Baykal’ın Erdoğan’la önce görüşmem, ihanete alet olmam, sonra, mektup yazsın, e-posta göndersin, internette çet yapalım, dumanla haberleşelim falan ve sonunda görüşelim ama 3 tane robot kamera olacak, kameraların teknik özellikleri şöyle şöyle olacak, bir kişi diğer bir odada kameralara emir verecek, bir diğer kişi de diğer bir odada ona emir verecek, böylece bütün dünya BBG seyreder gibi Erdoğan’ı nasıl nakavt ettiğimi görecek vb konuları basın toplantısı ile ilan ettikten sonra Cumhurbaşkanı Gül “CHP Başkanı’da MGK’ya katılmalı” dedi ya? İnsan düşünmeden edemiyor, kullandığı her kelimeyi dikkatle seçen CB’nın tam da bu esnada bu teklifi yapması acaba Salih Memecan’a malzeme çıkarmak için planlanmış bir komplo mu idi diye:
*******************
Madem bu gün mizah günü bu da bonus:
“Yabancılar, “lale”ye “tulip” diyorlar. “Tulip” kelimesi, Farsçada türban anlamına gelen “toliban” kelimesinden geliyor. Tarihçiler, türbanın şeklinin “toliban”a, yani laleye benzemesi nedeniyle, bu çiçeğe “tulip” denildiğini açıklıyorlar.
İstanbul Belediyesi’nin, şehri süslerken, “türban”ı çağrıştırdığı için laleleri tercih ettiğini ve çiçeklere neden milyonlarca dolar ödendiğini şimdi anlıyoruz.”
(Yaman Törüner)
Arkadaşa önce yardımcı olayım: Toliban “türban” dan çok Taliban’ı çağrıştırıyor.
Sonra da acil şifalar dileyeyim.
Benim işim tamamdır.
‘Lale Devri’ de zaten iran da yaşanmıştı , hatta ünlü iranlı şarkıcının şarkısı bile var
koalisyon hükümetleri zamanında
lale devri çocuklarıyız biz
şantajla hileyle arpalıkta samanlıkta
Dalkapon’un adamlarıyız biz
farsçam Körüner kadar iyi değil ama mealen böyle bişeydi
liderleri robot kameradan medet umar , yazarları böyle çocuklara masallardan medet umar,milliyet anaokullarda falan mı dağıtılıyor acaba ?
BeğenBeğen
Hımm, türban kelimesinin tülbent kelimesinden geldiğini daha önce duymuştum. Demek ki belki de önce tülban gibi bir şey oldu; Fransızlar zamanla -ent hecelerini isim ve sıfatlarda -an diye okur hale geldikleri için olsa gerek… Sonra da “l”, r’ye dönüşmüş olmalı, bizdeki selvi-servi ikili kullanımı gibi…
…
İstanbul Belediyesi’nin, şehri süslerken, “türban”ı çağrıştırdığı için laleleri tercih ettiğini ve çiçeklere neden milyonlarca dolar ödendiğini şimdi anlıyoruz.
Böyle bir niyet okuyuculuğuna da pes doğrusu!
Ama sadece niyet okuyuculuğuyla kalsa iyi: Yaman Törüner de acayip kurnaz adammış ama… Adam, şekli başörtüsüne, tülbente benziyor diye resmen düşmanlık yapacak lale çiçeğine bile. Yasaklatacak kendisinin üstün, batılı, beyaz Türk güdülerini rahatsız eden bu saldırgan çağrışımlı nesneyi… Ama böylesi bir saçma benzetmeyi, kuru havadan nem kapmayı ve de açıkçası hödüklüğü doğrudan yaptığında şanının yere düşeceğini biliyor. O yüzden, laleyi başörtüsüne benzeten kişinin aslında kendisi olmadığını, benzetmeyi aslında Belediye’nin yaptığını, kendisinin sadece bu hastalıklı irticai zihniyeti keşfettiğini iddia ediyor… Uygulanmasını isteyeceği lale yasağına böylece zemin hazırlama çalışıyor. (Yaman Törüner kadar başarılı olamasam da ben de saçma niyet okumaları yapabilmekte fena sayılmam ama değil mi? 😀 )
Neyse yav, Dünyayı Kurtaran Adam misali Cüneyt Arkın filmleri yanında demek ki Milliyet gazetesinin köşe yazıları da insanı çok eğlendirebiliyormuş. Tekrar denemek lâzım. 😀
BeğenBeğen