İster ehven-i şer diyin ister basit mantık, fark etmez.
Bıktım bu “barış süreci ruhu” ile alttan alma, sineye çekme, kucaklama, kahramanlaştırma modasından! Hiç de ikna olmamış idim bu çapulcu terörist sürüsü ile barış yapılabileceğine ama Erdoğan’ın iyi niyeti, vicdanı ve Ak Parti’nin Kürt ve Türk mensuplarının ortak aklına verdiğm krediden ve tabii ki temenniden dolayı “yaparlarsa bunlar yapar” ve “barış için fedakarlık” mülahazaları ile sessiz kalıyordum.
Bu kravatlı döpyesli, TBMM’den, üretmedikleri kaynaklardan maaş alıp, durmadan Mehmetçik taşlayan, polis tokatlayan, vekile tüküren, “Türkler cansız mankenle sevişiyor” diyen, hayatlarında terör ve laftan başka bir şey üretmemiş, her yıl isim değiştiren, “ovada siyaset yapmayı” “dağda terör yapma” ‘nın farkını bilmeyen, “Kürtlüğün şerefi” için uyuşturucu ticaretinden, çocuk kaçırmaya her mealeneti mübah gören aşşağılık yaratıklarla barış yapılabileceğine inancım tükendi.
Şimdi ne yapıyorlar? Tam kendilerine yakışanı. Bir yandan okul, halk otobüsü, kamu binaları, tanıyıp bilmedikleri, Türk, Kürt insanların mallarına, canlarına kast ederken bir taraftan kendi “ırkından” olanları Ayn-el Arab cehenneminden kurtaran, ekmek, su veren insanlara, ülkeye savaş açıyor iken diğer yandan “Kobani’yi kurtar yoksa yakarız bu ülkeyi” diye tehditler savuruyorlar.
Haya damarları çatlamış!
Malesef biz müsade ettik buna, “toplumsal barış, geçmişte verilmemiş haklar..” vb adına. Oysa müsebbibi oldukları terör ne “kültürel haklar” talebi, ne de “Diyarbakır cezaevinde bok yeme” edebiyatı ile caiz gösterilemezdi akıl, izan sahipleri için ve Dersim’in müsebbibi bu gün kuzu sarması oldukları kendileri gibi faşist CHP idi, onun diyetihni ödeyen Erdoğan değil.
Geldiğimiz noktada görünen şu:
1.Artık Kürtler’in verilmemiş “demokratik hakkı” kalmamıştır. Yeni tavize HAYIR! Barış için ödeyeceğim diyet tükenmiştir. Ben de Bahçeli gibi “gerekirse 50 yıl daha dağlarda dolaşırım”, bu haydutlara teslim olmaktansa.
2. Barış için fedakarlık yapılır nitekim çook yaptı bu Hükümet, önceki, bu liderler ve bu halk! Artık bıçak kemiğe dayanmıştır. “Barış için fedakarlık lazım” demek ile “barıştan başka seçeneğimiz yok” demek farklı şeylerdir. İkincisini demekte ısrar ederseniz, karşınızdaki az gelişmiş hayat şekilleri “Türkiye’yi dize getirdik; artık bize hayır diyemez” deme azgınlığına vardırır işi. Duymadık mı “ılımlı bacı” Aysel Tuğluk’tan “PKK şimdi en kuvvetli zamanında, barışsız da alır istediğini”?
O zaman niye bana yalvarıyırsun şerefli Kürt Bacı, “Kobani’yi kurtar bana ver” diye? Yok, öyle demiyormuş, tanklarını tüfeklerini, mühimmatını bana ver ben kurtarayım, sonra da Kuzey Kürdistan’ı (ki Türkiye’nin yarısı artı İstanbul, Ankara, İzmir’de kantonlardan oluşur) senden kurtarayım diye?
Biz kendimize bakalım. Türkiye’nin yapması gereken hem ahlaken hem siyaseten doğru bulduğum:
110 Yahudi_Haçlı ve uşakları sözüm ona “ülkenin” bitirmeye çalıştığı “IŞİD’i (ID her ne ise) yok etmek gibi bir görevimiz yok, nerden bakarsahnız bakın. Her hangi bir zamanda, dini, inanışı, ırkı ne olursa olsun dünyanın bütün güçlerinin karşısında birleştiği bir avuuç insandan oluşan bir gruba karşı “pen da, pen da” demek şerefli bir davranış değildir.
Amerika_İsrail emrettikçe Müslüman kanı dökmek, kaynaklarımızı akıtmanın ahlaki de siyasi de sorumluluğu ağırdır! Artık ahlaki iddianızxı kaybedersiniz bunu yaparsanız!
Gelelim Ayn-al Arab’da “IŞID mi PKK mı ikilemine. Başta da dediğm gibi “no brainer” (beyne gerek yok) “Tabii ki IŞID demek için.
IŞİD bu ülkede 40 kusür bin insanın ölümüne sebep olmadı.
IŞİD kendisini doyuran eli ısırmadı!
IŞİD, kendini besleyen, bedava elektrik veren, toprakları sulansın diye dünyanın en büyük projelerinden GAP’ı yapıp binlerce “Kürt milyoner çiftçi” üreten ülkeye 1 trilyon dolar “terör faturası” çıkarmadı…
………………………
Başkalarını bilmem ben Güney’de IŞİD’e komşu olmayı Güney’de PKK’ya komşu olmaya tercih ederim. Stratejik, konjunkturel, ahlaki olarak!
Gavurların ifadesi ile “benim köpeğim bu dövüşte değil”. Bence Türkiye, Suriye sınırını, okul, bayrak, otubüs, Atatürk, bina yakan kahramanlara açsın, gitsin Kobani’lerini kurtarsın, oraya da yerleşsinler! Ama dönüş yok!
Ve son söz millete: Bu ülke Kurtuluş savaşı verdi. 1915-18’i yaşadı. İş başa düştüğünde gerekeni yaptı. Bu ülkeyi sevenler daha cesur, hazırlıklı ve müteyakkiz olmak zorunda!
Artık cenazelerde “kahrolsun PKK” diyip deşarj olmak geleceği kurtarmadığı gibi günü de kurtarmıyor cancaazım.
Bekir Bey, benzer ruh hali içindeyim. Kürtleri ezilmiş, mazlum, aynı Müslümanlar gibi cumhuriyetin kurbanları olarak görürdüm. Kredileri bitti. Bana göre artık cumhuriyetin en büyük hatası Türklerle (ve kendini Türk kabul etmeye razı olanlarla) bunları aynı ülke vatandaşı yapmış olması. Madem laik, ‘etnisite’ bazlı bir devlet olacaktık, Kürtlerin ne işi var Türkiye’de? Aynı Balkanlarda mübadele yapıldığı gibi Kürtleri Irak’a oradaki Türkmenleri Türkiye’ye alacaktık. Bitecekti. Döpiyesli, elitist teyzeler gibi sound ettiğimin fakındayım ama sabrın sonu var. Bunlar asla reşit olamayacak çocuklar gibiler. Hani vardır ya annesi babası tarafından azarlandığında ya da istediği olmadığında sokak ortasında yere yatıp ağlayarak debelenen çocuklar… Kürtler bana göre aynı o çocuklar gibi, hiç bir isteklerine, hiç bir görüşlerine itibar etmiyorum. Onlardan mantık beklemiyorum. Mantıklı olabileceklerine inanmıyorum. Ayrılabilsek bugün defolup gitsinler diyecek noktaya geldim. Ama ne yazık ki sadece doğuyu değil İstanbul, İzmir ve Mersini de onlara vermek lazım. Keza Türkiye’nin her yerine dağılmış durumdalar. Bende de anti-Kürt hassasiyetler yarattın ya, helal olsun HDP!?
BeğenBeğen
Eminim siz de “Kürtler” derken bunları yapan sorumsuz, parazit şımarıkları kast ediyor, bu ülkeye, insanlığa büyük katkıları olan, mesela Mavi Marmara’da şehit olanları kast etmiyorsunuz (alakalı bir not: Kobani’ye saldıran IŞİD’ciler arasında fazla dindar oldukları için PKK_PYD tarafından evlerinden köylerinden kovulan Kobani’li Kürtler de varmış). Ve Güneydoğu’daki şimdiki terörün en büyük hedefi de Hüdapar, aynı sebeple.
” Hani vardır ya annesi babası tarafından azarlandığında ya da istediği olmadığında sokak ortasında yere yatıp ağlayarak debelenen çocuklar…”
Güzel teşbih, biraz fazla masumane. Babasını iflas ettiren, evini yakan parazit çocuklar daha da uyar.
İstanbul, İzmir,… meselesine çözümden bahsettim yazıda:
“tüfeklerini, mühimmatını bana ver ben kurtarayım, sonra da Kuzey Kürdistan’ı (ki Türkiye’nin yarısı artı İstanbul, Ankara, İzmir’de kantonlardan oluşur) senden kurtarayım diye?”
BeğenBeğen
Ben biraz teknik şikayetlerimi belirticem izninizle;
Molotof atan birini , örgütlü suçtan vazgeçtim bireysel mala kasten zarar verme gibi basit bir suçtan dahi tutuklayıp yargılayamayan bir sistemimiz var , sokaklar memleketin yumuşak karnı gibi oldu ve istedikleri anda bir yumruk atıyorlar. ( TCK/CMK değişiklikleri….tutuklu yargılama adeta askıya alınmış gibi….vs )
Sanırım gezide yazmıştım , 50bin polis , 10bin polis aracı ,bin toma…alımı belki bütçe açığını 1 puan yükseltir ama getireceği asayiş paha biçilemez …( buarada bin kişiye düşüne polis sayısında avrupanın çok gerisindeyiz diye biliyorum )
Hapisanelerin kapasitesi doldu diye tck/cmk değişiklikleri ile adeta örtülü af yapıldı…100binlik kapasite 80milyonluk ülke için az bunun acilen 200bin’e çıkarılması gerekiyor.
koskaca istanbuldaki büyük olaylarda 98 kişi gözaltına alınıyorsa ( ki 88 tanesi sorgudan sonra bırakılmıştır heralde ) hangi mekanizma ?? ben hala bu rakamlara inanamıyorum… bu rakamlardan sonra içişleri bakanının lafı havada kalır elbet.
28 kere gözaltına alınmış yargılanmış sabıkalı biri 29. eylemine katılabiliyorsa ??? biz neye kafa yoruyoruz ? bu cümleler adalet bakanına ya da iç işleri bakanına adeta masal gibi geliyor sanırım hala gevrek gevrek gülümseyerek…CMK ‘da kolaylık yaptık , özgürlük hakimi getirdik falan….vallahi iğreniyorum..billahi iğreniyorum
Geziye rağmen bir strateji geliştirilmemiş olması , takviye yapılmamış olması gerçekten kabul edilemez.
BeğenBeğen
Allah razı olsun. Tam hissiyatıma tercüman olmuşsunuz.
BeğenBeğen
Azgın kürtlerin kürt devleti hayallari IŞID ile suya düşmek üzereyken PKK nın en güçlü zamanını yaşaması da manidar.
BeğenBeğen
VB, yazdıklarınızın altına imzamı atarım. Canım sıkılsa, banka şubesinin camını çerçevesini indirsem, yanıma kalmaz. O zaman bu taşkınlıkları yapanlar, kamu malına ve canlara kastedenler neden serbest? Yaptıklarının bedeli olmadığı müddetçe yapmaya devam edecekler.
Bekir Bey, açık söyleyeyim: sapla saman karıştı artık benim kafamda. Kürtlere muazzam derecede kızgın durumdayım. Sadece PKKlıları değil hiçbirini istemiyorum. Diyorum ya ayrılmak mümkün olsa bugün ayrılalım diyeceğim. Hani yukarıda ‘bedel’ dedim ya, bu olayların bedeli benim gibi vatandaşların Kürtlere karşı geliştirdiği antipati.
BeğenBeğen
http://www.haberturk.com/yazarlar/fehmi-koru/999308-abdde-darbe-yahut-richard-nixon-nasil-devrildi
” …..
Peki, şimdilerde ülkemizde bir “komplo”yla karşı karşıya olduklarını düşünenler nasıl davranıyor?
Gözlerimizi kapatalım ve 12 yıldır siyasi hayatımızın değişmez figürlerinin kendilerine yönelik bir “oyun” kurulduğunu fark edince insiyaki olarak nasıl davranacaklarını düşünelim…
Evet, aynen öyle, kendilerinden beklendiği gibi davranıyorlar…
Katılanların çoğunun üzerlerinde oynanan “oyun”u fark etmediği gösterilere katılanları cezaevlerine gönderecek tedbirler almaya kadar…
Ben yine de umutluyum, bunun bilinmesini isterim… ”
Allah Allah , ne güzel bi mazeretmiş bu ” üzerlerinde oynanan “oyun”u fark etmediği gösterilere katılmak” ,
35 kişi katledilmiş , kürtçe bilmiyor diye , sakallı diye insanların kafasını taşla ezmişler…. fesuphanallah
Muhafazakar etiketli bu isimlere noluyor böyle ? vallahi beni şaşırtmak için sıraya girmiş sanki bunlar
Fehmi KORU yarı paralel mi ? eliptik mi ? para mı adamı bozuyor ?
BeğenBeğen
Fehmi Koru beni uzun zamandır hiç şaşırtmıyor. Kendisini bir Taha Akyol’u okur gibi okuyorum.
BeğenBeğen
Malesef her ikinize de katılıyorum. Ama geriye kim kaldı sorusu korkutuyor.
BeğenBeğen
Bekir Bey, bizim tarafa yeni yeni geçenler hakkında ne düşünüyorsunuz? Bir Sevilay Yükselir mesela. Dün başörtüsüyle dalga geçenler ( http://www.youtube.com/watch?v=Fm0Yy2Wvnh8 ) bugün Kanal A Haber’de program yapıyor. Samimi mi bu zevat?
BeğenBeğen
Ben “davaya” yeni katılan kimsenin olduğunu düşünmüyorumi; bilakis eskiden dava adamı sandıklarımızın da mecburiyetten…..
Bahsettiğiniz yeni katılan zevat (hatta yazdıkları gazeteler) ‘in menfaat karşılığı amigoluk yaptıkları kanaatindeyim. O hanımdan fikir yazısı okumadım. Şakşakçılık yaptığı (ben size çalışıyorum dışında mesaj yok. (bkz Nazlı Ilıcak}
BeğenBeğen