Özür dilerim müstehcen kelime için ama biz haberi yapmayız naklederiz. Adam kendisini “p.şt” diye tanımlar ve CHP’nin “sakin gücü” “tabii tabii” der ise biz habercilerin (!) ne haddine onların edebiyatını sansürlemek?
Reklam arasında kayıt devam edince gizli plan ortaya çıktı
Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal’ın televizyonu Kanal B’de seçim skandalı yaşandı. Sunuculuğunu Kanal B Genel Müdürü Nahit Duru’nun yaptığı Yerel Seçim 2009 Özel Programı’nın reklam arasında yapılan konuşmalarda ilginç itiraflar yer aldı.
19 Mart akşamı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuk olduğu programın reklam arası görüntüleri internet sitelerinde yayınlandı. Nahit Duru, Kılıçdaroğlu’na yeterince yer vermediği gerekçesiyle Doğan Grubu için “p.şt.” diye hakaret ederken, Kılıçdaroğlu bu sözleri “Tabii tabii” diyerek onaylıyor. Duru, aynı görüntülerde Mehmet Haberal’ın kendisine AK Parti’nin Ankara, İstanbul, İzmir ve Adana gibi illerde oyunu azaltmak için her yola başvurma talimatını verdiğini ifade ediyor. Görüntülerde Saadet Partisi adaylarının neden bu kadar çok kanalda misafir edildiklerinin izahı da yapılıyor. Nahit Duru, bu konuda şu ifşaatı yapıyor: “Haberal… bana şu talimatı verdi. Bunların (AK Parti’nin) oyunu azaltacak ne ‘p.şt’luk biliyorsan hepsini yap dedi. Dedim ki hocam, biz adamlarımızı çıkaracağız, ama esas Saadet’i (Saadet Partisi’ni) çıkarmak lazım. Niye dedi. Dedim bunlardan CHP’ye oy 1 gidecekse Saadet’e 3 gitme ihtimali var. Çıkarabilir miyiz misin, dedi. Dedim ki Ertan Yülek’i tanıyorum, konuşurum çıkarırız dedim. Ertan abiye açtım telefonu. Saadet Partisi’nden istediğim adamı genel başkanlarını dahil getirdim, buraya getirdim. Ve 1.000’in üzerinde SMS geldi Saadet Partisi Genel Başkanı’na. Ve ben inanıyorum ki en az bir puan artırdı.” Kanal B Genel Müdürü Nahit Duru ile Kemal Kılıçdaroğlu arasında geçen şok diyaloglar şöyle:
Haberal talimat verdi: Bunların oyunu düşürmek için her ‘p.şt’luğu yap
Nahit Duru: Size 1,5-2 dakikalık bir haber ayırsalardı; o Doğan Grubu da dahil… Şu anda siz kafa kafaya gelmiştiniz.
Kemal Kılıçdaroğlu: Evet.
Duru: Önümüzde daha bir hafta-10 gün zaman var. Bu, o süre içerisinde de geçerdiniz. Ama bunlar p.şt. Çok ciddi söylüyorum ve çok ciddi derecede üzülüyorum.
Kılıçdaroğlu: Tabii.. Tabii…
Duru: Şimdi, Haberal… Haberal… bana şu talimatı verdi. Dedi ki, ne yaparsan yap… Ne yaparsan yap…
Kılıçdaroğlu: Evet.
Duru: Bunların (AK Parti’nin) oyunu azaltacak; Ankara, İstanbul, İzmir, Adana’nın oyunu artıracak ne ‘p.şt’luk biliyorsan hepsini yap dedi. Dedim ki hocam, yani biz tabii bu adamlarımızı çıkaracağız, ama esas Saadet’i (Saadet Partisi’ni) çıkarmak lazım. Niye dedi. Dedim bunlardan CHP’ye oy 1 gidecekse Saadet’e 3 gitme ihtimali var.
Kılıçdaroğlu: Evet.
Duru: Çıkarabilir misin dedi. Dedim ki Ertan Yülek’i tanıyorum, konuşurum çıkarırız dedim. Ertan’ı ben de tanıyorum dedi. O zaman siz konuşun dedi. Haberal da tanıdığını söyledi.
Kılıçdaroğlu: Ben de tanıyorum.
Saadetlileri programa çıkardım; oylarını artırdım
Duru: Ertan abiye açtım telefonu. Saadet Partisi’nden istediğim adamı genel başkanlarını dahil getirdim, buraya getirdim. Ve 1.000’in üzerinde sms geldi Saadet Partisi Genel Başkanı’na. Ve ben inanıyorum ki en az bir puan artırdı. İstanbul, Zaman
Hocam, Ben söylemiştim , eurovizyon sonuçlanana kadar kasetlere devam
naçizane bir güftem var , hadi amcalarım buna da bi kaset çekin (ergenekon kasetçilik size sesleniyorum…keşfedin artık yaa)
SENSİZ SAADET NEYMİŞ
hava kurşun gibi ağır
yağıyor gökten kaset
bazıları sağır mı sağır
illede sen, sen saadet
koltuk için bu oyuna
gelirsen ben helal etmem
sapma sola dön yoluna
ben oyumu ziyan etmem
kurtulmuş’uz sandık dededen
dediler numan yeni beymiş
numan söyler bildik heceden
dede sensiz saadet neymiş
gel demişler gitmiş geceden
haberal’dık ki aynı şeymiş
BeğenBeğen
biri gunluk tutuyor – oteki yayinliyor, biri konusuyor – oteki kasete cekiyor ; herkes biyerlerde “bizim selametmiz” icin haril haril calisiyor. bu hizmet yarisi gozlerimi yasartiyor.
bu millet amma kiymetliymis . acaba simarmayalim diye mi soylemiyor bizi coooooookk sevdiklerini ? hayir bu “karsiliksiz” sevgiyi yuzumuze yuzumuze soyluyorlar da cahilligimizden mi anlamiyoruz ?
saygilar
BeğenBeğen
Hassas damarıma basmış Aşık VB’ali dizeleri ile 🙂
Epeydir “dava” nın ne zaman kişilerin ihtirasına dönüştüğü üzerine yazsam mı yazmasam mı ikilemi içerisindeydim. Kim di hatırlamıyorum bir köşe yazarı Elif Erbakan Altınörs’ün verdiği bir röportajı konu eden bir yazı yazmıştı. O röportaja ben de göz atmıştım. Ve dikkatimi çeken cümle Hoca’nın Ak Parti kuruluş hazırlıkları başlamış iken “onları biz yetiştirdik, yapmazlar öyle şey” (meal) dediğini nakletmesi idi. Hoca ile bir sohbetimizde de “itaatsizlığin” en büyük problem olduğunu ifade etmiş idi.
Sadet demiş te aşık (!) acaba dedim “dava” son 35 yılın büyük bölümünde nerede ise “öl de ölelim” dediğimiz zat-ı muhteremin nefsinin tatmininden ibaret mi idi? Zira başka bir arguman duymadım. Velev ki o değil “dava” için her yol caizmidir? (Şevki Yılmaz!ın ifadesi ile Ergenekon’un Islamcı kanadını oluşturmak dahil”?) Stokholm Sendromu da “celladına aşık olmak” ifadesi de kesmiyor. Dün kendisinin ipini çekmekte gözünü kırpmayacak adamlarla sarmaş dolaş vaziyette “itaatsiz çocukları” devirmeye çalışmanın manasını açıklamayı din adamlarımıza havale ediyorum.
Kurtulmuş bu “puştluk olsun diye” Ergenekoncu TV’lerde gazetelerde muteber kişiler muamelesi çekilmesi üzerine “bizim ne için çağrıldığımızı bilmemiz mümkün değil” demiş!
Ayşemine Hanım’ın “bizim selametimiz” sözleri üzerine:
Benim gözlemlerim insanların “dava” yı sahiplenirken mutlaka nefsi güdülerle yapmadıkları, samimi, idealist güdülerin bir çoğunda olduğu ama zamanla davanın kariyer, ikbal veya nefsi tatmin aracı haline dönüştüğü. “İslam Savaşları” nın kökenine inersek nefsin oynadığı rolü daha iyi anlarız.
PS:
Şimdi Mi
lli Gazete’ye baktım. Numan Kurtulmuş’un açıklaması altında iki adet okur yorumu vardı. “iyilerin sadakatinin neye olduğu” noktasında ibretlik bulduğum için naklediyorum:
kardeşce geçenmek varken saadete ne 1
Kanal b nin reji görüntülerinin Samanyolu televizyonunda ne işi var. Nasıl oluyarda Samanyolu televizyonuna servis ediliyor. Olayın saadetle ilgisi yok ama suç var. İstanbulu chp kazanamayacak bunu anladılar ve istanbulu feda ederek milli görüşe böyle bir darbe vurmak için chp ve akp nin organize ettikleri ortak bir oyun.
anti siyonist | KatılıyorumKatılmıyorum (6.7/10 puan) | 25 Mart 2009 15:32
yandaşlar ve yalamalar
burda saadet partisinin kontrolu altında olmayan bir konuda saadeti şuçlamak yersiz ve ahlaksızlık olur. burda tamamen olay chp yandaşı kanal b ve akp yalaması samanyolu televizyonları arasındadır. bu milli görüşün şahlanışını engellemek için karşılıklı oyundan ibarettir. olayla saadetten başka herkesin ilgisi ve parmağı var.
kanl b de ki reji görüntüleri nasıl oluyorda saman yolu tv ye servis ediliyor. bir düşünün bakalım
anti siyonist | KatılıyorumKatılmıyorum (7.5/10 puan) | 25 Mart 2009 14:55
(vurgular benden- BLY)
BeğenBeğen
““itaatsizlığin” en büyük problem olduğunu ifade etmiş idi.”
Peki ya Basiretsizlik ,
elfetih’i hamas’a göre değerli kılan nedir dünya sistemi gözünde diye bir düşünmesi lazım saadetin
bu basit hesabı yapamazsa , kafada bir ampül yanmıyorsa , bunun üzerinde daha da fazla düşünmesi lazım
bir tasfiye olmuş
saadetli arkadaşlar mülkleri ve nakiti almışlar,akpartiyi kuranlara da batık hisseler ve alacaklar düşmüş, şimdi o ödenmez denen alacaklar milletçe nemalarıyla iade edilince,adalet mi bu diye ağlamak yakışır mı ?
“bizi niye çağırdıklarını ne bilelim”
onun için seni seçmiyoruz numan amca , bilmen gerek,sokakta oynayan çocuklar biliyor , profesor olmuşsun ama daha öğrenemdiysen bu adamların niyetini ……
aile şirketiyle ,imtiyazlı hisselerle olmaz bu işler,hele hele emanetçilerle kayyumlarla hiç olmaz
ne kadar millete maledebilirsen o kadar ,
Elif Erbakan,Fatih Erbakan…..oooo kuzum önce sen bunları bi uzaklaştır,ister kırarak , ister ikna ederek , bir ciddiyet emaresi göster ,emanetçi olmadığına dair bir küçük işaret ver , sonra bakarız…….
Helal Etmem dediğim de alttarafı bir defa ilgenel meclisi için oy verdim fazilete…(hemen sevinmeyin saadetçiler,bu daha da kötü ama anlayana)
Ben itaati severim Bekir Hocam , yani yapıma uygun , bir büyük görsem elini öpmek isterim , saygıda kusur ettim mi diye bir şüphe girse içime kolay unutmam,
baştan beri ciddiye almamama rağmen , gerek iktidarları zamanında yaptıklarından gerekse Türk siyasi hayatında böyle bir damarın bulunması gerektiğine olan inancımdan , bunu layıkıyla yapıp yapmadıklarına bakmaksızın saygı duyar haklarını da teslim etmekten geri durmazdım , ama kendi saygınlıklarını kendileri harcıyorlar,
ey saadet
21.yüzyıldayız , sizin kaprislerinize ,oyunlarınıza kaybedecek zamanımız yok , aklınızı başınıza devşirin, millet bize muhtaç gibi bir havaya girmeyin,inanmadığınız cümleleri sarfetmeyin , sizin farkınız bu olsun
daha muhalefetteyken manevra cümleleri de ne oluyor ? hadi AKP iktidarda darbesever kesif bir chp’li kitleye bile hizmet sunmak,kaale almak, icabında hesap vermek yükümü var , onun manevrasının somut getirileri de var (bkz. yapılamayan darbeler) size noluyor ?
*********************************************
Muhsin Yazıcıoğlu’nun başına gelen kazayı yeni öğrendim,inşallah sağsalim kurtulmuştur.
BeğenBeğen