Geçen hafta sonu gerçekleşen “Yeryüzünde Yaşamın Kökeni” konulu konferanstaki konuşmaların ana fikirleri ve kısa özetlerini Mustafa Akyol Sitesinde sunduğu için ben tekrarlamayacağım. Aşağıdakiler kendi izlenim ve yorumlarımdır.
Konferansı aydınlatıcı, düşünmeye sevk edici buldum. Bilmediğim bir iki şey de öğrendim. Paul Nelson’un konuşmasında bahsettiği Lambert Deneyi özellikle etkileyici idi (bu arada Nelson’u yabancı katılımcılar arasındaki en mütevazı ve sevimli kişi bulduğumu da ilave edeyim. Berlinsi ve Lennox biraz “full of themselves” idiler). Bu deneyde DNA’nın oluşumunda rol alan ve oluşum sırasında üretilen ‘editing enzymes’ (reaksiyonu düzenleyici enzimler- bir çeşit katalizator) varlığı indirgenemez karmaşıklığın göz gibi ileri bir yapıya mahsus olmadığını, indirgenemez karmaşıklık için mikrobiyolojik delil olarak sunulan flagellum (bakteri kamçısı) ndan dahi önceki safhada, ilk yapı taşlarının oluşumunda mevcut olduğunu göstermesi bakımından önemli idi.
Bütün konuşmalardan vardığım sonuçlardan biri: Bu savaş öncelikle bilim dünyasında yapılmalı. Metodolojik natüralist “bilim” tanımının değiştirilmesi en önemli engeli ortadan kaldıracaktır. Bu ise kitleler değil bilim “establishment”i içinde verilecek bir savaştır. Akyol’un sitesinde diğer yerlerde şıkça duyduğumuz “baksana ünlü bilimciler katılmıyor” argümanı da bu kanaati doğrular nitelikte. Maalesef, herkes delilleri kendi inceleyip karara varamayacağına göre “önemli birilerinin” onlar için düşünüp “evet hakli şüpheler var” demesi gerekiyor. (daha&helliip;)