Başta Taraf Gazetesi Cemaati olmak üzere bir kesim liberal, solcu, eski solcu, orta yolcu vs aydın Türkiye’den Hz. İsa standardı bekliyorlar: Bir yüzüne şamar yiyince öteki yüzünü çevirmeli imiş.
Bunu Kürt Meselesi’nde de görüyoruz, Alevi Meselesi’nde de, ama özellikle de Ermeni Meselesi’nde. Gazete yönetimi ve yazarları tam kadro ateş püskürüyorlar Hükümet’in Ermeni Meselesi konusundaki tutumuna. Protokoller’in imzası ile ABD Kongresi alt komisyonundan çıkan “Soykırım” kararı arasındaki sürede Taraf’ta çıkan yazıları mercek altına aldığım bir yazı pazartesinden itibaren Star Açık Görüş’te çıkacak inşallah.
Biz şimdi Başbakan Erdoğan’ın “kırdığı son pota” bakalım. Modaya uyarak fırına verilen “Ermeni soykırımı” tasarısının mekanı Londra’da BBC ile yaptığı mülakatta Türkiye’de kacak çalışan 100.000 kadar Ermenistan vatandaşınin sınrdışı edilmesi ihtimalinden bahsetmiş!
Ve mezkur aydınların Türkiye’si yerinden oynamış! Kimi tehcirci Talat Paşa’ya benzetiyor kimi Hitler’e. Bu şekilde de bu aydınlarımızın ne menem çağdaş, evrenselci, kalbi mağdur ve mazlumlar için çarpan zevat olduğunu anlıyoruz. Yersen tabii.
Biz birazcık modaya kulak vermeden, kendi hür akıl ve vicdanımızla değerlendirelim Başbakan’ın sözlerini, bir kaç soru üzerinden.
1. Başbakan bu sözle pot mu kırdı?
Evet demek lazım. Kırılan pot bunu “Soykırım” tasarıları, Ermeni disaporası’nın ve Ermenistan’ın Türk düşmanı faaliyetleri gündemde olduğu bir sırada bir tehdit gibi ortaya sürmesi. Başbakan’ın Batı’da ve bahsettiğim “revaçta fikirler” modasının matah olduğu “bir kısım aydın” arasında bunun bu tepkiyi uyandıracağını bilmemesi de dış ilişikiler ve siyasi iletişim danışmanlarının bunu hatırlatmaması da bir zaaftır. Sanıyorum niyeti Türkiye’nin Ermenilere karşı hasmana duygular beslemediğine dair örnek vermekti. Bunu da Batı’da Doğulu tarzı ile yapmaya kalktı.
2. Peki sayıları 70.000 ila 100.000 arasında olduğu tahmin edilen kaçak Ermenistan vatandaşlarının sınır dışı edişmesi II. tehcir midir, ırkçılık mıdır, insan hakları ihlali midir çağdışımıdır?
Hayır, hayır, hayır ve hayır.
Amerika’dan İsviçre ve Fransa’ta Batı ülkelerinin kaçak işçiler konusunda takındığı tutum herkesin malumu. ABD’de sırf Meksika’dan kaçak işçi girmesini önlemek için Sınır’da tel örgüler, duvarlar örmek dahil bir yığın önlem için her yıl milyarlarca dolar harcıyor. Sınırı geçme teşebbüsünde binlerce insan hayatını kaybediyor. İtalya, Fransa, İspanya’nın Afrikalı kaçaklara nasıl davrandığını TV’lerde görüyoruz.
Kişi başına geliri bizimkinin 5-7 misli olan ülkeler “zaten bizde işsizlik var; ayrıca bizim ırksal saflığımızı bozuyorlar” gerkçesi ile bunu yapabiliyorsa kimse Türkiye’den Hz. İsa cömertliği beklememeli.
3. Ama Ermeniler bu ülkeden tehcir edildi, yani onlar yabancı sayılmaz değil mi?
Doğru, ama “tarihin yanlışlarını” bi günkü hükümetler düzeltse dünyanın tüm ülkelerinin haritaları da değişir nüfus kompozisyonları da. Meksikalı’ların kaçak olarak girmeye çalıştığı California, Texas, Arizona gibi eyaletlerinm çoğunda da geçmişte onlar yaşıyordu. Ne ABD’li aydınlar, ne Meksika Hükümeti kalkıp “dur bakalım kimi nereye sokmuyorsun? Buralar düne kadar bizimdi” demek aklına gelmiyor da bizim “Erciyes’ten kar bağışlayan” aydınlatıcı, sömürge aydınlarının aklına geliyor.
4. Peki Hükümet gerçekten kaçak Ermenileri “tehcir” * edecek mi?
Hiç sanmıyorum kimsenin böyle bir niyetinin olduğunu. İşsizliğin resmi tahminlere göre yüzde 13 civarında olduğu bir ülkenin 100,000’e yakın kaçak göçmenin istihdam edilmesine göz yumması büyük bir fedkarlıktır, hangi kriterle bakarsanız. Batı bunu böyle telakki eder. Ama bu Hükümet bu gün böyle bir girişimde bulunmaz. Varlık Vegisi, 6-7 Eylül gibi yakın tarihin utanç sayfalarına yazılması kesin bir olaya sebebiyet vermek istemez.
Hasılı, kötü seçilmiş bir blöftü ama bu Taraf’lı ve tarafsız siyası doğrucuların fazla yağ çıkarabileceği malzeme değil. “Biz Ermenlere düşman değiliz” böyle denmez, hele hele Batılı’ya. İçerde mal bulmuş magribi gibi bunun üzerine atlayarak insancıllıklarını gösterenlerle gelince: Onlardan şurada biraz bahsettik: Yeni modalar pek te yerni değil
* Taraf yazarı Markar Esayan’ın yazı başlığı “beni de tehcire gönder Erdoğan” den dan esinlenme.
Tamamen katiliyorum. Ozellikle 9/11 sonrasi Amerika vizesini ihlal eden kimseye tolerans gostermedi. Michigan’da kacak calisan et iscilerini (ki agir is oldugu icin calisacak Amerikali bulamiyorlar) fabrikalarindan aldiklari gibi ellerinde plastik kelepcelerle ucaga atip Guatamela’ya nasil yolladiklarini anlatan bir yazi okumustum. Bu is icin bir devlet dairesi var http://www.ice.gov/
Ki Turkiye issizligin cok buyuk problem oldugu bir ulke. Eger aile yapisi guclu olmasa bunun cok buyuk sosyal patlamalara sebebiyet verebilecegi herkesin uzerinde birlestigi konu. Turkiye ne Ermenistan ne baska ulkelerin vatandaslarini barindirmak zorunda degil. Basbakan da bunu bir tehdit unsuru olarak kullanmis, iyi de yapmis. 3 milyonluk bir ulkenin 100 bin vatandasi ve aileleri Turkiye’nin toleransi sayesinde ekmek yiyorsa, biraz daha ayaklarini denk almalilar. Normalde hic sevmem bu ekmek yeme muhabbetlerini ama bu insanlar bu ulkede illegal. Ben vergi oduyorum, onlar odemiyorlar. Erdoganin tehdidinden alinan Avrupali ulkeler varsa, Turkiyede’ki Ermenileri oraya gonderebiliriz. Hayir, ciplak ayakla degil. Amerika gibi ucaklara doldurarak.
BeğenBeğen
Konu ile ilgili iki köşe yazısı:
http://www.sabah.com.tr/Yazarlar/ardic/2010/03/20/nasreddin_hoca_cozumu
http://www.stargazete.com/gazete/yazar/ibrahim-kiras/tayyip-erdogan-a-haksizlik-250831.htm
BeğenBeğen