İyimserlik ile safdillik arasında büyük fark vardır. Pek çok demokrat, dindar, veya ikisinin de bilinci oluşmamış fakat iyi niyetli insan 367 var mıydı, erken secim olmalımı gibi olaylara tek tek odaklanıp her birinin nasıl çözülebileceği üzerinde kafa yorarken “büyük resmi” gözden kaçırıyorlar sanıyorum. Bazıları da örneğin birçok AK-Parti mensubu, resmi görse de olayları hayra yorma, sadece hukuk sınırlarında kalma, ortamı germeme stratejisinin akl-i selimin yolu olduğu kanaatinde. Ben bu yaklaşımın fazla gerçekçi olmadığının ampirik olarak ispatlandığını düşünüyorum.
Böyle bir konuda “ben söylemiştim” demek acı verici ama ben söylemiştim. Bir önceki Bizanslılara Entrika Dersleri Verilir
yazımdaki öngörülerimin hemen hepsini doğrular mahiyette gelişmeler oldu bu son iki günde. Mevzuuyu gene maddeler halinde ele almak doğru olacak.
Mumcu-Agar Alicengiz Oyunları
Bu bloga yorum yapan bazı dostlar dahil pek çok medya mensubu, siyesi gözlemci ANAP ve DYP’nin takındıkları “demokrasiden yanayız ama faşistler ne istiyorsa onu yapacağız” ifadesi ile tevil edilebilecek acayip tavrın mantıki bir açıklaması olamayacağını söylediler. Belki bazıları da benim gibi sebebin ne olabileceğini öngörebildiler ama söylemenin mahsurlu olacağını düşündüler; bilemiyorum. (daha&helliip;)