Editörün notu: Bundan sonra zaman zaman, İngilizce yazılar da görürseniz şaşmayınız, en azından bir adet sanal malikane de Ingilizistan’da ihdas edene değin.
Bu gün hala 28 Şubat yazısını bitiremedim. Öyle görünüyor ki o da Ecevit, Papa, Gri Politika, Urfa İzlenimleri, Milliyetçilik, Hrant, hepimiz neyiz?, Saddam’in Cellati’nin Şarkısı, benzeri pek çok yazı gibi çöpe (pardon geri dönüşüm kutusunu) boylayacak. Bu ahval ve şerait içerisinde fakir de aklı basında herkesin aklına gelecek ilk şeyi yaptı ve gitti Albert Einstein’a dedi ki: Al, yaw bu hafta sonu da yeni yazı çıkaramazsam el içine çıkamam (bu arada Al ve fakirin sadece dost degil, önceki hayatlarimizda patent inceleyicisi oldugumuzu da not edeyim). Bu izafi bir mevzu değil mutlak derecede gariveteye haiz. Birkaç satır bir şeyler karalasan da zevahiri kurtarsak bir dahamı ölürsün? Kısa olsun ve formül istemem! Tamam abi, no problema dedi Al, “yalnız söz ver, genel izafiyet ve özel izafiyet teorilerinin senin zihinden çıktığını faş etmeyeceksin”. Çaresiz kabullendim.
Ve soylamış Al, Görelim ne soylamış:
At least until a virtual abode is built in the Englishistan, do not be suprised to see English writings here now and then.
My endeavaor to complete the February 28 pieece seems to have met the same fate as others on subjects such as “The Pope”, “After Ecevit”, “Hrant Dink, We are all what?”, “Nationalism”, “Saddam’s Executioner’s Song” and so on. . Naturally, I did what any right-minded person confronted with such predicament would: I knocked Al’s door (that is Albert Einstein to you), whom I can always count on (incidentally, Al and I are not only bosom buddies, but we both were involved in patent examining in our former lives). Anyhow, I knock his door and seyz “Al, my man, this is the biggy! If I cannot post a new piece this weekend either, I cannot face my virtually millions of readers (virtually is the operational word). Scribble a few lines and spare me from the agony. Make it short though and no formulas!. This is no matter of relativity; it holds utmost gravity for me! My main man didin’t fail me as I expected: Sure thing Beck (it is not as easy to pronounce Bekir fo him as it is for the Turks, hence..) seyz he. Even though I died a few months before you were born , that is no excuse to dodge responsibility, to a colleague and a true friend. But promise that you won’t divulge anyone that you were the mind behind GR and SR (General and Special Relativity Theories) . I succumbed needles to say. To make the long story short (if possible after this point), here are his maxims:
Science without religion is lame, religion without science is blind.
Dinsiz bilim topal, bilimsiz din kördur.
Before God we are all equally wise – and equally foolish.
Allah önünde hepimiz eşit derecede bilge ve eşit derecede aptalız.
Ethical axioms are found and tested not very differently from the axioms of science. Truth is what stands the test of experience.
Ahlaki aksiyomlar bilimsel aksiyomlardan fazla farklı olarak keşif veya test edilmez. Hakikat, zaman (tecrübe) testini gecebilendir.
Every day I remind myself that my inner and outer life are based on the labors of other men, living and dead, and that I must exert myself in order to give in the same measure as I have received and am still receiving.
Her gün kendime kendi iç ve dış hayatimin ölü veya yaşayan diğer insanların emeğinin ürünü olduğunu ve kendi aldığım ve almakta olduğum derecede vermeye gayret etmem gerektiğini hatırlatırım.
Few people are capable of expressing with equanimity opinions which differ from the prejudices of their social environment. Most people are even incapable of forming such opinions.
Çok az insan kendi sosyal çevrelerinin on yargılarından arınmış fikirleri temkin ile ifade etmeye muktedirdir. Çoğu insanlar böyle düşünmeye dahi muktedir değildir.
Gravitation cannot be held responsible for people falling in love. How on earth can you explain in terms of chemistry and physics so important a biological phenomenon as first love? Put your hand on a stove for a minute and it seems like an hour. Sit with that special girl for an hour and it seems like a minute. That’s relativity.
Yerçekimi (veya çekim) aşık olmanın sorumlusu olamaz. İlk aşk kadar önemli bir biyolojik fenomeni kimya ve fizikle nasıl açıklayabiliriz? Elini sobaya bir dakika koy ve bir saat gibi hissedersin. O özel kız ile bir saat otur, bir dakika gibi gelir. İzafiyet budur.
I know not with what weapons World War III will be fought, but World War IV will be fought with sticks and stones.
III. Dünya Savaşının ne ile yapılacağını bilmiyorum fakat IV. Dünya Savaşı sopalar ve taşlarla yapılacak.
If I had only known, I would have been a locksmith. (upon hearing Hiroshima bombing).
Bilseydim çilingir olurdum. (Hiroşima’nın bombalandığını duyduğunda)
If you are out to describe the truth, leave elegance to the tailor.
Hakikati tasvir etmek istiyorsan zarafet isini terziye bırak.
Imagination is more important than knowledge…
Tahayyül bilgiden daha önemlidir.
Laws alone can not secure freedom of expression; in order that every man present his views without penalty there must be spirit of tolerance in the entire population.
Kanunlar başlı başına ifade hürriyetini koruyamaz; her insanin fikirlerini beyan edebilmesi için bütün toplumda bir hoşgörü ruhu olması lazımdır.
My religion consists of a humble admiration of the illimitable superior spirit who reveals himself in the slight details we are able to perceive with our frail and feeble mind.
Benim dinim, aciz ve zayif aklımızla kavrayabildiğimiz küçük detaylarla kendisini ifşa eden sinirsiz yüce ruha mütevazı hayranlıktan ibarettir.
The important thing is not to stop questioning. Curiosity has its own reason for existing. One cannot help but be in awe when he contemplates the mysteries of eternity, of life, of the marvelous structure of reality. It is enough if one tries merely to comprehend a little of this mystery every day. Never lose a holy curiosity.
Önemli olan sorgulamayı bırakmamaktır. Merak kendisinin varlık sebebidir. İnsan ebediyeti, hayati, gerçeğin hayretengiz yapısını düşündüğünde huşudan alıkoyamaz kendisini. Her gün bu esrarın küçücük bir parçasını kavramaya çalışmak yetmez. Asla kutsal tecessüsü kaybetme.
The most incomprehensible thing about the world is that it is at all comprehensible.
Dünyada anlaşılması en güç olan, onun (dünyanın) anlaşılabilir olmasıdır.
Try not to become a man of success but rather to become a man of value.
Basarinin değil değerlerin insani olmaya gayret et.
We should take care not to make the intellect our God; it has, of course, powerful muscles, but no personality.
Aklı ilahlaştırmamaya dikkat etmeliyiz; aklın tabiiki kuvvetli adaleleri vardır ama şahsiyeti yoktur.
It is a miracle that curiosity survives formal education.
Merakin resmi tahsilden sonra yaşayabilmesi bir mucizedir.
Albert Einstein (1879-1955)
Bu sıralar sessiz sakin köşelere konuçlanmak isteği uyandıran depresif bir ruh hali içindeyim.
Guest columnist’iniz Al ile bu psikolojide ufak bir sohbet gerçekleştirdik.Off the record bir görüşmeydi ama aklımda kalanlar bunlar.İsterse samimi dostunuz Al görüşme detaylarını size aktarır,izafi zaman ve mekanda. 🙂
“Dinsiz bilim topal, bilimsiz din kördür.”
Tersi;dinle bilim topal,bilimle din kördür diyenler kimlerdir sizce?Duymadan konuşmaya çalışan Sağırlar! (mecaz lütfen alınganlık olmasın)
“Allah önünde hepimiz eşit derecede bilge ve eşit derecede aptalız.”
Bunu idrak edebilenler bilgelerdir.Bilgeler bu nedenle başkaları için aptal tanımını kullanmaz,o halde “aptal”tanımını kim ortaya atmış?Aptal,aptallığının farkında mıdır ki “aptalım”desin!
“Ahlaki aksiyomlar bilimsel aksiyomlardan fazla farklı olarak keşif veya test edilmez. Hakikat, zaman (tecrübe) testini geçebilendir.”
“Antika” tanımlamasının da bu anlayışla yapıldığını ve bu nedenle de antikaların kilitli dolaplarda saklanıp muhafaza(!)edildiğini düşünüyorum….o halde,gerçek antika olmalı!(kasaya kaldırıldığını bilseydi Al çilingir olurdu)
“Her gün kendime kendi iç ve dış hayatimin ölü veya yaşayan diğer insanların emeğinin ürünü olduğunu ve kendi aldığım ve almakta olduğum derecede vermeye gayret etmem gerektiğini hatırlatırım.”
Burada bu yorumla yaptığım tam da bu,ölçümün ifşası….
“Çok az insan kendi sosyal çevrelerinin on yargılarından arınmış fikirleri temkin ile ifade etmeye muktedirdir. Çoğu insanlar böyle düşünmeye dahi muktedir değildir.”
Al,seni dinledim ve yazdıklarını düşünmek fiilinde muktedir olmaya çalıştım…..
“Yerçekimi (veya çekim) aşık olmanın sorumlusu olamaz. İlk aşk kadar önemli bir biyolojik fenomeni kimya ve fizikle nasıl açıklayabiliriz? Elini sobaya bir dakika koy ve bir saat gibi hissedersin. O özel kız ile bir saat otur, bir dakika gibi gelir. İzafiyet budur.”
Al,ağustos sıcağında sarıldığın buzdolabını “özel kız”olarak tahayyül etmiş olabilir misin….ihtiyaç duyulan serinliğin dayanılmaz çekimi! 🙂
“III. Dünya Savaşının ne ile yapılacağını bilmiyorum fakat IV. Dünya Savaşı sopalar ve taşlarla yapılacak.”
…..
“Bilseydim çilingir olurdum.”
Nasıl yani birileri taş ve sopaları dolaba mı kilitlemiş!
“Hakikati tasvir etmek istiyorsan zarafet isini terziye bırak.”
Al,terzi olduğunu bilmiyordum,kelimeleri düşüncelerinin üzerine cuk oturtmuşsun,pot yok 🙂
“Tahayyül bilgiden daha önemlidir.”
Çıplak kralı giyinik hayal edip iltifat etmek gibi mi?.
“Dünyada anlaşılması en güç olan, onun (dünyanın) anlaşılabilir olmasıdır.”
Bahse girerim “dünya”derken aklından geçenler insanlardı.(kumar oynamadığım için sorun yok!)
“Başarının değil değerlerin insani olmaya
gayret et.”
Başarı bir değer değil midir zaten?
“Aklı ilahlaştırmamaya dikkat etmeliyiz; aklın tabii ki kuvvetli adaleleri vardır ama şahsiyeti yoktur.”
Ben sporcunun çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim!.
“Merakin resmi tahsilden sonra yaşayabilmesi bir mucizedir.”
Suat Öztürk bey’in kulakları çınlasın…resmi öğütüm onun lafıydı.:)
“Önemli olan sorgulamayı bırakmamaktır. Merak kendisinin varlık sebebidir. İnsan ebediyeti, hayati, gerçeğin hayretengiz yapısını düşündüğünde huşudan alıkoyamaz kendisini. Her gün bu esrarın küçücük bir parçasını kavramaya çalışmak yetmez. Asla kutsal tecessüsü kaybetme.”
Bekir bey,hüsnü kabulünüzle son uyarıyı takip ettim..sadece kelimelerle oynadım,mekan sizin etrafta zaiyat yoktur umarım .)
BeğenBeğen
Cuvaldız Hanim (hala biraz garip geliyor bu hitabet ama naapiyim siz oyle istediniz),
Umarim bizim Al ile sohbetiniz sirasinda depresif hal birazcik olsun dagilmistir. Al’in basin toplantisindan once soyleseydiniz off the record oldugunu 🙂
Aslnda yazinin bir yerine “gorusler Al’a aittir, ben mesul degilim” legal notunu koymadim ama oyledir.
Ustelik te tabiatin diyalektigi geregi her aforizmanin da onu notralize eden karsiti vardir. Bunlar hosuma gitti, her birinde yararlanilcak bir bilgelik oldugunu dusundum. Sizin de not ettiginiz gibi hepsi izafi olmanin yaninda ozneldir de.
Gene de alternatif aciklamalarinizdan bir ikisine degineyim (sondan basa):
“Aklı ilahlaştırmamaya dikkat etmeliyiz; aklın tabii ki kuvvetli adaleleri vardır ama şahsiyeti yoktur.”
Ben sporcunun çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim!. (C-Z)
Ben de severim ama nerden bulacagiz?
“Ahlaki aksiyomlar bilimsel aksiyomlardan fazla farklı olarak keşif veya test edilmez. Hakikat, zaman (tecrübe) testini geçebilendir.”
“Antika” tanımlamasının da bu anlayışla yapıldığını ve bu nedenle de antikaların kilitli dolaplarda saklanıp muhafaza(!)edildiğini düşünüyorum….o halde,gerçek antika olmalı!(kasaya kaldırıldığını bilseydi Al çilingir olurdu)
(C-Z)
Guzel zihin oyunu! Ama yutmazlar. 🙂 Degerler dolaplarda saklanip yuz yil sonra piyasaya surulmez. Onlar yasayarak korunanlardir.
“Tahayyül bilgiden daha önemlidir.”
Çıplak kralı giyinik hayal edip iltifat etmek gibi mi?.
(C-Z)
Al’in bunu dusundugunu sanmiyorum. Kendisi dahil hemen butun buyuk bilim adamlari, dusunurlerin “kutunun icine hapsolmadigini” tecessus ve hayal guclerini birikim ile sinirlamadiklarini demek istiyor sanirim.
“Dünyada anlaşılması en güç olan, onun (dünyanın) anlaşılabilir olmasıdır.”
Bahse girerim “dünya”derken aklından geçenler insanlardı.(kumar oynamadığım için sorun yok!) (c-z)
Benim anladigim burada “dunyanin anlasilabilir oldugunu dusunmenin anlasilir yani yoktur; yani dunya anlasilmazdir, muammadir” diyor ki bu da muminin inanisi ile ortusuyor. . Tabii insan da uygun olur dunya yerine; biz de bir parcasiyiz. Ben kedileri insanlardan cok daha iyi anliyorum ama musahhas mevzuu.
“Başarının değil değerlerin insani olmaya
gayret et.”
Başarı bir değer değil midir zaten? (c-Z).
Aynen. ama o, degerden bagimsiz basari tanimindan bahsediyor. Yani gunumz insannin cogununki.
Bir dahaki sohbete kadar.
Selam, saygi ve muhabbetle
BeğenBeğen
Tek bir cumleyi cikartip yanliz basina birakinca biraz yanlis anlasilabilir. Buyuk ustad dan devam edelim…
“A person who is religiously enlightened appears to me to be one who has, to the best of his ability, liberated himself from the fetters of his selfish desires and is preoccupied with thoughts, feelings and aspirations to which he clings because of their super-personal value … regardless of whether any attempt is made to unite this content with a Divine Being, for otherwise it would not be possible to count Buddha and Spinoza as religious personalities. Accordingly a religious person is devout in the sense that he has no doubt of the significance of those super-personal objects and goals which neither require nor are capable of rational foundation…In this sense religion is the age-old endeavour of mankind to become clearly and completely conscious of these values and goals, and constantly to strengthen their effects.”
He argues that conflicts between science and religion “have all sprung from fatal errors.”, however “even though the realms of religion and science in themselves are clearly marked off from each other” and there are “strong reciprocal relationships and dependencies… science without religion is lame, religion without science is blind …a legitimate conflict between science and religion cannot exist.”. He makes it clear that he does not believe in a personal God, and suggests that “neither the rule of human nor Divine Will exists as an independent cause of natural events. To be sure, the doctrine of a personal God interfering with natural events could never be refuted…by science, for [it] can always take refuge in those domains in which scientific knowledge has not yet been able to set foot.”
Herseyi icinde bulundugu context icersinde degerlendirmek lazim 🙂 Yoksa dinsiz kitapsiz bir adami musluman bile yapabiliriz. Yanlis anlasilmasin yani bazi seyler 😉
BeğenBeğen
Tesekkurler Baris Bey, “buyuk Ustad” dan alinti icin. Yalniz Birilerimizin birseyler baglamdan cikarip yanlis anladigi veya bir dinsizi musluman yaptigi kanisini nerden edinduiniz anlayamadim.
BeğenBeğen
Evet, biraz alakasiz durur gibi oldu. Sanirim reflekslerime kapildim. “Bak Einsteinda oyle dusunuyor” seklinde kurulan cumlelerde, Einstein in sozleri genelde parca pincik edilerek kullaniliyor, boylece adama herkes yuklemek istedigi anlami yukluyor. Tek tek ayristirilmis cumleleri gorunce birden oyle bir durumla karsi karsiya oldugumu zannetim. Øzur dilerim 🙂
BeğenBeğen
Bana değil de çuvaldıza hitap ettiğinizi düşündüğünüzden olsa gerek garipsemeniz.
Lakap kabul ettiğim cisme varlığı süresince kim hanım sıfatını layık görmüştür ki!
Bunu Al’a kabul ettirmek de zor olmuştu,hem neden Al’ın tüm resimlerinde saçlarının öyle savaştan çıkmış gibi olduğunu sanıyorsunuz ! .)
“Umarim bizim Al ile sohbetiniz sirasinda depresif hal birazcik olsun dagilmistir. Al’in basin toplantisindan once soyleseydiniz off the record oldugunu ”B.Y
Benim ruh halim yolunda da sanırım Al’ınkini dağıttım.Söyleseydim alttaki cümleyi yazmanız söz konusu olamazdı. 🙂
“Aslnda yazinin bir yerine “gorusler Al’a aittir, ben mesul degilim” legal notunu koymadim ama oyledir.”B.Y
Kör yada topal,her ikisinde de aklı vardır.Eksikliğin tolere edilebilmesi için akıl kaslarına yüklenilmesi gereklidir.Ya bu kasları kendi kendine yetebilmek için kullanacaktır yada kendine bakıcı olacak birini bulup,onu eksikleri için köleleştirecektir.Şahsiyet denilen şey de ilk yolu seçende bulunur.İkinci yolu seçip kendine köle bulan tembel ise aklını ilahlaştıracaktır.Günümüzde ilahlaştırmaya başarı, ilkine de hakkını vermek deniyor.
“Guzel zihin oyunu! Ama yutmazlar. Degerler dolaplarda saklanip yuz yil sonra piyasaya surulmez. Onlar yasayarak korunanlardir.”B.Y
Bir kısmın yaşadığı bir kısmında kullandığı değerlerden bahsediyoruz.İşin içine koruma lafı girmişse kaybetmek söz konusudur.
Bazılarımız neden hayvanları insanlardan daha anlaşılır buluyor sizce?
“Tahayyül bilgiden daha önemlidir.”
“Kendisi dahil hemen butun buyuk bilim adamlari, dusunurlerin “kutunun icine hapsolmadigini” tecessus ve hayal guclerini birikim ile sinirlamadiklarini demek istiyor sanirim.”B.Y
İnsanoğlunun sahip olduğu bilgi;içine hapsolduğu kutuyu, taklit edebilme yeteneğinin sınırlı olduğudur. Taklit etmek, yaratmak değildir,anlaşılması güç olan budur.Bunu görebilen kör değildir,sadece hayrandır.
Bekir bey,daha önce yazdıklarım alternatif yorumlardı,üzerine yapmış olduğunuz açıklamalar için teşekkür ederim.
Düşüncelerin etrafında tur atmak iyi oluyor.Malumaliniz,biz hanımlar alışverişi severiz,ince eleyip sık dokuruz,sağına soluna içine dışına illaki bakarız.İlk görüşte alacağımızı biliyoruzdur bu bir tarz seramonidir.Önceki yorumum da öyleydi:)
Size ve Al’a sohbet için teşekkürler.
Bilmukabele.
BeğenBeğen
Estafurullah Baris Bey. Sadece Al okuyup ta “Yave askina, sen netting Beck, duyduguma gore, Musluman yapmissin ” desin istemedim 🙂
Ama aslinda vugunuza tamami ile katiliyorum. Bir dusunuru birakin bir cumle bir soylem ile karkterize etmek dahi yetersizdir. Bizde cok yapilir.
BeğenBeğen
Cuvaldiz Hanim,
Hitabet kosunu garipsemem dediginiz gibi. ABD Ingiltere gibi bircok Bati ulkelerinde de feminist hassasiyetten dolayi “chariman” (baskan) yerine artik sadece “chair” (sayin sandalye) kullanilmasi da hep garibime gitmistir ayni sebeple.
“Kör yada topal,her ikisinde de aklı vardır.Eksikliğin tolere edilebilmesi için akıl kaslarına yüklenilmesi gereklidir.Ya bu kasları kendi kendine yetebilmek için kullanacaktır yada kendine bakıcı olacak birini bulup,onu eksikleri için köleleştirecektir.Şahsiyet denilen şey de ilk yolu seçende bulunur.İkinci yolu seçip kendine köle bulan tembel ise aklını ilahlaştıracaktır.Günümüzde ilahlaştırmaya başarı, ilkine de hakkını vermek deniyor.” (C-Z)
Saniyorum siz biraz kili kirk yariyorsunuz burada.
Musadenizle ben de kendi afrizmami ejkleyeyim, belki bir gun gelir bloguna yazi yetistiremeyen birisi kullanir ben oldukten sonra :
“Aforizma sanati exact science degildir” (ama bu zaten denilmis ‘tesbihte hata olmaz; seklinde falan demeyin. Esinlenmek yasakmi!
Al “akli ilahlastirmayin; tabiiki aklin kuvvetli adeleleri vardi ama asahsiyeti yoktur” deyisini ben “bilgisayar-insan” analojisi gibi anliyorum. Akil deger uretmez, sahiasyet degerlerden olusur. Akil bigi islemcidir, dolyisi ile notraldir. Cikan sonuclarin iyimi kotumu oldugun soylemez. Bu bence materyalistlerin , ateistlerin sikca yaptigi ben bilime inanirim, bilim bana bunu gostermiyor..” turu argumanlarina guzel bir cevaptir. al, “hayir en hakiki mursit ilim olmaz” diyor biraz “yorum” yapacak olursak.
Biliyorum bunlar sizin soylediginizle clismiyor ama madem yorumlamaya gectik…:)
Selam, saygi ve muhabbetle
BeğenBeğen
Ah pardon, beni yanlis aforizmayi yorumlamisim. aslinda “kor, topal” da ayni kapiya cikiyor “adeleli”, “sahsiyetli” ile.
Ben olsam “kor” ve “topal” i gene “exact science” kriteri ile yorumlamak yerine “her ikisi de olmadan olmaz” yorumu ile yetinirdim. Bence “yaratilisin mucizesini” gormemek icin kor olmak lazim; bilim bize bir nevi durbun, teleskop veya mikroskop sunar, resmi berraklastirir, cikplak gozle guorulemeyeckleri de gosterir. Genel tanimina gore en cahil olanlarimiz dahi bilim yapar; elmanin basimiza ducecgini bilmek icin Newton’u beklememiz gerekmedi.
BeğenBeğen
Ben ise “bir bayana “çuvaldız” demeyi garipsiyorum” diyeceğinizi düşünmüş ve bir kapı aralığı bırakmıştım..
“Genel tanimina gore en cahil olanlarimiz dahi bilim yapar; elmanin basimiza düşeceğini bilmek için Newton’u beklememiz gerekmedi.”(B.Y)
Sizin,yorumumdan sonra beni elma bombardımanına tutmanızı beklemiyordum.Allah’tan cahil cesareti ile bilim yapmaya kalkışmamış yorumun kıyısında dolaşmışım. 🙂
BeğenBeğen
Etagfurullah C-Z Hanim. Guzelim elmalari niye ziyan edeyim 🙂 Ustelik “Allah önünde hepimiz eşit derecede bilge ve eşit derecede aptalız.”
BeğenBeğen
İnanan ile inanmayanın bazı değerleri arasındaki paralelliği neye bağlıyorsunuz?Akıl değer üretmez,şahsiyet değerlerden oluşur demişsiniz.Akıl video kayıt cihazı değil, sizin bilinçli tasnif yeteneğiniz devreye girmeden kayıt etmesi mümkün değil.pc işlemcisinden bahsetmiyoruz bu bir yanılgı olur.
BeğenBeğen
Sahiden oylemi demisim? Daha once birileri ile “bilim ve degerler” (darwin ) uzerine bir tartismada “bilimin en hakiki mursit” oldugu mealinde argumanmlar yapan birine “bilim degerler sunmaz; o “deger notraldir” gibi birseyler demistrim ama “akil” icin bunu soyleyecegimi akil edemiyorum 🙂 Soyledi isem kafamdaki dusunceyi parmaklarim anlamamistir.
Akli kullanan inancsiz (ki aslina bakarsaniz batil inancli daha dogru olur inancsiz insan olmaz) ya da ateist saf akli kullanarak inananlarin bildigi ahlaki dogrularin bazilalrina ulasabilir saniyorum. Ornegin israfin dogru olmadiogi, veya cevreyi kirletmenin. Risale-i Nur’da bunlarin bircogu anlatilir. Ama bazi Hakikatlere ulasmak icin akil ve kalp gozunu beraber kullanmal lazimdir.
BeğenBeğen
Şahsiyet;İngilizcede karşılığı personality,Yunanca persona.Eski yunan tiyatrosunda aktörlerin kullandığı “maske” anlamını taşımakta.Bu soyut sözcüğün içinde yer alanlar ise;irade,zeka,duygu,heyecan,mizaç,biyolojik yapı,soyaçekim,çevre etkileri,sosyoekonomik etkenler gibi pek çok özellik yer alır.
Porot’a göre:”Kişiye kendine özgü davranış biçimlerini veren zihin yapısının tüm elemanlarının sentezidir”
Allport’a göre:”Kişinin çevresine,kendine özgü ve tek olarak tanımlanabilecek uyumunu sağlayan psikofizik sistemlerin,bireyin içinde oluşturdukları dinamik örgütten ibarettir”
Kısaca şahsiyet;kişide yapıların,davranış biçimlerinin,ilgi ve eğilimlerin,yetenek,kabiliyet ve yönelişlerin karakteristik bütünleşmesidir.Kişiyi başkalarından ayıran belirgin ve devamlı olan davranış biçimlerini belirtir.
Şahisyet dıştan görünen biyografik bir yaşantı değil,bu verileri aşan,ancak yine de bunlara dayanan bir şeydir.
• Soyuttur
• Birçok olgulara dayanırsa da onları toplamından farklı ve fazladır
• Kişinin tüm yaşantısının etkilerine dayanır
• Kalıplaşmış ve parça parça değildir,bir bütündür.
• Kişinin bütünlüğünü korur ve onu yönetir
• Organize edici ve bütünleyici bir güçtür
• Gereksinmelerden ileri gelen gerilimi giderip,çalişik istek ve gereksinmelerin oluşturabileceği çatışmaları uzlaştırmaya yönelir
• Temeli biyoloji ve fizyoloji olan psikolojik bir olgudur
• Şahsiyeti olmuş bitmiş değil de devamlı oluşmakta ve değişmekte olan bir yapı olarak kabul etmek gerekirse de insanın şahsiyetinde değişmeyen kısımlar vardır.
Şahisyet kuşkusuz bir sürecin,bir gelişimin sonucunda kazanılmaktadır.Bu gelişim sürecinde oluşturan etkenler;
1. Mizaç:Otonom sinir sisiteminin özelliği veya iç salgı bezlerinin az yada çok çalışması gibi soya çekimle gelmiş olan fizyolojik özelliklerin nedenlediği psikolojik tutumlarımızdır.
2. Karakter:Tedirgin edici,endişe verici veya öfkelendirici koşullarda sergilediğimiz davranış tarzımız.
3. Zeka ve yetenekler(fizik yapısı ile ilgili yetenekler ve zihni yetenekler)
4. İlgiler,Değerler,sosyal tutumlar
İlgi,hoşlanma duygusu ile çocukluk veya yetişkinlikte öğrenilerek kazanılmasına rağmen yetenek ve eğilimle alakalı.
Kişide oluşan,kazanılan değerler,sosyal tutumlar o kişinin içinde yaşadığı toplumda biçim alırlar ve kişinin şahsiyetinde kendilerini gösterirler.Herkes yaşamak için sosyal ilişkiler kurma zorunluluğundadır,herkes ilk gereksinimlerini karşılayanlara olumlu biçimde koşullanmıştır,herkes çevresindekilerin bazı davranış biçimlerini taklit etmekte yararlar bulunduğunu,bazı yaptırımlara uymazsa zarar göreceğini görür,öğrenir.Kültürel ayrılıklar,kişlerin sosyal tutum ve değerlerinde belirleyici(dolayısı ile topluma özgü)bazı katkılarda bulunur ki bu ayrılıklar milletlerin karakterini oluştururlar.(Akdeniz uluslarının heyecanlılığı,Avrupa uluslarının soğukkanlılığı gibi)
5. Patolojik eğilimler:Şahsiyet özelliklerinin kazanılmasında sinir sisteminin de etkisi vardır.Byin hasarı,hastalık yada hormonlar kişilerin normalipatolojik eğilimli yada anormal olarak tanımlanmasına neden olur.Normal insan tanımı;eylem ve amaçlarını toplumun beğenisini kazanan bir amaç etrafında toplayabilmişse,amacını sürdürmekte kararlı ise ve bundan da mutluluk duyuyorsa veya genellikle yaşamaktan tad alıyorsa bu insan normal olarak kabul edilir.Normal şahsiyet tipi.
Halk psikologlarının anormal şahsiyet tiplerini tanımlamada kullandığı tanımlar;
• Yüze gülüp arkadan kuyu kazmak
• Sureti haktan görünmek
• Görünüşe aldanmak
• Yüzü başka içi başka olmak
• Köprüyü geçinceye kadar ……dayı demek
• Saman altından su yürütmek
Gilford ve Zimmerman’a ait geniş kapsamlı ve oldukça ayrıntıya inen bir raştırma sonucunda şahsiyeti tümüyle tanımlayan 10 etken;
1. genel hareketlilik8hız,enerji,coşku,verimlilik,vs?
2. Kendine hükmetme(ciddiyet,ölçülü olma,gayretli kararlı olma)
3. baskınlık(kendini savunabilme,yönetme,bireysel olabilme,başkalarını ikna edebilme,kendini öne sürme)
4. sosyallik-toplum insanı olma(dost sahibi olma,sohbet edebilme,sosyal etkinlik arama,sokulganlık,ön planda olmaya çalışma,sosyal ilişki içinde olmaktan hoşlanma)
5. duygu ve heyecanda düzenlilik(istek ve enerjide süreklilik,iyimserlik ve canlılık,sakinlik ve huzurlu olma,kendini sağlıklı hissetme)
6. objektif görebilme(aşırı duyarlı,güvensiz,şüpheci olmamak)
7. hoşgörürlülük(hasımca hareketleri tolere edebilme,başkalarına saygı,baskıya buyun eğme)
8. derin düşünce(kendini gözleme,düşünceye yönelme,çabuk kavrama,felsefeye yönelme)
9. bireysel ilişkiler(hoşgörürlük,sosyal kurumlara inanç kendine ve karşındakine güven)
10. erkeklik yada dişilik(fıtrata uygun eğilimler)
kalıtım,doğum şekli,aile,sevgi,güven,ilgi,çevre(sosyo-kültürel rahim) tüm bunlar şahsiyet oluşumunda etken iken akıl ile şahsiyeti birbirinden koparmak ne kadar mümkün olabilir?Değerler öğrenilir,öğrenmenin aracı zeka, edinilen ise bilgi.Bilginin şahsiyet oluşumundaki yeri tüm bunlardan sonra sanırım açıktır.İnançsız doğan insan yoktur sadece gelişimi süresince edinimleri ile bu inancı kanalize ettiği alan,yön farklı olabilir.Yetişkin yaşlarında din değiştirip İslam’ı seçenler için akli bulduğum açıklama budur.
“Bilimsiz din kördür”Bilimle inanç akli olabiliyor ve Yaradan’a hayranlığı arttırıyor,tabii basiret lütfetmişse.Bilim değer oluşumuna katkıda bulunur,akıl gibi.(organ nakli gibi,özürlülerin toplum tarafından kabulü gibi)Değerden kastınız ahlaki normlar ise eğer!Sezeryan ve normal doğum bile şahsiyet gelişimde etken-miş 1951 de yapılan bir araştırmaya göre-(tedirginlik,zihin karışıklığı,tinsel bunalım,aşırı duyarlılık,kekemelik,dikkat ve zeka bozukluğu)
Çok uzun oldu ama ancak ifade edebildim ben aforizma oluşturabilecek bir bilge değilim.
saygılarımla,
BeğenBeğen
Dedimya cuvaldioz hanim aforizma uretme isi exact science degildir. Ak bilseydi olumunden 50 kusur yil sonra her kelimenin elektron mikroskopu altina konulacagin bu isleri cenesi-dusuk Churchill’e birakirdi 🙂
Bati’da “sahsiyet” “karakter” baglama gore farkli kullanilir. Birinden bu masgazati cok seviyorum cunku karakter var bveya sahsiyeti var gibi seyler duyabbilirsiniz. Neryse etymoloji konum degil, buralarda birileri bunlarla ugrasiyordu.
Al’in bu sozu ile ADELELI fakat SIKICI, hani su vucut gelistiren beyinsizler varya, ya da “Sahil Koruma” daki tipleri goz onunde canlandirmanin kolay olcagini dusunmus. Baska bir anoloji de yapabilirdi; aklima gelmiyor guzel bi tane. Mesaj alindiysa , gaye vasil olmustur. Akli (intellect demis aslinda tam akil’a da tekabul etmiyor) yuceltmeyin.
BeğenBeğen
Bu kadar yorum sonunda vasıl olan şey,insanların aynı kelimelerle benzer cümle kursalar da yine de anlaşamayacakları oldu.Sizin nasihatiniz”aklı yüceltmeyin”olduğuna göre benim parmak-beyin arası devrem açık sanırım.Ben de bir kedi edinmeliyim sanırım,insanlarla iletişimi denemekten vazgeçiyorum..
BeğenBeğen
Ben iletisim basarisizligi sonucuna varmadim C-Z Hanim (bu noktada sizi dogrulamismi oluyorum acaba “asla asla deme” deki gibi? 🙂 Dusunebilen bireylerin aligilamalarinin tipatip biribirinin kopyesi olmasini bekleyemeyiz. Ben sizin fikirlerinizin bircoguna “hmm, bak bun dusunmemistim” reaksiyonu gosterdim.
BeğenBeğen
“Su iki kısma ayrılır: Saf, latif su. Yağmur suyu saftır. Çünkü buharın sıkışmasından meydana gelmiştir. Öteki de bunun kadar latif olmayan sudur:
Kuyu ve ırmak suları. Bunlar taş ve topraktan kaynadığı için o kadar latif değillerdir. Şimdi birinci su, şer‘i olan leddüni ilmidir. İkinci su da sahih olan düşünce ve akıl ilimlerini gösterir. Düşünceden çıkan ilimler, akıl sahiplerinin karakterine göre değişiklik gösterdiğinden bunlar birinci ilim kadar saf değildir. Tadı değişir. Ama meşru leddünni, Tanrısal ilmin kaynakları değişse de tadı değişmez.”Muhyi’den..
BeğenBeğen
Bilgelik incileri icin size de Muhyi’ye de tesekkurler C-Z Hanim.
BeğenBeğen
inci benden değil vesile olan Jazzetta’dan
BeğenBeğen
Jazzetta’ya da tesekkurler.
BeğenBeğen
aklın sınırları onu oluşturan gücün seçeneğine bağlıdır
BeğenBeğen
Allahın gözünde hepimiz eşit derecede akıllı veya aptal olabiliriz ama kimsenin gözünde bir başkasının aklıyla diğer kişinin aklı eşit olmaz dimi??_:D(ZUHAAAAA)
BeğenBeğen
Yani şunu demeye çalıştım yukardaki yorumlarda allah gözüyle bakmaya çalışmamış ama dışardan sanki o gözle bakmış gibi görülen arkadaşlar var o yüzden öyle dedim:D
XXX_METU
BeğenBeğen
EINSTEIN’I SEVERİM…:)ANLAYABİLDİĞİM KADAR.:)BU ARADA metulu(odtülü)arkadaşımın yazdıkları hoşuma gitti…sağlam yorum hahahah..
BeğenBeğen
Sn. METU’lu BU’lu diger “u” lu ve “u”suz arkadaslar,
Tesekkuler yorumunuz icin. Eminim bizim Al cok memnun olacak fikirlerine gostergini ilgiden; ama kili kirk yarmaniza ne diyecek bilemem.
Insanlarin birbirinin zekasi hakkinda ne dusundugu uzerine degilki bu soz. Insan akli ile Allah’in aklini kiyasliyor ve biribirimiz arsindaki IQ fakinin hicbir kiymeti olmadigini soyluyor. Belki diger bir sozunde de sizin bahsettiginiz konuya deginmistir. Yani fakli mevzuular.
Neyse mesele sizinle Al arasinda.
BeğenBeğen
ya ODTÜden ve BOĞAZİÇİde okuyan arkadaşlar bişiler yazmış ama ilgi göstermemişler sadece yorum yapmak için yorum yapmışlar ..gerçi yine bişiler anlatmışlar heralde ben algılayamadım:/
BeğenBeğen
Bekir L. Yıldırım kardeş nerden biliyon ya allahın aklı yoksa daha farklı bir düşünce sistemi varsa kesin olan yok:-*
BeğenBeğen