Efendim sanal alemdeki yokluğumu fırsat bilen iç ve dış mihraklar el ele verip bütün önemli siyasi, sosyal ve de bilimsel bombaların hepsini son iki üç haftada patlatmayı seçmişler! Bununla benim radarıma yakalamayacağınızı sandıysanız size bir haberim var baylar, bayanlar: Avucunuzu yalarsınız ! Bana “geç geldi” derler ama “gelmedi” demezler! Hepsine de sıra gelecek rötarlı olsa da.
“Bismillah” deyip bilgi açığını kapatmaya başlayalım, önem sırasına göre. Tabii ki ilk sırada Rahşan Hanım’ın – “Büyükanıt Paşa Hazretleri “(Yalçın Küçük ifadesi) ile kafa kafaya planladıkları Ecevit’in cenazesinin kar maksimizasyonu muvacehesinde zamanlaması ve naşının gezi planı (ilk iki durak devlet mezarlığı ve Rahşan Hanım’ın seçeceği bir arazide özel mezar, sonrakiler bilahare açıklanacak) , Üsküdar’da bütün demokrasilerde ahlak sucu sayılan “public inebriation” (uygunsuz yerlerde kafa çekme) isinin seçkinlerimiz tarafından laiklik eylemine çevrilmesi, MHP-CHP birleşmesi, Atilla Yayla’nın Atatürk’e “adam” demesi yada TESEV’in ölçtüğü halkın kafa karışıklığı endeksi olmayacak tabiatı ile maddi evren hakkında bildiğimiz her şeyin yanlış olduğunu ispatlayan ERKE dururken!
Herhalde duymayan kalmamıştır ERKE Dönergecini. Benim aç karına yaptığım tahminlerimin aksine dönerle falan alakası yokmuş. Efendim, birkaç rejim muhafızı generalimiz kafa kafaya vermişler ve “bu laikçiler bilimciyiz, pozitvistiz, çağdaşız derler ama bunların çağdaşlıkları sadece Bati’nin ahlaksızlıklarını, yüzeysel karakteristiklerinin kotu taklitlerinden öteye gitmez; bütün hünerleri tankların gölgesinde kazanımlarını korumaktır” diyenleri utandırırcasına 1992’den beri harıl harıl AR-GE yapmışlar (siz Bati Çalışma Grubu’nda ne yapıldığını sanıyordunuz?) ve su ana kadar fizik adına bilinen her şeyi tersyüz eden, Türkiye’yi bırakın dünyanın makus talihini değiştirecek, savaşlara, global ısınmaya, afetlere son verecek, Manhattan Project’i çocuk oyuncağı mertebesine indirecek tarihin bombasını patlatmışlar sonunda!!! Önce şanına yakışır şekilde merkez medyaya mensup gazetelerde tam sayfa ilanlarla duyurmuşlar buluşlarını. Ve sonra gene şanına yakışır tarzda, neocon-perver, Richard Perle-friendly Mustafa Süzer ’in Swissotel’inde 28 Şubatçı asker ve bir iki tane de sivil generalin davetli olduğu erkan-i harp’e (pardon ulemaya) ilan edilmiş bu tarihi kökünden sarsan olay! Erke Araştırmalar ve Mühendislik’in Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ruhi Başaran’ın ifadesine göre “Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı” bir ürün olan donergecin takdim edildiği bilim camiası de tabii ki ayni kanunlara göre çalışan illuminati’den oluşuyormuş. Eski kuvvet komutanları İsmail Hakkı Karadayı, komutanım Muhittin Fisunoğlu (“komutanım” olması kendisi ile beraber çalışmış olmamızdan geliyor -bendeniz acemi er, o ordu komutanı olarak, ama görev dağılımı detaylarına girmeyelim) , Rasim Beti, Necati Özgen, Kemal Yavuz (Aksam’daki yazılarında her gün darbe davetiyesi çıkaran paşamız) , Fikret Boztepe, Köksal Karabay. Sivil general olarak ise Kanaltürk’ün sahibi “Kanalım CHP’nin emrine amadedir” diyen Tuncay Özkan, ve efsanevi Yargıtay Başsavcısı, parti kapatma şampiyonu, literatürümüze milletin seçtikleri için “habis ur, vampir” gibi kelimeleri kazandıran Vural Savaş hazirun arasında imiş. Denktaş yurt dışında olduğu için tebriklerini iletmiş.
Önce Eurovision sunuculuğu yanında enerji uzmanı da olduğunu anladığımız Korhan Abay dünyanın ve Türkiye’nin enerji probleminin vahametini, nükleerden, güneş enerjisine, yakıt hücresinden, yel değirmenlerine kadar değişik enerji kaynaklarının edinilme şekilleri ve enerji krizine çare olma kifayetsizliği gibi konuları birer birer anlatmış (Meltem Cumbul herhalde yurt dışında bulunuyormuş). Daha sonra günün yıldızı Tümgeneral Çetin Uğural, icadı açıklamak için kürsüye çıkmış ve kendisini pür-dikkat dinleyen erkan-i harp’e “Saygıdeğer Komutanlarım” diye hitap ederek buluş hakkında konuşmaya başlamış. Başlamış da, Atatürk’ün “en hakiki mürşit ilimdir” veciz sözüne uygun olarak “bilimsel düşüncenin gücü” mottosu ile ortaya çıkan Pasa ser vermiş sır vermemiş, ‘Yakıtsız çalışan bir kuvvet makinesi’, “bedava elektrik üretecek”, “1992’de bulduk ama simdi acıkıyoruz patent almadığımız için”, “ “Dünya savaşlarına son verecek” “ yerli malı” gibi iştah kabartıcılar dışında. Bir gazete haberine göre “ Milli Savunma Müsteşar Yardımcılığı’ndan emekli olan Uğural, 1992′den bu yana, çok gizli şekilde çalışmaları yürütülen makinenin 2007′de piyasaya sunulacağını açıklamakla yetindi. (Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yetişirimi Paşam? BLY) . Asrin buluşu olan ürünün neye benzediği ve nasıl gerçekleştirildiğine ilişkin soru işaretlerine ise tüm sorulara rağmen cevap bulunamadı. Erke Dönergeç adlı ürünün “Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı” bir ürün olduğunun altını çizen Erke Araştırmalar ve Mühendislik’in Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ruhi Başaran’ın aksine, Türkiye Makine Mühendisleri Odası Başkanı Emin Koramaz, “Şu anki bilgi ve teknoloji çerçevesinde’ herhangi bir enerji kullanmaksınız, bir makinenin enerji üretmesi mümkün değildir” diye konuştu. (Yeni Şafak 22/11/2006).
Sizi bilmem ama ben General’in General Motoru’nu saklı tutmasını anlayışla karşılıyorum. Siz olsanız böyle tabiatın kanunlarını değiştiren bir bulusu iç ve diş düşmanların önünde faş eder misiniz? General Uğural makine için içerde ve dışarıda patent müracaatlarının yapıldığını söylemiş. Patent Enstitüsü Başkanı kendilerine Erke tarafından herhangi bir patent müracaatı yapılmadığını söylemiş ama o ne bilecek! O’na sözüm: Yıldızınca konuş efendi! Simdi Avrupa’nın Amerika’nın patent dairelerine gidip teyit etme imkanımız olmadığı gibi buna gerek de yok. Kocaa general yalan mi söyleyecek, hem de komutanlarının önünde?Bence General Uğural çok mütevazı davranmış “petrol savaşlarına son verecek asrin icadı” gibi tavsiflerle. Petrol dediğin ne, maddesel evren hakkında bildiğimiz tüm temel kanunları tersyüz eden bu mucizeden bahsediyoruz Paşam! Bazı irticacı, her yeniliğe karşı çıkan istemezukçüler gene mutat itirazlarını yapmışlar. Nevada Üniversitesi, termodinamik Kursusu Başkanı, Prof. Yusuf Cengel kalkmış “böyle şey olmaz, bu termodinamiğin birinci kanununu ihlal eder” demiş! Senin anlayacağın dille “bolderdash” hoca! Sen bu milleti tanımamışsın! Sen mi daha iyi bileceksin generaller mi? Sen git, Joule gelsin; o da olmazsa Calusius’u göndersinler. Biz enerjimizi de maddemizi de nasıl koruyacağımıza kendimiz karar veririz, siz kanunlarınızı kendinize saklayın!
İTÜ Makine Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Taner Derbentli ve Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Öğretim Üyesi Hasan Heperkan da asli görevleri olan Atatürk devrimlerine bağlı, çağdaş, Cumhuriyetçi gençler yetiştirme ve “öğrencilerin saçları gerçek mi yoksa sinsice başörtüsü üzerine peruk mu takıyorlar” gibi irticaya karşı kazanımları korumaya dönük bilimsel işlerini bırakıp “yakıtsız çalışan kuvvet makinesi olmaz. Sisteme enerji vermeden enerji alınmaz..” buyurmuşlar sanki onlara soran olmuş da. Halt etmişler! Ben Anayasalara baktım (her ikisine de), ve kanunları da az çok bilirim (avukat tanıdığım var) : bir kere termodinamiğin kanunları diye bişey yok. Üstelik onların düşündükleri “sistemi” ben biliyorum: Iran ve Taliban sistemi! Bizim sistemimiz vermeden alınan, üretmeden tüketilen sistemdir. Böyle biline! Türkiye Makine Mühendisleri Odası Başkanı Emin Korkmaz ise daha da ileri gidip “ Şu anki bilimsel bilgi ve teknoloji çerçevesinde, herhangi bir enerji kaynağı olmaksızın bir makinenin enerji üretmesi mümkün değildir. Söz konusu iddiayı ortaya atanların tek amacı reklam” deme küstahlığını yapmış.
Bence bu bedbaht cühelanın bağlı oldukları üniversitelerin generalleri ve Tezic tezden harekete geçip onların irticacı geçmişlerini ortaya çıkarmalıdır! Bahse girerim ya kendileri ya akrabalarından en az biri cumaya gidiyordur! Daha önce de “üniversitelerde bilmesel özgülük” vb irticai söylemlerinden ve bir dinci gazetedeki yazısından hatırladığımız Yusuf Çengel ABD’de olduğuna şükretsin. Yoksa onu Tezic Paşa’nın elinden ne yazdığı bilimsel kitaplar, nede tebliğleri kurtarırdı. Üstelik Las Vegas’ta bilim ne zamandan beri yapılıyor? Orası kumarhane değil mi?
Bırakın Prof. Cengel ve de İTÜ’den Yıldız Üniversitesinden “böyle şey olmaz” diyen irticacılar, entel liboşlar, bölücüler ve de yetişemedikleri üzüme koruk diyenleri, laikçi cephenin kalemşörleri dahi mesafeli durmak gereği hissetmişler nedense. Baksanıza Büyük Loca’cı Tufan Turenç ne diyor “Bu sakin daha önce Genelkurmay’da Uğural Pasa ile birlikte çalışan Kandemir Paşa’nın ‘emici memiş’i’ olmasın…..Con-Ahmet olmasın” (mealen) bilmem ne. Hiç yakıştı mi şimdi sizin gibi bir “ordu-kurumlar-medya el ele” ci bir nefere Tufan Bey? “ordu göreve” dediniz komutanlar cevap verdi işte bilim cephesinden. İlle tank mi kullanacaklardı? Gerekirse onu da yaparlar, geçmişte yaptıkları gibi!
Bence böyle zamanlar kimin gerçek Atatürkçü kimin sahte olduğunun turnusolüdür. Gerçek Cumhuriyetçi, cumhuriyetçinin yaptığını sorgulamaz, kendisine verilen görevi yapar! Baksanıza Vural Savaş “asker işin içinde varsa fiyasko olmaz” demiş. İşte ben buna derim gerçek inkılapçı diye! Öyle tatlı su çağdaşlarına , iyi hava dostlarına değil!
“Peki diğer laikçi cephe mensupları niye Swissotel’de değildiler” derseniz soru benim de aklıma gelmemiş değil. Ama sanıyorum her biri değişik cephelerde üzerlerine düşen görevi yerine getirmekle meşguldüler, müsterih olun. İnkılapçı deprem uzmanı, evrimci, irticacı avcısı, ve de askerperest Celal Sengör herhalde komutanlarla telefonda konuşurken bile ayakta durduğu, dolayısı ile o kadar komutanın yanında oturmayacağı bilindiği için müşfik bir jest yapılarak çağrılmadı. Baykal, MHP ile koalisyon hükümetinde bakanlık dağılımı üzerinde çalışıyormuş. BBP Başkanı benim tertip Muhsin Yazicioglu “söz kesildi, nişanlanıyorlar” demiş ama ben koalisyonu birleşmeden daha güçlü görüyorum. Ben Cumhuriyet Gazetesi’nin devrimcileri niye davetli değil” diye merak ediyordum ki diğer haber cevabi verdi. Onlar Üsküdar’da açıkta içki içme yasağını protesto için ailelerini toplayıp demokrasinin vazgeçilmez şartı olan “ortalıkta sarhoş olup gelip geceni rahatsız etme özgürlüğünü” savunmak gayesi ile onuncu yıl marşı söyleyip, “neler yapmadık bu vatan için” demekten aksamcı imişler. Bu tarihin buluşundan en büyük karı sağlayacağını düşündüğüm TÜSIAD ise dünyevi işlerle değil , evet iyi bildiniz “kazanımları korumak için katsayı eşitliğine karşı muhtıra verme” işleri ile meşgulmüşler. Nerden mi duydum? NTV’ de TC’nin Mill Eğitim Bakanı’na “ama TUSIAD cevaz vermedi, ne yapacaksınız” sorusunu yönelten pek de entel ve özgürlükçü genç aydınımız Can Dündar’dan. Ne yapsınlar , bir taraftan muhtıralar, diğer taraftan balans ayarları, , cenaze işleri , diğer taraftan bilim ve teknoloji, öbür taraftan “andıç brifingleri” her yere yetişemez ki herkes.
Simdi biraz ciddileşeyim mümkünse (!) ve “her şey bir şeydir” yada “bütün yollar Tophane’ye çıkar” olarak bilinen teorime uygun olarak noktaları birleştirelim. Dostlar, şimdi tarihin buluşunu yapan, açıklanışında özel davetle hazır bulunan ve henüz bu “buluş” bir kuruş kazanmadan gazetelere yuzbinlerce liralık ilanlar verebilen kaynak sahibi, çoğu bankaların, TÜSIAD şirketlerinin yönetim kurullarında oturan emekli generaller ile, Atilla Yayla’yı “hain” diyerek linç ederken Üsküdar’da uygunsuz yerlerde ayyaşlık yapmayı “özgürlüklerin savunması” sananlar, Richard Perle dostları, İsrail alkışçıları, cenazede bakana tükürerek, başörtülüye saldırarak ölüye saygılarını gösterenler, gayrimeşru çocuk yapmayı ilericilik, genç sevgili bulmayı devrimcilik sananlar, bir taraftan yabancı ilaç şirketlerine “Türk kobay” sağlar, kızının ismini gizleyip (İlmiye Çığ’ın kızı Julide yerine “Amerikalı Yuli Weston” oluveren) diğer taraftan camilerde “sevişme odaları olsun” diyen nineler ve Atatürk’ün evindeki hatıra defterinde ülkenin Başbakanına küfreden “dede” ler, “aile resmindekiler” soyguncu, “iyi çocuktur” dedikleri çete mensubu, terörist olanlar, ve ülkenin 10 milyar dolarını cebe indirip sonrada elindeki kanalı TMSF’den kurtarmak için “Cumhuriyet’in kazanımlarını koruma” kampanyası yapan “ihtiyar Parti” liderleri, resimlerini yan yana koyun simdi lütfen. Aslında bu isi sizin yapmanıza gerek yok. Kendileri yan yana koymuş durumdalar kendilerini. Bakin bunlar nerelerde görünüyorlar, neyin yanındalar, neye karsılar, nasıl localarda kulüplerde, sosyete partilerinde, düğünlerde bir araya geliyorlar. İste baktığınız resim Cumhuriyet’in “kazanımlarını” kurtarmak için el-ele veren “laikçi cephenin” resmidir. Daha önce “laikçi cephenin entelektüel veya popüler gücü yoktur” dedim. Bunların üniversitelerinin bilmesel başarıları da ortada. Ve tek güçlerinin milletin parası ile edinilmiş tüfek gücü olduğunu söyledim. Simdi asil “muasırlaşma” kanıtı olabilecek bilim ve teknolojideki seviyelerini de ortaya koydular. İste Cumhuriyet’i kurtarmak için el-ele veren “çağdaş” taifenin resmi!.
Simdi bu resme baktığımda “Güleyim mi ağlayayım mi” sorusunun cevabini “gülelim” olarak veriyorum. Çünkü geleceği aydınlık görüyorum. Ülkenin demokratları, entellektuelleri, fikir önderleri, kafası karışık vurdum-duymaz halkı veya hükümet olduklarında en büyük icraatı bu laikçi mafyaya kaynak sağlamak olan , kemiksizlerden oluşan politika erbabı sayesinde değil. Düşman intihar ediyor da ondan. Resim bunun resmidir!
Bir solukta bitirdim.
Okuduğum en güzel yazılardan biri. Harika yazmışsın Ağabey, eline, kalemine zihnine sağlık..
Ulusalcı cenah intihar ediyor mu, bence evet. Tedrici, ama sonuçta intihar..
BeğenBeğen
“İrticacı termodinamik yasaları” laik Türkiye Cumhuriyeti topraklarında geçmez! ERKE-kseniz tersini söyleyin efendi!
BeğenBeğen
Bekir Bey,
Benim izlenimlerde 2 yıldır yazdıklarımı bir yazıya sığdırmışsınız. Artık bana emeklilik yolu görünmüştür, Ankara’da şöyle yüksekçe bir tepede ikametgah bakınayım. Bloglar aleminde ekmeğimin kesilmesine çok birşey kalmadı.
Selamlar.
FST
BeğenBeğen
Yok, yok korkmayin Fethi Bey, Birincisi benim hemen her konudaki yaziyi “noktalari birlestme” theory of Everything, birlesik alan teorisi, ya da halk arasinda BYBYTCT”Bekir Yildirim’in butun yollar Tophane’ye cikar terisi” geregi “butun konulari” kapsar biraz. Sizlerdejki konulari diskretize etme kaabiliyeti gelismedi fazla..
Ikincisi Allaskina bu konuda sizinkinden baska stille yazmak mumkunmu? Ne yapacaktim konum olan enerji, patent mevzulainda, termodinamigin yasaari konusunda tebligm yazacaktim? Ben de sizler ve Aziz Nesin gibi manzaranin fotografni cekmeye calistim.
Korkulariniz yersizdir; beni Cankaa’daki mekana konusundaki emellerinize alet etmeyin! Biraz da rakibiniz sayilirim; henuz Yildirim Hareketi adaylik konusunda basin aciklamasi yamamis olsada. ankara’da mekan konusunda da yardimci oluruz
BeğenBeğen
Bekir bey,
Çok iyi bir fotoğraf çekmişsiniz. Flaşı tam iş üzerinde patlatmışsınız. Bundan daha çıplak bir tasvir yapılamaz.
BeğenBeğen
Tesekkurler Blue Bey kardesim. Fotografcilik kolay is. Boyle biz obje hazitrlamak icin haril haril calisanla oldugu surece.
BeğenBeğen
Yav! bizene Erke den. Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bir ürün bizim gibi şeriatcının ne işine yarar. Yalnız bu müthiş icadın mucitlerine hatırlatmam gereken bir durum var. Uluslararası platformda nasıl pazarlayacaklar ürünü? Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kaç ülke bulacaklar? İnsan azıcık düşünür.
Sizde Kuzey Amerika fikrini bir daha gözden geçirseniz iyi olur:)
Şaka bir yana harika bir yazı olmuş. Allah gönlünüzün genişliğini eksik etmesin,
BeğenBeğen
Bekir Yıldırım öncelikle sizi tebrik ediyorum.
Böyle bir yazıya da nasıl yorum yapılır bilmiyorum.
Ancak kaçırdığınız bir nokta var.
Bu ürüne Laik ve irticacı ayrımı yapabilen sensor özelliği mutlak surette eklenmiş olabilir. Aksini düşünemiyorum. (:
Ama bu özellik Murat Koçakın da belirttiği gibi dış pazarda bu 8. dünya harikasını pazarlamamızı zora sokacak.
BeğenBeğen
Bekir Bey, bu yazı dolayısıyla hakkınızda suç duyurusunda bulunulmuş bi bakın isterseniz:
http://ataturkcudusunce.wordpress.com/2006/11/25/dusman-2-bekir-l-yildirim/
🙂
BeğenBeğen
Muart Bey, Golge Hanim cevabinizi en azindan kimen vermis gozukuyor.
Bunun “inkilap kannlaruina gore” calistigini bilmeyen yabancilar Erk’yi ucaklarina, arabalarina, fabrikalarina, hatta ev aletlerine koyduklarinda bu teknoljik Truva ati’na gafil avlanacak ve hep beraber 10’uncu yil marsini neden soylediklerini dahi bilemeyecekler!1 “seriatci” kelimeniz uzerine ise “kendin icin konus” demekle yetiniyorum. Ustelik aleti kullandiktan sonra nasil olsa hidayete ermis olacaksiniz yabancilar gibI!
Vokan Bey hakkimda iftiralar ve tezvirat le linc kampanyasi yapan adin anmak istemedigim siteye layik oldugu cevabi gene orada vermis bulunuyorum. Basa gelen cekilir.
BeğenBeğen
Pardon Murat Bey isminizi katletmisim, kendiminki dahil hemen herkesinkine zaman zaman yaptigim gibi.
BeğenBeğen
Valla kendi adıma konuştum:) Kimse üzerine alınmasın. Ben alınırım!!!!!!
BeğenBeğen
Vallahi hem gülerek hem de sasirarak okudum, konu cok genis olmasina ragmen cok iyi toparlanmis, ben alinti falan sandim ilk basta, malum Bekir agabey ingilizce karakter kullaniyordu normalde.
Enfes yazi, tebrikler..
BeğenBeğen
Yahu bu ataturkcudusunce sacmaligi neyin nesidir. Herifler alenen zevkle izlediğimiz 5-6 bloga hakaretler yagdiriyor. Ebleh tiplere benziyorlar ama fena halde çamurlar da.
Bekir Bey, herhalde kafaya takmıyorsunuzdur, ağızlarının payını vermişsiniz ama bu şerefsizler laftan da anlamaz.
Bu arada ERKE geyiğine de iyi giydirmişsiniz.
Selamlar
BeğenBeğen
Her firsatta yasadigi ulkenin askerine, devletine hakaret eden vatan haini provakotor Bekir, sikiysa bu yaziyi silmede millete goster.
BeğenBeğen
yazınıza atatürkçü düşünce adlı blogdan ulaştım. Tebrik ediyorum çok güzel bir yazı olmuş.Söz konusu blogdaki saçma sapan ifadeleri de okudum. lütfen aldırmayınız yazmaya devam ediniz. kolay gelsin
BeğenBeğen
Tesekkurler sayin Dagli. Gene beklerim.
BeğenBeğen
Bekir Bey,
Çok iyi tasvir etmişsiniz “ulusal icad”ımızı. Sizi “düşmanlar” listesine eklemiş olan site de oldukça ilginç bir şey. Bakalım daha neler göreceğiz.
Bu arada “derin demokrasi”ye de bir göz atmanız beklenir :
http://dusunceler.wordpress.com/
Saygılar…
BeğenBeğen
Guzel seyler gorecegiz cengiz Bey kardesim. Belki ben goremem ama siz mutlaka goreceksiniz! Buna tum kalbimle inaniyorum! “Derin Demokrasi” projemiz de hayirli ugurlu olsun.
BeğenBeğen
Foobar: herkesi kendiniz gibi mi sandiniz?
BeğenBeğen
Tesekkurler XSi, Ahmet Beyler. XSI Bey, gozunuzden hicbirsey kacmiyor. Evet klavyemde Turkce karakterler yok ama cogunlukla yaziyi MS-Word’un Turkce versiyonundan geciriyorum; gene de bazilari kaciyor ama en azindan okunabilir oluyor.
BeğenBeğen
Dr. Sallaso,
Hos geldiniz, tesekkurler. Bahsettiginiz site epey guldurmekle kalmadi , yeni yazi cikarmadigim halde hit sayimi da onemli olcude arttirdi.
Yaw siz benim kalp ameliyatimi yapan Dr. Collazo’nun neyi oluyorsunuz?
BeğenBeğen
Ben sizin yüzbaşı iken tanıdığınız albay emeklilerinden Tommiks ile eski ayyaşlardan konyakçının ahbabı Sr. Sallaso’yum. Dr. Callazo ile devre arkadaşıyız, ben tembeldim pratisyen kaldım, o TUS’u kazandı. Şimdi Nevada civarlarında Kulver Kalesi sağlık ocağında çalışıyorum.
Selamlar.
Dr. Sallaso
BeğenBeğen
Oh, tabii, hay Allah, “once hafiza gider” diye bosuna dememisler. Eh, en az bes yil oldu okumayali, emin degilim 35’de olabilir.
Selamlar
BeğenBeğen
Bekir bey, politakayla direk ilgili olmamakla beraber yazilarinizi hayranlikla takip ediyorum. Avrupadan bir okur…
BeğenBeğen
Tesekkurler Gokce Hanim. Tevafuk oldu. Ben de tam kitanizdan ulkemize tesrif eden misafir’le ilgili yaziyordum. Poltika benim de sevdigim alan degil ama tercih hakkim yokki.
BeğenBeğen
Merhaba,
ERKE, gündeme kahkaha bombası gibi düştü. Olayı bir arkadaşımdan duydum ve basından takip ettim. Zannımca Cumhuriyet Gazetesi hariç bütün gazeteler olayı kahkahaya bağladı. Tamer Korkmaz’ın belirttiği gibi “General Motor” Türk sey’i olarak hafızalardan silinmez. ne işe yarar: Bir taraftan emekli generallerin haysiyetini sokuyorsunuz, öbür taraftan paspas olarak çıkıyor:)
BeğenBeğen
Hos geldiniz Talha Bey. Yorumunuz icin tesekkurler. Yalniz, gerek sizin yorumunuz gerek benim yazi icin kucuk br duzeltme yapayim. Cumhuriyet gazetesi disindaki medyanin ERKE’ye sahip cikmadgini soylemek haksizlik olur. Ben en az iki aydinimizi biliyorum GENERALLERIN motorunun her zaman arkasinda olan. Colasan “General Ugural kadim dostumdur. O’nn yaptigi is saglamdir” dedi mealen. Mehmet Y. Yilmaz ise “neden akasinda generaller var” muammasini cozdu: “boyle dunyayi sarsan herkesin pesine dusecegi kesin olan bir bulusun sahiplerinin guvenlik ihtiyacindan” doguyormus GENERAL MOTOR olusu. Simdi siz de benim gib mosmor oldunuzmu?
BeğenBeğen
Bekir Bey vallahi ne diyeyim? Cehaletin böylesi hangi akla hizmet? Bunların altında çok ince bir oyun yatıyor aslında! uzun zamandır genlerin hukukta kullanımı ile ilgili bir konuda çalışıyorum. Yakın bir zamanda kitap haline getireceğim. bu çalışmalarda şunu farkettim. bilim haksız yere pozitivizmin bayrağı haline gelmiş fakat şu bir gerçek ki bilimin de ilimin de galibi mütedeyyinlerdir. bunu hukukta genleri araştırırken İlahi Adeletin büyüklüğünü farkettiğimde çok iyi anladım.
BeğenBeğen
Ne güldüm ne güldüm.
BeğenBeğen
[…] Çankaya’yı kendilerinden olmayan birine, hele hele eşi başörtülü birine kaptırmamak için ERKEvari birbirinden dahiyane, ve yaratıcı buluşlar ile ortaya çıkmasınlar. Fakir patentçi de […]
BeğenBeğen
Dr. Ali Lokurlu ile bir sohbetimiz olmuştu. ( Dr. Ali Lokurlu Alternatif enerji üzerine Almanya’da çalışmalar yapan ve güneş enerjisi kaynaklı sistemler konusunda ödüller kazanmış bir bilim adamıdır.)
Bu Sohbet esnasında Conk Ahmet Ekibinin ( Vermeden alalım teorisyenleri ya da postallı bilim adamları ) erke projesini kendisine de sunduklarını ama yaptıkları basın toplantısındaki ” vatan-millet-sakarya-erke ” çığlıklarından öte hiçbir şey ifade edemedikleri için ciddiye bile almadığından bahsetti.
Aslında sağa sola bu konuda epey haber uçurdular, buldukları da yıllardır bilinen manyetik etkileşim olayı. Fakat tek unuttukları nokta yeryüzünde ” sürtünme ” denilen bir ” karşı güç “.
şaşırdığım nokta askeri stratejistlerden kurulu bu ekibin ” karşı devrim ” konularında uzman olmalarına rağmen ” karşı güç ” gibi kainatın varlığından beri var olan bir olguyu nasıl göremedikleri…
Cihazı bekliyoruz efendim, merakla ve sabırla..
Herhangi bir enerji kaynağına ihtiyaç duyulmayacak derken yaptıkları cihazların insanlar tarafından itilerek çalışacağını kastettiklerini ve ” devlete ” kul-köle olan insanların bedava enerji kaynağı olduğunu biz de biliyor ve susuyoruz…
BeğenBeğen
Tesekkurler yorumunuz icin Hasan Bey. Ama:
Dr. Ali Lokurlu’da kim oluyormus? Doktorsa gitsin hastalarina baksin. Dedik ya bu makine “Ataturk inkilap ve ilkelerine uygun calisiyor” diye.
Saka bir yana enerji benim de saham. Tarihin bulusu, oldugu pekte Ataturkcu oldugu postalli ve postalsver Vural Savas, Emin Colasan, Yekta Gungor Ozden gibi Einstein’larin arkasinda oldugu, “simdiye kadar bilinen bilim ile aciklamasinin mumkun olmadigi” disinda ser verip sir vermedikler icin ne oldugu konsunda ne soylesek spekulasyon olur. Babam Dumlupinar da askerlik yapmis idi II. Dunya savas akabinde. Orada dinamoyu insan gucu ile 24 saat cevirerek subaylarin radyo dinlemesi icin elektrik saglandigini soyler idi. Tarihin bulusu boyle bisey ise sasirmam.
BeğenBeğen
Bir erke anektedoduda ( bu kelime böyle mi yazılıyorud acaba 😀 ) benden;
Tübitakta görevli bir fizik hocasını dersinde ERKE ile fena gaza gelmiş bir öğrenci sorar:
“Hocam ERKE diye bişey bulmuşlar. Yakıtsız (masrafsız) enerji üretiyormuş.”
Tubitakta bu tür çalışmlarla ve patentlerle ilgili olduğu cevabından belli olan hocanın cevabı kesin ve nettir:
“Ben öyle bir şeye izin vermedim!”
NOT: Kelimesi kelimesine aynı olmasada bu dialog gerçektir.
BeğenBeğen
Sayın Bilim Dostları , Düşmanları ve Tarafsızlar
ilk duyduğumda ben de kesinlikle “böyle bir şey asla olmaz” demiştim
şimdi bir bilim adamı olarak ne kadar ön yargılı olduğumun utancını ve şaşkınlığını yaşadım ERKE dönergeci denilen şey aslında Dr. Minoko, Mike Brady nin yaptığı manyetik itiş kullanılarak devamlı itişi bit rotor vasıtası ile dairesel harekete çevirmek olduğu açıkça ortadadır
Evet bu manyetik alan ile devamlı dönebilen bir rotordur. ve güç olarak ğerçekten de 100KW jeneratör çalıştırabilmektedir
Uluslar arası paylaşımlar ve yapılan patent müracatları internette mevcuttur
Bu ülkede böyle bir şey icat edilmemiştir, 1969 yılında denenmiş fakat o zamanki Mıknatıslar ve bilgiler içinde verimsiz olarak yine de çalıştırılmıştır . Erke dönergeci de aynı prensiple çalışmaktadır,
Her ne ise Bu alet var………………
ve ÇALIŞIYOR
ben kendim aynısını yaptım ve 10 KW jeneratörüm de çalıştı.
Umarın Türk milleti olarak bu işin övünme noktası yerine bir an önce dünya pazarından pay almak için hep birlikte çalışabiliriz
Saygılarımla
DR. Bülent ATES
BeğenBeğen
Sn. Ates,
Oyle goruluyorki siz ERKE hakkinda benden cok daha fazla sey biliyorsunuz. Mazur gorun benim bilgilerim generallerin acikladigi ile SINIRLI. Orada ne manyetik alandan ne de sonsuz devridaimden bahsediliyordu.
Ne olabilecegi konusunda soylenebilecek hersey spekulasyon olacaktir.
Yazi soylenenler, soylenme sekli, dinleyicilerin darbeci asker ve sivil generallerden secilmis olmasi “su ana kadarki bilimle aciklanamayacagi”, “petrolu degersiz kilacagi” savaslara son verecegi” gibi “veriler” uzerine kurulu. Bu yazi bir bilimsel yazi degil; hiciv yazisi.
Siz hangi veri uzerine baslangicta guldugunuz icin simdi utanc duyuyorsunuz bilemiyorum. Ben oylesi bir halet-i ruhiye icerisinde degilim. “boyle birsey olabilir” diyene “nasil birsey” diyorum.
Simdiye kadar bu tur iddialar ile ortaya pek coklarinn ciktigini, hatta bircoklarina gecmiste patent dahi verildigini biliyorum. Emici Memis, Con-Ahmet vb’yi de yakinlarda ogrendim.
Uzun yillar ABd Patent Dairesi’nde inceleyici olarak calistigim icin biliyorum artik “perpetual motion machine” turu muracaatlar incelenmeye dahi alinmadan reddediliyor.
Simdiye kadar bu iddiada bulunanlar ya iddia edildigi gibi calismiyor ya da termodnamigin kuralallarini ihlal etmiyor, bir enerji turunu baska birine ceviriyor.
ERKE’nin ne oldugu ne olmadigi konusunda en azindan sizin yorumunuzdaki kadar bilgi verilmis olsa idi bilimsel/teknik bir tartisma icin malzeme cikabilirdi.
Ben elimdeki malzeme uzerine yazdim, hayal gucumu katmadan. Kim istemez insanligin hele hele ulkemizin makus talihinin degismesini?
Calismalarinizda basarilar dilerim.
Bir “bilim dostu”
BeğenBeğen
[…] kullanmadan anlatılabilir mi? “367 Sabih’in hukuk nosyonu” üzerine akademik analiz yapmak ERKE üzerine Steven Hawking’den değerlendirme beklemek kadar abes […]
BeğenBeğen
[…] – “Önce Big Bang oldu Sonra buzullar eridi Sonra Araplar Mercedes Benz’i aldılar” * …………… ……………. Sonra ERKE vermeden almanın tabiat kanunu olduğunu ispatladı. […]
BeğenBeğen
[…] – “Önce Big Bang oldu Sonra buzullar eridi Sonra Araplar Mercedes Benz’i aldılar” * …………… ……………. Sonra ERKE vermeden almanın tabiat kanunu olduğunu ispatladı. […]
BeğenBeğen
[…] giren; bizdik bunu tez isteyen, ve makinemize ideoloji yükleyerek terbiye eden – ki en son erke dönergeci fantezisinde ortaya çıkmıştı bu olay , […]
BeğenBeğen
[…] ele geçirdiği “En Güvenilir kurumun” , son darbe planını okuyunca tepkim Erke Dönergeci (hani var dı ya şu yoktan var eden, insanlığın en büyük buluşu?) üzerine ifade ettiğmin […]
BeğenBeğen