Selaminaleyküm
Sizi ancak “establishment media” ‘ sına yanısyan bilgiler nisbetinde tanıyorum. Ellerinde milyonlarca Müslüman’ın kanı olan ezeli İslam düşmanı Judeo-Haçlı’nın sizi nasıl tanımladığı umurumda değil. Hatta onlar tarafından “terörist” damgası yemeniz bendeki sicilinize artı puan olarak geçer, “meyve veren ağaç taşlanır” zira. “Ilımlı Müslümanlar” da, bilumum Şeytan’dan “koşer İslam” sertifikası peşinde koşanların Batı’lı efendilerinden edindikleri ama kendi görüşleri sandıkları öğretileri de hakeza.
Ama “düşmanımın düşmanı dostumdur” düsturu da bana göre değil. Öncelikle hakikate, İslam’a, ezilen, haklı Müslüman’a dost olan benim dostumdur. Dolayısı ile niyetiniz de amelleriniz de doğru olmak zorundadır desteğimi almanız için. Bir takım zalimlere karşı (küresel Judeo-Haçlı katiller, kendi tahtı için ülkelerini feda etmeye hazır, ne İslami ne de ahlaki bir davası olan Esed, Sisi gibi küçük katiller vs.) savaş vermekse niyetiniz, muvaffakiyetiniz için dua ederim.
Lakin ne benden ne de İslam’a hamiyeti olan, dava sahibi şuurlu Müslümanlar’dan açık çek bekleyin. Her şeyin doğrusunu bilemezsiniz; bu baştan yanlış.Taliban’ın büyük yanlışı da bu idi. Sizin dışınızdaki herkesin küfre hizmet ettiğini ve “gerçek İslam’ın” sadece sizin vasıtanızla geleceği sanrısına sahipseniz bu hiç orijinal değil;tarihin çöplüğü bu tür sanrıların sahibi megaloman kurtarıcılarla doludur. Şu anda biz de bir tanesi ile uğraşıyoruz; onun metodları sizinki kadar da şerefli değil.
Evet, cari ahlaksız paradigmayı sarsmak için “delilere” ihtiyaç var. Geniş çerçevede onlara “one minute” çeken Erdoğan da bu delilerden. Bizlere “akıllı Müslüman” olmayı öğütleyen de Mefisto’nun ta kendisi. Ama “kurtuluş yalnızca benim fırkam benim hizbimde” aklı temelden sakattır ve nihai tahlilde “parçala fethet” diyen Yahudi şeytanın tam da arzu ettiği sonuca hizmet eder. Mevcut durum “ebedi savaş hali” Şeytan için tam da tadından yenmez durumdur: Herkesin Allah adına biribirini kırması.
Amellerinize gelince: Türkleri rehin almanızın ne dini ne ahlaki maazereti olmaz. Bu insanların günahsızlığı bir yana, Türkiye’de Ümmet’in derdini dert edinen, elindeki imkanları zorlayarak dünyanın her yerindeki aç, açık mağdur , mazlum Müslümanlar’ın imdadına hesapsızca koşan ve tam da bu ahlaki duruşundan dolayı Judeo-Hristiyan Şeytan ve onun fahişelerinin hedefi olan Erdoğan ve Hükümeti’ne karşı bu eyleminizi hangi fıkıhla, ahlakla, maazeretle açıklayacaksınız? Eğer bunu onları “egemenlere” karşı pazarlık objesi olarak kullanmayı düşünüyorsanız bu İslami de değildir ahlaki de ve akkıllıca da değildir. “Akıllıca” değildir çünkü, Türkiye maalesef “egemenlerden” değildir. Egemen Şeytan’ın gözünde 100 tane Türk bir Yahudi değerinde değildir; bunları bilmiyor olamazsınız. “Ama naapalım, Musul’da Yahudi vardı da Türkleri mi tercih ettik” mantığı ise yukarda mezkur nedenlerle “İslami dava” iddiası olanların hakkı değildir. Aynı şekilde girdiğiniz bölgelerdeki günahsız insanlara sadece dini, mezhebi veya kavmi aidiyetten dolayı zulüm edilmesi de tam da savaştığınızı söylediğniz diktatörlerle aynı gruba sokar sizi. “Meşru emeller meşru vasıtalarla elde edilir” zira.
Beni umursayın bence. Ben burada kurulu düzenden sizin kadar nefret eden, ahlaksız paradigmanın yıkılması gerektiğine can-ı gönülden inanan, fikirleri, duyguları bu ahlaksız dünya düzeninin egemenlerinden bağımsız oluşan “önce ahlak, ille de ahlak” diyen bir Müslüman’ım. Ben önemliyim sizin için zira size sempati göstermerye en mütemayil zihin, yürek sahiplerini temsil ediyorum. Benim lanetimi alırsanız kaybedersiniz.
Doğru yolda olanların gazaları ve Ramazan-ı Şerifleri mübarek ola.
Bekir Bey, IŞİD’i savunan bir gençle internette karşılaştım. Başbakana kafir diyor, son derece kibirli bir dil kullanıyordu. “Laik sistemin kafir başbakanı ve hükümeti” diyenlere ben ise şunu diyorum: Mısır kralına vezir olup onun müşrik dinine/yasalarına aykırı bir hüküm veremeyen (Yusuf Suresi, ayet 76) Hz. Yusuf içinde bulunduğu zaruret sebebiyle müşrik olmadığına göre, hatta peygamber olduğuna göre, aynı zaruret hâli, hatta belki daha fenası içinde olan Başbakan ve heyetine de kafir diyemeyiz, hatta Hz. Yusuf gibi salih müminlerden dahi olabilirler ki göründüğü kadarıyla çoğu muhtemelen öyledirler.
Anlaşıldığına göre bu adamlar Selefi-Hanbeli olmayanı, hatta artık Selefi-Hanbeli olsa bile kendilerine itaat etmeyeni ya ehl-i sünnet dışı ya da kafir sayan, bunu yapmakla kalmayıp o kişinin kanını çok çabuk heder edebilen adamlar. Kendisine itaat etmeyenleri Müslüman yerine, hadi hiç olmazsa insan yerine koymayan, Türkiye’den olup Amerika’da yaşayan birine ne kadar da çok benziyorlar. Belki o kişi insanların kanını heder etmiyor, ama hürriyetlerini, ırzlarını, şereflerini değersiz sayıyor ki bu belki daha bile kötü (25 Aralık günkü komplo başarılı olsaydı bugün kimlerin hapishanede çürütülüyor olacağını hatırlayınız.) Onların akidesi Selefi, berikinin akidesi Eş’arî. Demek ki işin püf noktası küçük akide farklılıklarında ve bunlara dayalı itikad mezheplerinde değil. İşin püf noktası galiba kibrine Allah’ı alet etmek veya etmemek ve de Allah’ın koyduğu sınırları (can, mal, şeref kutsallığını) tanımak veya tanımamak.
BeğenBeğen
Pek bilmiyordum IŞİD’i dediğim gibi. Judeo_Haçlı’nın ahlaksız dünyasına bir baş kaldırış görme temennim var. Ama ortaya çıkan her biri en azından “önce bir kötü Müslümanları halledeyim” ile işe başlıyor ve ötesine de geçemiyor maalesef. Özellikle bu Batı’dan gelen militanların biraz daha benim temmennime uygun güdüleri olabileceğini beklerdim.
Even ben de “püf noktasına” ilişkin olrak “akidevi savaşlar diye pazarlanan iç kavgalarımızın en kuvvetli mesnedi nefistir” demiş idim bir çok yazıda mealen taa Asr-ı Saddet’e kadar..Nefsi gayeler için sömürülen sadece din değil (komunizm, sosyalizm, diğer düşübnce akımları) ama muhtemelen en güçlüsü ve “bizim mahallenin imamları” nın en mahir oldukları. Fethullah veya İhsan Eliaçık başka mahallede doğsalardı oranın en geçerli aracını seçip kullanacakolardı. Yani olyda rasyonel var, ne satarak en fazla kar ederim – girişimci rasyoneli.
BeğenBeğen
Birara *aytung – denen gezici kafa – sitede FG cemaati / hükümet gerilimiyle dalga geçmek için çıkan bir yazıda şöyle bir ifade vardı;
” ….Camiaya yakınlığıyla bilinen Belgeseciler ve Belgeselseverler Vakfı’nın twitter hesabından akşam saatlerinde yapılan açıklamada “Enaniyet ve nefsaniyete eğilen boyunlar hakk katında gün gelir hesap verirler…ki işte o zaman biat ettiğimiz hakkaniyet ve makuliyet doğan yeni bir güneşin ilk ışınları gibi sızım sızım arşa çıkar” sözlerine yer verildi.
Tweet’in tam olarak ne anlatmaya çalıştığı yönünde spekülasyonlar devam ederken, STV Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Eldemir ise basın mensuplarının konuyla ilgili sorularına, “Bir fasıl aynı istikamette yürüdüklerimizin uhunet ve inaniyet çerçevesi dışında menfi bir takım mercilerin tesiri altına girerek hakkaniyet ve ehli rubu esaslarını adeta çiğneme pahasına gönül dağlarında kapanmaz kraterler açma gayretini ibret ve esefle izliyoruz” şeklinde yanıt verdi. Cümlenin uzunluğu ve sonundaki ‘esef’ sözcüğünden anlaşıldığı kadarıyla Cemaat ve Ak Parti arasındaki gerilimin önümüzdeki günlerde de derinleşerek süreceği tahmin ediliyor. ”
saçmaydı, amatörceydi…ama bilmeyen için gerçeğinden ayırdetmesi zordu….çünkü gerçekten basit sorulara, basit iddialara, basit meselelere böyle abuk sabuk cümleler kurmayı adet haline getirmişlerdi, – hepsi hocalarını taklit etmeye çalışıyorlardı çünkü – , işin esprisi ile gerçeğinin ayırdedilemediği sürrealist sürece girmişlerdi fena halde
bugünlerde de , ” IŞİD Kabe’yi yıkacak…” diye bir haber dolaşıyor , kuvvetle ihtimal asparagas…ama böyle bir açıklama yapmazlar diyemiyorum ben, 10 kişiden 8’i de inanmıştır.
İRAN istihbaratının , muhalif cepheyi bölmek için kürt bölgelerini PYD’ye terk etmesini Esad’a önerdiğine dair bir yazı okumuştum , keza IŞİD’in ÖSO ile çatışması ve Esad’la çatışmaması da bana aynı projenin bir ayağı gibi geliyor……..
ben Mısır’da Mursi’ye karşı Sisi’yi destekleyen selefi nur partisinden bir farkları olmadığını düşünüyorum….çok uzun boylu da düşünmüyorum…o genç gerillları ve aşiret militanlarına – muhtemelen yağma ile sağlanan maddi motivasyon – kırıldığında…kullanıp atılan ve ismi hatırlanmayan örgütler listesine ekleneceklerdir.
BeğenBeğen