Lisedeki bir edebiyat hocamız anlatmıştı (o zamanlar iş bulamayan hukuk mezunları yedek öğretmenlik yaparlardı. Bu hoca da sonradan adalet bakanı dahi olmuş! İsmi de aklımda: Şakir Şeker).
Anlattığı: Istanbul Adliyesi’ne giderseniz kapıda birileri size yaklaşır “şahit lazım mı abi” diye sorar. Ben onun yalancısıyım. Bu da başlığın esin kaynağı. Şahsen gastelerin problemi ne anlayamadım. Kalaşnikofludan milletin vekili olur da terörist müvekkilin vekili olmaz mı?
Öcalan’ın kalaşnikoflu avukatı
KCK Önderlik Komitesi üyesi olduğu iddia edilen avukat İrfan Dündar’ın PKK kamplarında kalaşnikof eğitimi yaptığı fotoğraflar ortaya çıktı. Dündar’ın PKK-Ergenekon bağlantısında rol aldığı iddia edildi.
Haber
**************************************
Bana da lazım böyle bir vekil bu sıralar. Kötü çarpıldım bir adet “ihvan” tarafından.
*****************************************************
Bedelli
“Zenginimiz bedel verir, askerimiz fakirdendir” (herhaldee böyle diyordu türkü).
Dün kaavede bir adet 30 yaşındaki asker kaçağı(pardon bakaya kalan) ile bir adet 29 yaş 11 aylık asker kaçağı (pardon bakaya kalan) arasındaki sohbete kulak misafiri oldum:
30:
-Bu vatan uğruna her türlü bedeli ödemeye hazırım.
29: -Başlarım va……
Bu da öbür köşedeki iki kafadarın sohbetinden:
-Ben vatan borcunu ödemeye hazırım.
-Benim iki bin eksiğim var.
..ve diğer güzellemeler
“Özgürlük bedava değil; otuz bin kafa”
Bir daha çal Sam; uzun hava olsun.
“Bankalaaaaaaa aa aa aaaaaaar doooldu bu güüü üü üü üüüüüüün” …
Haber: Bankalar bedel kredileri verecek
Şimdi reklamlar:
“Askerliği İpekbank’tan alın, bir adet Gazi’li ipek Türk Bayrağı artı bir adet kamuflajlı, Uzi’li asker resminiz bizim fotşoptan hediyemiz olsun”
Müşteri: Vatan borcunu ödemeye geldim.
Kasiyer:
-Tek çekim mi vade farksız 10 taksit mi istersiniz?
Bedelli düzenlemesi izdivaç işlerinde zorluk yaratır.
-Yok arkadaş askerliğini yapmamışa kız vermem!
-Ama ben otuz bin bedel ödedim.
-İyi o zaman, bir otuz bin daha say, bedelli eş bul.
**************************
Memecan da güzel resmetmiş vaziyeti
Bekir Hocam , şuanda da çürük raporu alamayan , torpilli olmayan , işadamı-bürokrat-üstdüzey subay yakını olmayanlar çekiyor işin yükünü., bedelli bana daha dürüstçe geliyor , profesyonel askerlik olmadıkça böyle çelik çomak oynarız gibi geliyor bana.profesyonel askerlik olmayacaksa , sistem kökten değişmeyecekse , bence tüm imtiyazlar kaldırılarak herkes eşit yapmalı herkes ama herkes ( buna polisler gibi subaylar da dahil , subay da göreve başlamadan önce er olmanın hazzını tatsın , nede olsa kariyer ve meslek tercihi ayrı , vatan borcu ayrı…. ) kimsenin hayali veya zamanı diğerinden daha değerli değil, imtiyazlıların nasıl bir hayat düzeni varsa , çobanın , fakirin ,ustanın,berberin de bir hayat düzeni ve planı var , askerliğin fonksiyonel olarak bir işe yaradığı yok , gelenek de kalmadı , peygamber ocağı diyene gülüyoruz – yaparken anlıyoruz her birimiz neyin ne olduğunu itiraf edebilsek de edemesek de – , geriye dandik bir endoktrinasyon ve sadistçe tezgahtan geçirme ile zaman kaybından başka anlamlı nokta kalmıyor , herkesin zamanı aynı değerde diyorum ben.
BeğenBeğen
Tevafuk olmuş ven de bedelli ve vicdani red konularında ciddi bir not düşüp düşmemeyi tartıyordum kafamda. Bu gırgır onun yerine geçmiş olmasın. O zaman hamiş:
1. Vicdani reddi geç bi kere. Bir avuç malum Batı mukallitlerinin distribütörlüğünü yaptıkları “ikame edilen evrenselcilik, insancılık” tezahürü. Yok öyle beş kuruşa beş köfte! (?). ABD’de de en dinsizi, ırkçısı, playboyu Viet_Nam’a gitmek yerine dindar olup “vicdani red” ilan etti! Ve sadece “vicdansız” zenciler, Hispanikler ve fakir beyazlara kaldı Nam’da katliam yapmak. Bizim ebleh papağanlar da onların hikayelerini daha yeni keşfedip mutlak hakikat diye piyasaya sürdüler.
2. Bedelli konusunda sen mevcut şartlarda haklısın. Ama gerçekten ülkenin müdafasından başka ajandası olmayan bir ordumuz (Israil gibi mesela) olsa ilkesel olarak karşı olur idim. Cari şartlarda ancak “acı çekmede eşitlik” dışında bir fonksiyon gütmez “herkes ve eşit süre yapsın” da israr. Zaten benim de daha önce bahsettiğm , artık ayyuka çıkan “imtiyazlar” sayesinde “sadizmde eşitlik” te söz konusu değil. O zaman..
BeğenBeğen
Bekir Hocam , kastettiğim acıda eşitlik değil , bu sistemi düzeltecek olan , yada düzeltmesi gereken , istikbalin münevverleri – devlet adamları – doktoru-profu-kaymakamı- hakimi 155 gün kısa dönem , 28 gün extra kısa dönem yaptığında sorunu da görmezden gelmeye devam eder/ediyor. şöyle bir misal ekleyebilirim elektrik sıkıntısı varsa tüm şehirde 3 saat keserseniz sorun idrak edilir , zengin mahallelerinde 24 saat elektrik , fakir mahallelerde 6 saat kesinti ile devam ederseniz , kimse yeni baraj/santral yapmaz. yapacak olanlar zengin mahallesinde oturuyorlardır çünkü.
benim kafamdaki askerlik ,içişlerine bağlanmış bir jandarma , 350 bin kişilik profesyonel ordu ,300 bin kişilik zorunlu askerlerden oluşan yedek tugaylar/tümenler , 4-6 ay gerçek bir eğitim gibi birşey.
BeğenBeğen
“Sorunu görmezden gelme” veya tersi sadece kendi hayatına etkisi nisbetinde anlaşılacak gibi değil VB. Pek çok örnek verebilirim, zengin ve güçlünün kendisi için kötü olanı da değiştirme gayretine girmediğne dair. Bir çok toplumsal zaafiyetler girer işin içine.
Bana bıraksalar idi bu bedelli işni daha adil yapmak için vergilendirmedeki gibi progressibe bir sistem uygulardım. Ona göre geliri (veya zenginliği) ile orantılı dercede artan bir sliding-scale uygulardım (mesela 20 binden 120 bine kadar).
BeğenBeğen