Sizleri bilmem ama asker ile askerden çok vatansever partilerin kavgasını seyrederken benim yüreğim sızlıyor. Sülü, müçtehit İlhan Hocafendi gibi akil adamlar duruma müdahale etmeyince ve arabulucuların gurusu Kissinger’i bu işin içine sokmak milli menfaatlerimize halel getireceği düşüncesi ile “iş başa düştü” dedim ve elimi taşın altına koydum.
Evet, sayın Baykal, Büyükanıt ve Devlet Paşalar. Yapmayın etmeyin, siz kavga yaptıkça hain demokratlar, dinciler, liberaller, antimilitaristler kazanıyor. Onların ekmeğine yağ sürmek yakışır mı “ordu, yargı, kurumlar el ele”ci vatanseverlere? Sizin kavganızı seyreden mürteciler, entel liboşlar, AB uşakları ellerini oğuşturuyorlar “bak demokrasi herkese lazımmış, darbelerin muhtıraların iyisi kötüsü olmazmış” diyerek. Yârin millet adına bildiri yayınlamak veya şanlı yakın tarihimizdeki gibi duruma el koymak gerektiğinde de “dur bakalım size karşı bildiri yayınlayınca hoşunuza gitmedi; şimdi alkışlıyorsunuz; be ne turşu” derlerse ne olacak?
Bülent Ersoy’un ifadesi ile “bumudur yani”?
Bununla sadece laikçi-devletçi-ulusalcı cephede bir çatlak görünümü vermekle kalmıyor ülkeyi tehlikeli bir kavramlar, ilkeler sorgulamasına itiyorsunuz. Şimdilik bu sorgulama sadece aydın kesim içerisinde cereyan ediyor gibi ama Allah göstermesin, bir de millet bu işe müdahil olmaya kalkarsa? Kahvelerde, cafelerde, barlarda millet “yav askerin görevi ne sahiden; ne yapabilir, ne yapamaz, niye; laikliği anladık ta demokrasi neyin nesi, kuvvetler ayrımı da ne oluyor; yani şimdi orduyu eleştirmek okeymi ” gibi irticai sorular sormaya başlarsa bunun hesabini ahirette kim verecek Deniz Hocafendi?
Lütfen ama lütfen aklınizı başınıza devşirin ve sorumlu davranın. Ülkeyi demokrasi, millet iradesi, meşruiyet bilmem ne safsatasına sürüklemeden öpüşüp barışın ve bu aile içi kavgaya son verin. Durumun vahameti konusunda benim sözlerim yeterli değilse kendilerine Genç Siviller adını veren şu ukala çocukların bildirisini okuyun:
“Yine Genelkurmay sitesi, yine gece yarısı, yine kötü bir metin, yine sivil siyasete verilmiş bir muhtıra.
Tek bir farkla…
Açıklamadan sonra televizyonlara canlı bağlanan CHP’li yöneticiler çocuklar kadar şen değildi.
Erdoğan Teziç ‘Oh dünya varmış’ deyip huzur içinde yatağına gidemedi.
İş adamları, gazeteciler ve aydınlardan ‘Ne darbe, ne şeriat’ naraları duyulmadı (…)
Sayın taze mağdurlar, yarattığınız militarist dalganın sizi bile önüne katıp götürebileceğini yüzünüze vurmak istemiyoruz. ‘Demokrasi bir gün gelir hepinize lazım olur’ dememiş miydik de diyerek üste çıkmıyoruz. Kanlı bayraklarınızla, en büyük bayrak yarışlarınızla, militarist beyanlarınızla, linçlerinizle, vatana ihanet temalı yazılarınızla ektiklerinizi biçtiniz, oh olsun demeyi aklımıza dahi getirmemeye çalışıyoruz. Biz her zaman sivil siyasetin yanındayız (…)”
Aynen böyle. Bu tehlikeli gidişe bir dur deyin!
Bu ülkede birilerinin “bildirilerin” kimin tarafından verilebileceğini bilmeyecek kadar haddini aşmasına imkân veren malzeme sunmak sizin gibi devletin sahipleri, kurucuları, kazanımlarının hissedarlarına yakışır mı? Bunun sonunda fasa fiso vatandaşlar kendilerini adam sayıp tepemize çıkarlarsa bunun vebalini kim üstlenecek?
Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinleyin, çünkü tekrar etmeyeceğim.
Yarından tezi yok bir ortak basın toplantısı düzenleyin genel merkezde, darbe düşmanı, hain medyanın alınmadığı cinsten (akredite mi diyorsunuz neyse, hani su Deniz Kuvvetleri Karadeniz üzerinden Kandil’i bombalasın falan diyen bizden gazeteciler var ya, onlar olsun sadece). En önde de Taki Doğan, Emin Çölaşan ve Mehmet Ali Kışlalı otursun). Podyumda ortada Büyükanıt, sağ tarafta Baykal solda Bahçeli veya tam ters fark etmez, el ele tutuşun ve beraberlik yemini yapın. “Bir iletişim sorunu imiş tüm problem; irticacılar, hainler ümitlenmesinler” deyin. Büyükanıt Paşa “içerden ve dışardan kimse den etkilenmedik. Girme kararı da çekilme kararı da bizimdir” diyerek patronun kim olduğunu gösterdi fakat bu şekilde Erdoğan’ı Sayın Baykal ve Bahçeli’nin giydirmesine karşı izole etti. Fayda maksimizasyonu muvacehesinde Büyükanıt Paşa hemen bir düzelteme yapsın ve “aslında biz Kandil’i de Musul, Kerkük’ü de alacaktık, Barzani’nin peşmegelerini de çiğ gibi ezecektik ama ‘sivil kanat’ ayak bağı oldu o yüzden ‘içerde parça kaldı” desin. Zafer bize, başarısızlık hükümete aittir deyin. Birkaç tane de şehit, gazi anası bulundurun daha çarpıcı bir tablo oluşturmak için, ama dikkat edin başları açık olanlardan olsun. Bulmakta zorlanırsanız bir iki tanesi de babaannelerinizinki gibi örtülü de olabilir.
Ben mi? Teveccühünüz. Ben resimde olmasam ne çıkar? Nihayetinde, her zaman dediğim gibi, söz konusu vatansa gerisi teferruattır.
basın toplantısı değil de , bence youtube’a koysunlar , baykal da facebook’a koysun , tekrardan büyükanıtı friends listesine eklesin ,bir de 🙂 gülücük atsın , böylece birbiri ardına youtube darbeleri yiyen ulusalcılara postmodern bir jest olur……
BeğenBeğen
cok mükemmel tebrikler, güldük ama afif bir korkuda yok degil yani, nemelazim bunlarin sagi solu bellimi olur ya yaparlarsa o zaman bir güldürdün bin aglattin olmaz mi Allah korusun, aman ben ne diyorum ya gene evhama kapildim “mi?”
BeğenBeğen
Bekir Hocam , olaki görmemişsinizdir kaçırmanızı istemedim ,( ben de yeni keşfettim gerçi)
ben bu türk müziği yasağını öğrendiğimde şok olmuştum ( tabi yıllar önceydi , elbette zamanla şoklara dayanıklılık kesbediyor insan,gerçek tarihi öğrendikçe),
mangalda kül bırakmayan sözümona türkçülere kapak niyetine….. ,
BeğenBeğen
Tuncay Bey,
Atalatrimizdan FDR ne buyurmus “evhamlarimizdan baska korkacak seyimiz yoktur” ve dahi “fazla evham sagliga zararlidir”. Cikarin kafalarinizdaki tanklari, rahatlayacaksiniz benim gibi. Kendilerine kutsal bir yer vehmedenler onun geregini yapmalilar. Artik er degilim.
VB’nin de koydugu videodan da anlasilcagi uzre mzah ciddi istir. Akadmeisyenlerin, dusunurlerimizin akademik yazilarindan daha etkilidir. Sovyet Rusya’nin yikilmasdinda cok buyuk rolu olmustur.
VB’nin videosu aklima en az bir duzine vakia getirdi. Sadece iki tanesini paylasayim.
Buyuk amcam (dedemin agabeyi) cocuklugumda anlatmisti. 1930’larda Samanlikta gizlice toplanip (!) Kur’an okurlar imis;koyun alt basina da bekci koyarlar imis jandarmas geldiginde haber vermesi icin. Isin daha komik tarafi sulalem Halk Partili idi!
Iki:
70’lerde TRT’de “dolmus muzigi” yasak idi. Simdilerde pek gozde olan Orhan abi o gunlerde ayak takimina aittir; TRT’den dinleyemezdiniz fakat plaklari kapisilir idi.
BeğenBeğen
Beyaz Kaptan’ın testis faciasından sonra , CHP yeni bir taktik bulmuş ,
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/8403345.asp?gid=229&sz=38255
eh kendilerine bu hizmet-i ali’lerinde muvaffakiyetler diliyorum ,
BeğenBeğen
Seyretmiş olanlar hatırlayacaklardır
Cem Yılmaz-Yılmaz Erdoğan’lı vizontele filminde bir sahne vardı(kırat sembolü at’a dair ) , şuan senaryo gerçek oldu resmen
Cem Yılmaz bir keresinde şöyle demişti , şovunda
” Ben bir karadeniz fıkrasında rol aldım , yaşadım ,
trabzonda arabadayız ,yol alıyoruz ,karnımız acıktı, yoldan birine sorduk;
-yakınlarda bir pideci var mı ?
*kıymalı mı peynirli mi ?
”
o belki gerçek değil , kurgu bir espriydi , fakat bizim memleket olarak yaşadığımız gerçek ,vizontele filminin yeniden çekiminde rol alıyoruz gibi hissediyorum……..
BeğenBeğen
Gülerek aglayan, aglarken gülen bir millet varmi acaba, herhalde bizden baska yoktur, neredeyse ikisinide yapmakta zorlaniyoruz artik, bazen karistiriyoruz gibi geliyor bana, Sinan Cetin komedisini koca bir millet olarak yasamisiz, bakin tarihde köleligi yasamis nice topluluklar vardir, hayatlari boyunca cektikleri acilari büyük ihtimal hayal bile edemeyiz ama bu yasadiklari zulmün baslangici genelde fizikidir ve zamanla yasadiklari cemiyet icinde siyasi ve ictimai sartlarin degismesiyle bu ezilen gurup, ezilmislik hissini ruhlarindan beyinlerine cikartirlar, artik zulme karsi mücadele fikir tabanina yayilir, iste o zaman özgürlügün ve kurtulusun geri sayimi baslamis demektir. Bu zulme maruz kalmis guruplarin, istisnasiz ortak bir noktalari vardir oda “güclü bir tarih ve medeniyet” mensuplari olmayislari, gelin görün ki Dünya tarihine her yönü ile damgasini vurmus bir medeniyete mensub hatta cihansumul medeniyetin asirlar boyu sancaktarligini yapmis, onlarin yerel tarihi arastirilmadan dünyada kimsenin ciddi tarihci olamayacagi, sadece kirintilarindan otuzküsür devlet üremis bir millete reva görülen zulüm sekli ve seviyesine bakin,zulüm zulümdür ama herkez kendi seviyesine göre hisseder, ben acizane bize musallat olan bu zulmün Amerikalilarin zencilere yaptiklarindan cok daha assagilayici oldugunu söylüyorum ve iddia ediyorum ki su bir asra yakindir maruz kaldigimiz darbeler insanlik tarihi icinde biz den baska belki bir millete reva görülmüstür, onlarda “Yahudiler” dir (tabiki gecmise binaen) bu arada ben hicbir insani asagi görmüyorum “ahseni takvim” demis Rabb’im ama kemal vasiflarla mücehhez bir medeniyet temsilcisi milletle ömrünü ormanlar icinde gecirmis birisini, ikiside insandir diyerek müsavi tutmam, (hukuk esitligi haric)
saygilarimla Allah’a emanet olun
BeğenBeğen