat Demren, ece, cuvaldiz, Metin Bey, Fatih Bey hatta knz hanım.
Ne günlerdi. Bu arada 45 ve 46. yorumlara devam:
Deli dana taşındı arada sırada görüyorum ama hep emzikli olduğu belli oluyor. Onun sülalesi tüm Istanbula sığmaz yavrular hep yaşasa.
Bizde son durumda bir tane yeni kedicik var. Kediler biraz budandı:
http://circularconversations.blogspot.com.tr/2014/10/guzel-bir-kedicik-geldi-adn-rumeyza.html
Selamlar
BeğenBeğen
Çok tatlı ( bana hepsi tatlıdır). Tevafuka bak, 2-3 gün önce benim nüfusda da en fazla 250 gramlık bir kedi yavrusu ve biraz daha büyük bir köpek yavrusu katıldı mecburiyetten (birini kapım önüne diğerini hastane kapısına bırakmışlar- ki daha kötüsünü yapanlar da var). Fırsat bulduğumda tüm ahalinin resimlerini koyarım. inşallah.
BeğenBeğen