Öncelikle bu yorum yazarının “komplo teorileri” kavramını nötral olarak gördüğü, bilgiye, istihbarata dayanan, Watergate’ten Viet Nam’da Mi-Lai katliamına, sonradan doğruluğu tarihe geçen pek çok komplo teorisinin olduğunu not ederek “iyi ve kötü komplo teorileri vardır” fikrinde olduğunu ve bunu da bir kaç yıl önce Star Gazetesi Açık görüş’te “Komplo teorilerimiz çoktur, zira komplolarımz çoktur” başlığı ile yayınladığını not etme zarureti var zira yazının ana konusu kötü, bilgiye dayanmayan, tabiri caizse işkemeden komplo teorilerinin yarattığı tahribat.
Dış düşmanlara ilgili komplo teorilerini üretmek, onları kolay kabullenmeye yatkınlığın sosyo-psikolojik sebeplerini herkes anlayabilir. Haçılar’a kadar uzanmaya hacet yok; Osmanlı’nın son zamanlarından bu güne Batı ile ilişkilerimiz tarihine birazcık dahi aşina olan birinin bu tür komplo teorilerine teşne olması anlaşılır bir durumdur. Bu teşnelik hali ve Batılı mentalitesini yeteri kadar tanımadan niyet okuma, hatta çok spesifik açıklamalar getirme yazara biraz İstanbul’da adres bulma tecrübesini hatırlatır. Bir yer sorulduğunda “bilmiyorum” diyen az çıkar ama bilenlerin her biri farklı yol tarifi yapar.
Bilgi çağı tesmiye edilen günümüzde, bilgilerin çoğunun doğruluğu çok daha kolay teyid edilebilir veya sağlaması yapılabilir olduğu halde, toplumu bilgilendirme hizmetini üstlenmiş bazı yayınlar neden konuyu araştırmak yerine, kendi veya başkalarının ürettiği kurguları, biribiri ile tutarsız “asparagasları” bilgi diye sunarlar sorusunun cevabı, düşen eğitim- kültür vasatı ile alakalı daha geniş ve çetrefil bir konu. Ama şu gözlemi yapmak malesef mümkün: Günümüz efkar-ı umumisi veya “piyasa” için kötü bilgi, yanlış bilgi en az iyi-doğru bilgi kadar matah ve üretenler de bu gerçeği bildikleri için üretiyor bu “bilgileri”.
Bu kadar grizgahtan sonra hemen her gün ve hemen medyanın tamamında değişik nisbetlerde hakim olan her olayı bir taraf nazarında haberleştirme hırsı ile gerçeklerin nasıl çarpıtıldığına bir güzel örnek teşkil edecek David Rockefeller’in ölümü üzerine özellikle bir gazetede çıkan haberleri biraz mercek altına alalım.
Ona münhasır değil ama özellikle İslami kesimde hakim olan düşünce tarzı Batı İmparatorluğu’nun sabit, belirli kişi ve gruplar tarafından yönetildiği, onlara yüzeyde çok uzak gibi görünen olayların dahi onların kontrolü, yönlendirmesi ile vuku bulduğu veya “büyük komplo” görüşü. Otomatikte çalışan, başarısı kişilere bağlı olmayan, devamlı kendini yeniden üreten, tamir eden, tahkim eden bir yazılımı olan bir paradigma kavramı bize pek cazip gelmiyor nedense. İlla birlikte hareket edip,bu komploları kuran, kapalı kapılar arkasında sinsice planlar yapan bir takım isimler olacak.
Bu iştah ile bulunan baş aktörler listesinin başında iki aile öne çıkar. Biri Avrupalı Yahudi Rotschild ailesi. Diğeri Amerikalı gene “Yahudi” (ki değil) Rockefeller. Merhum Erbakan Hoca gibi bir süper-zeka dahi böyle bir fikr-i sabit sahibi idi. 2001 ylında Washington’da, oradaki İslami entellektüeller, akademisyenler, kanaat önderlerinden oluşan bir grupla yaptığı kahvaltı toplantısı konuşmasındaki ifadeleri biz Türkler’e yabancı gelmemiş ama diğer hazirun için şaşırtıcı gelmişti. Konuşmasında dünyayı bir piramit şeklinde örgütlenmiş 14 kişinin yönettiği ve başkanlarının da David Rockefeller olduğunu söylediğinde gruptan biri, kibarca “bu bilgileri nereden edinebeliriz” diye sorduğunda cevabı, ”Türkçe bir kitap, henüz İngilizce’ye çevrilmedi” idi. Doğrusu utandım onun adına ama tabii ki ne kendisine ne de yakınındakilere söyleyebildim. Merhum Hoca’nın böyle bir inanışı olduğunu veya olmadığı halde bunları söylemenin kitleler için yeterli ve işlevsel bulduğu için araçsallaştırdığının hangisini kabul edersek edelim, İslami Medya’da bunların çok daha köpürtülerek, boşukları kurgu ile doldurularak tüketciye sunulması olgusunu anlamak zor değil.
Bu tür mevzularda bilginin doğruluğunun teyidi (fact-check) özensizliği eleştirisine verilen yanıtlarda şu meal hakim: Madem bu adamlar kötü veya bizim iyiliğimizi istemiyor, ee işte biz de kötüye kötü diyoruz; senin derdin ne? Hatta “niye onların avukatlığını yapıyorsun, bizden misin, onlardan mı” karşı-sadırısını sıkça şahit oluruz. Chaim Weizman’ın 60-70 sene önce hocalık yaptığı üniversiteye gitmenin, Temel Karamollağlu’nun günahları arasında saymanın, “NATO üyesi Japonya”, “FETÖ sempazidanlığı” , Beşiktaş katliamında “500 ton patlayıcı kullanıldı” (Ayşe Böhürler- Yeni Şafak)türü “haberlerin” hatta uzman görüşlerinin matah olduğu bir vasattan söz ediyoruz.
Şimdi bir kaç “fact” yani doğru veri. Rotschild ailesi Yahudi’dir ama “Yahudi Rockefeller” ailesi değildir. Ailenin en zengin, güçlü olduğu 20. Yüzyıl başlarındaki patriarkı John Davison Rockefeller, Sr. Baptist Hristiyan idi. Sonraki nesille arasında diğer kiliselere geçenler olduğuna dair bilgiler var ama neticede hepsi Hristiyan kimliğini taşır, dindarlık dereceleri veya mezhebi aidiyetleri farklı olsa da. David Rockefeller’in Union Church (Birlik Kilisesi) mensubu olduğu, ona çok hayırlarda bulunduğu yazılır, Kilise’nin kendi yayını dahil bir çok kaynakta. Kimi adlarını taşıyan pek çok yerde yaptırdıkları kiliseler,Hristiyan okulları vs. olması ve bir tane havra veya Yahudi kuruluşu olmaması birazcık olsun ip ucu vermeye yeterli olmamış bizim mücahitlere anlaşılan.
Mezkur gazetede- ki öbürleri de benzer yayınlar yaptı- David Rockefeller hakkında nerede ise tamamı “geberdi” içeren başlık ve muhtevasında verilen bilgileri tek tek hakikat testine tabii tutmak fuzuli olur.
Aşağıdakiler bir gazetede çıkan aynı tarihli iki haberden birleştrilmiş alıntılar (vurgular yazardan):
İşte Rockefeller’in serveti
Dünyanın en büyük petrol şirketlerinin sahibi Rockefeller öldü. ..Hayatı boyunca 6 kalp, 3 böbrek, 2 karaciğer yenileyip ölmeyeceğini sanan milyarder David Rockefeller de “Her Nefis ölümü Tadacaktır” Ayetine yakalandı !..
Tahmin ettiğinden 99 yıl eksik yaşayan adam, zenginliğinin zirvesinde 5 ila 15 trilyon dolar servete sahip olduğu tahmin ediliyordu. Bazı kaynaklarda 2 trilyon dolarak olarak geçen servet için Amerikan devletinden daha zengin bir aile olduğu da söyleniyordu.
Aynen Klan aşiret ya da hanedanlık gibi dünyaya yayılmış Rockfeller sülalesinin yüzlerce bireylerinin ortak serveti. Ama hepsi tek yerden emir alıyor ve ona göre politika ve strateji belirliyorlar..
Ekonomi dergileri, araştırmacıları ve istatistikçiler servetinin hesabını yapamıyordu. Bugünden itibaren servetinin hesabını yapmak oldukça kolay olacak. Biz bile şu anda servetini söyleyebiliriz. Bütün varlığı bir yıla kadar çürümek üzere 3 metre kefen bezi. Kendine kalan ise petrol üzeri,ne yok edilen milyonlarca hayat…Ailenin serveti hakkında yazılanlar ise şöyle: En bilinen yardım kuruluşları Chicago Üniversitesi, Tıp Araştırma Enstitüsü en ihtişamlı yapılan New York’taki ünlü Rockefeller Center’dır.
Halen Exxon-Mobile, Chevron, Citi Group, J.P Morgan and Chase en çok bilinen ve tanınan Rockefeller Ailesi şirketleridir.
Yahudi David Rockefeller, (d. 12 Haziran 1915- ö. 20 Mart 2017) Amerikalı bankacı, iş adamı dünyanın en zangin insanları arasında yüz yıldır ismi olan kişi. Rockefeller ailesinin üyelerinden olup Amerikan İç Savaşında ismini savaş gelirleriyle ve Standard Oil Company şirketinin kurucusu olup şirketi petrolden elde ettikleri mirasıyla bugünün Rockefeller şirketler grubunun kurucusu John D. Rockefeller’in büyük oğludur.
Rockefeller Ailesi’nin kontrol ettiği para konusunda kesin bir tahmin yapılamamakla birlikte 5 ila 15 trilyon dolar civarında bir rakam söz ediliyor.
Rockefeller Ailesi’nin sadece New York’ta 1 trilyon dolarlık gayrimenkulü olduğu biliniyor
(Yeni Akit, 21 Mart 2017).
Bu kadar yeter. “Deveye neden boynun eğri demişler; nerem doğru ki demiş” hesabı, bu haberde kullanılan Türkçe, cümle düzeni, mükerrer cümleler, bozuk imla değerlendirmesi bir yana -ki bu kategoride çakmayacak medya kuruluşu bulmak zor- bu arkadaşlar trilyonda kaç sıfır olduğunu bilmiyor olmalılar. Dünyanın en zengini olduğunu artık ilk okul çocuklarının bildiği Bill Gates’in serveti yazılıyor Fortune ve diğer yayınlarda: 76 milyar son rakam. Sormaz mı biraz aritmetik bilen çocuk, eğer bu adamın 2 trilyonu veya 15 trilyonu varsa yani Bill Gates’in 28 misli veya 200 misli servete sahipse neden dünyanın en zenginleri listesinde adı yok diye? Mezkur baberci hızını alamamış, açık artırma ile serveti “Amerikan Devleti’nden zengin” ‘e de çıkarmış, pardon “olduğu söyleniyor” imiş. Kim tarafından acaba, siz olmasın? Zira ne Batı’da ne Doğu’da hiç bir ciddi yayında böyle bir bilgi yok. Sağlaması çok basit ilk okul aritmetiği olana.
“Amerikan Devleti’nden daha zengin” ? Arkadaşların “devletten zengin” derken ne kast ettiklerini bilmiyoruz, herhangi bir şey kast etmedikleri sadece çarpıcı bir cümle olduğunu düşündükleri fikri daha makul . Zira bir devletin zenginliği farklı şeyler ifade edebilir. Devlet’in tüzel kişiliğnin varlıklarının ölçülmesi zordur, değişkendir, ancak değişik kategorilerde ölçüm mümkündür. Ölçülebilir, belli olan ABD Federal Devleti’nin yıllık bütçesinin aşağı yukarı 3.5-4 trilyon dolar olduğu. ABD’nin tamamını kast ediliyorsa, fiyatı yaklaşık 275 trilyon dolar (ABD’nin tüm kişisel, kurumsal “tapulu” varlıkları toplamı, Rockefeller’inki dahil).
Ne kadar zengin olduğu “zenginin malı, züğürdün çenesi” meselesi ama madem eleştirdiğimiz yayın bu kadar detaya girmiş ve değiştirdiği organ sayısı kadar bu rakamların da adamın ne kadar kötü olduğunu isabatta kullanmış, konudaki “açık istihbarat” şöyle. Zenginler sıralaması (Fortune 100, 500 vs) yayınları referans alınan Fortune Dergisi’ne göre 3.3 milyar (yani trilyonun binde biri) serveti ile dünyanın 604.üncü zengini imiş David Rockefeller. Bu demektir ki muhtemelen Türkiye’de onun kadar zenginler var.
ABD’deki Yahudi ekonomik, lobi gücünü biraz bilen ve dahi “antisemit” yaftası ile onun kurbanı olmuş bir kişi olarak bu tüm kötüler İsrail yanlısı olmak ötesi Yahudi veya Siyonist olmalılar” kaidesi de komik geliyor. Haçli zihniyetinden dolayı kötü, Batı emperyalizmini temsil ettiği için veya “ahlaksız kapitalizm” ‘den den dolayı kötü olmak yetmiyor anlaşılan. Kötülerin en kötüsü olmak için Yahudi olma şartı var. İslami gazetemiz de halledivermiş. Öyle halletmiş ki “Yahudi” kelimesi Haber başlıkları ve muhtevasında adamın ilk ismi oluvermiş.
Hiç bir faidesi olmayan yanlış bilgiler de haberi üretenlerin, doğru bilgi vermek gibi bir dertlerinin olmadığını gösterme açısından kayda değer.
John Davison Rockefeller Sr’un “en büyük oğlu” değil en küçük torunu ve o neslin sonuncusu idi müteveffa David Rockefeller. Google da mı yok? “Exxon, Chevron dahil en büyük petrol şirketlerinin sahibi”? Yalan. Hiç birinin sahibi değil ne David Rockefeller ne de ailenin diğer fertleri. Bu arkadaşlar genç ama kafaları 100 yıl öncesinin Standard Oil’ine takılıp kalmış herhalde. Standard Oil sonradan Sherman Anti-tröst Yasası gereği parçalanıp 7 tane “kız çocuğu” (7-siters)doğurmuş idi;. Şimdiki adları ile: BP, Chevron (Gulf Oil + Socal + Chevron + Texaco), Royal Dutch Shell, Exxon-Mobil ve her biri farklı sahipleri olan, halka açık anonim şirketlerdir o zamandan beri.
“Haberler” ‘de alıntılamadığım cümlelerin tamamı sadece ismi ve doğum tarihi dışında yanlış. Exxon-Mobil’in en büyük bireysel hissedarını araştırdım bu arkadaşların merakını gidermek için. Trump’ın Dış İşleri Bakanı olan Rex Tillerson imiş ama onun hissesi de %1 ‘in çok çok altında. David Rockefeller ise emekli olana kadar Chase Bank’ın, yönetim kurulu başkanı idi. Bırakın petrol şirketlerinin sahibi olmayı hiç birinde bilinir hissesi dahi yoktu. Rockefeller Ailesi’ne ait diye sayılanların ya alakası yok, ya vakıflar. Ör. Rockefeller Center (New York’ta bir gökdelen)onların elinden çıktıktan sonra bir çok defa el değiştirdi; son olarak Çinli bir zengin almaya çalışıyormuş. Sırf “New York’ta 1 trilyonluk gayrimenkulü olduğu biliniyor” imiş. Kim tarafından “biliniyor”? Akit ‘deki kankalar? Gene basit aritmetiğe müracaat: 1 trilyon dolara en az 1000 tane Rockefeller Center alınır.
Peki neden?
Bu tür komplo teorilerini üreterek, doğru söylediğinde de inanılmama riskinin farkında olmayan veya inanılırlık gibi bir kaygısı olmayanların motivasyonuna bir miktar değindik ama neden Rockefeller figürünün adeta şeytanın vücuda bürünmüş hali olarak seçildiği de bir diğer merak konusu. Kişisel tahmin: Merhum Erbakan Hoca’nın bahsettiği “dünyayı 14 kişi yönetiyor, başlarındada David Rockeffeler var” diyen, ismi, yazarı bu yazara meçhul kitap muhtemelen çok okunmuş veya okuyandan dinlenmiş “bizim mahalle” ‘de.
Şu anda ABD’de Rockeffellerler’den ekonomik olarak da siyasi ağırlık olarak çok daha güçlü pek çok aile ve kişi var. Google’dan Amazon’a, Facebook’tan Oracle’a yeni yetme high-tech veya “dotcom” gençleri en büyük yeni zengin grubu. Şİrketlerinin her biri her biri bir kaç “büyük petrol şirketi” ediyor. Ve daha da güzeli hemen hepsinin kurucu sahipleri Yahudi! Tembellikten midir, itikat mıdır bu Rockefeller ile Rotschildler’den şaşmama? Biraz çeşitlendirin ama kurgularınızı mücahitler.
Eğer hassasiyet Siyonizm-İsrail, Filistin ise Rockefeller ailesinin ne İsrail ne Filistin ile kurulu düzenin herhangi bir Amerikalı zengininden fazla özel bir ilişkisi olduğuna dair veri yok. Belki David Rockefeller’in Henry Kissinger ile dostluğu not edilebilir ama Henry Kissinger’in dost olmadığı güçlü, zengin düzen adamı yok ki. Ama bu konuda çok aktif Hollywood, siyaset, finans, akademi ve sözde uluslararası kuruluş var, AIPAC ‘dan , ADL’e, AJC’ye, Freedom House’dan, FAIR’e CPJ’ye kadar. İslam dünyası, İsrail-Filistin söz konusu olduğunda adı onlardan çok çok fazla geçen, hala yaşayan Kissinger, Bernard Lewis ve neoconların öncüleri Wolfowitz, Perle, Kristol gibi gibi çok isim var. Siyonist zenginler listesinde ise Koch kardeşler, Lauder ailesi, (Estee Lauder, Tommy Hilfiger vs) vs. Harold Schultz (Starbucks), Adelson (gazinocu), Redstone (Viacom) gibi tonla milyader var. Bu vesile ile İsrail’in her Gazze Katliamı’ndan sonra alevlenen boykot edilecek Yahudi Firmaları listesinin de bu derece yanlış bilgiler barındırdığını detaya girmeden not edelim.
Hakikat söyleme, insanları doğru bilgilendirmenin İslam fıkhındaki yerini eminim bu konulara vakıf hocalar anlatıyorlardır. Ama yanlış, uydurma bilgileri “hakikat “” diye sunmanın doğuracağı direkt, hissedilir zararları idrak etmek için fakih olmaya hacet yok. Kendi inanılır, güvenilirliğiniz ötesinde savunduğunuzu iddia ettiğiniz davaya zarar verir. “Kurtlar geldi” diye sıkça köylüyü ayağa kaldıran çobanın kurtlar gerçekte geldiğinde yardımına gelen olmaması darb-ı meselindeki gibi, bu gün gazete satsın, reklam alayım, güçlü liderlerin gözüne gireyim , yani günü kurtarma saiki ile yapılan neşriyatın toplumun bilgi, külütür seviyesi üzerinde yaptığı tahribat ötesinde kendi gelecekleri açısından sonuçları herhalde izahtan varestedir. Okurun en azından basit aritmetiği bildiği, bir miktar birikimi olduğu, okuduklarını mantık testinden geçirebilecek kapasitesi olduğu vasayımı topluma olduğu kadar kendinize saygının bir şartı olsa gerek. Sadece evlilik programları veya Acun-Medya-vari yemekteyiz, ne giysem, stilim, Survivor türü “realite” programlarını hedefleyen bir kaç siyasi doğrucu nokta atışı ile çözülecek mesele değil. Kültürü, bilgiyi, ilmi, irfana bütüncül yaklaşan bir zihniyet devrimi yapmak zorundayız; populist olmama pahasına. Bunun mümkün olduğunu sigara kısıtlaması, trafik kurallarına uyum oranı gibi bir çok pilot projede gözlemledik. Vasatı yükseltme, liyakata irtifa kazandırma, gerektiğnde iyi doğru ve güzel olanı aynı zamanda “cool” yaparak pazarlama,yıiçeren yeni medeniyet veya paradigma inşası seferberliği olmalı yeni “çılgın proje”.
Zordur, maratondur ama aternatifsizdir eğer ideallerimizde samimi isek. Bu irade varsa uygulamayı konuşmaya başlayabiliriz. Bu cevher var bu ülkede.
*********************************
Notlar: Rockefller-Türkiye ilişkisi üzerine, doğru bilgi hassasiyeti olan tarih araştırmacısı Murat Bardakçı’nın arşiv araştırmasından yayınlanan ve yayınlayacağı yazılar önerilir. Rockefeller Ailesi hakkında Yedi Kız Kardeş (Anthony Sampson, Bantam Book, 1975), John D. Rockefeller’in otobiyografisi “Ramdom Reminiscences of Men and Events” (Doubleday, Page & Company, 1909) ve Yahudi Lobisi üzerine ise Paul Findley’in “They dare to Speak out” (Çeviri: ABD’de İsrail Lobisi, Pınar Yayınları) kitapları bilgilendirici olabilir. Siyonizm’in en büyük kurbanı Filistin kaynaklı , doğru bilgi vermekle saygınlık kazanmış pek çok site de mevcuttur https://electronicintifada.net, https://bdsmovement.net , http://www.freegaza.org/ gibi.
bekirlyildirim@yahoo.com
Değerli Bekir Bey,
Dediğiniz gibi, ille de Yahudi aleyhtarlığı yapacaklarsa bunu hiç olmazsa raconuna uygun bir şekilde gerçekler üzerine temellendirerek yapsınlar.
Zinhar Facebook (Zuckerberg) ve Google (Brin ve 1/2 Page) kullanmasınlar. Çarpılıverirler mazallah.
Ben bilinçli dezenformasyon yapan bu taifenin asıl görevinin Türk halkını aptallaştırmak ve cahil bırakmak olduğunu ve yollarını böyle bulduklarını düşünüyorum. İplerinin kimlerin elinde olduğu ise ayrı bir komplo teorisi konusu.
Selamlar.
BeğenBeğen
Doğrusu o “komplo teorisi” benim aklımdan da geçti; hatta yazmışımdır belki. Ama hakikaten bilgi, akıl seviyelerinin bu olduğunu biliyorum. Ancak böyle birileri okurlarının buna inacak kadar aptal olduğunu varsayar.
BeğenBeğen
“Bu arkadaşlar trilyonda kaç sıfır olduğunu bilmiyor olmalılar. Dünyanın en zengini olduğunu artık ilk okul çocuklarının bildiği Bill Gates’in serveti yazılıyor Fortune ve diğer yayınlarda: 76 milyar son rakam. Sormaz mı biraz aritmetik bilen çocuk, eğer bu adamın 2 trilyonu veya 15 trilyonu varsa yani Bill Gates’in 28 misli veya 200 misli servete sahipse neden dünyanın en zenginleri listesinde adı yok diye?”
-Yalnız burada tüm servetin tek bir isim üzerinden hesaplanmadığına dikkat etmek gerekir, şahsi mal varlığı ile aile mal varlığı farklı şeyler, sizin eleştiriniz de doğru olmamış. Rockefeller’in kontrol ettiği servetin miktarını sallamışlar. Şirketler kişi üzerine hesaplanmıyor, ama iyine herkes biliyor ki şirketlerin mal varlığı Bill Bates’in şahsi mal varlığını 10’larca defa katlar. Hesabın apaçık yapılamayacağı da ortada ancak şirketlerin ve hatta özel bankaların mal varlıkları bir “isim” üzerinden hesaplanamıyor buna da dikkat etmek lazım.
BeğenBeğen
Çok şakacısın master 🙂
BeğenBeğen
Bekir Bey, Rockefeller ın servetinden bize ne??? peki bu aile merikan merkez bankasını ele geçirip dolarları basıp iyi bir zenginliğe ulaştıktan sonra kutsal toprak denen yere yahudileri getirebilmek için hitler i finanse edip yahudilere soykırım yaptırmadı mı???
Yani sonuçta dünyayı siyonistler yönetmiyor mu? Biz kendi kendimize hayal mi kurduk??
Niye sahte düşmanlara ihtiyacımız olsun ki?
Ayrıca tamam yazı uzun ama sadece rockefeller in herkesin bildiği gibi bir serveti olmadığı ve hristiyan olduğu yazıyor o kadar….keşke yazıda gerçek düşmandan yaptıklarından da bahsetseydiniz…
Bu yazıdan bu ailenin o kadar serveti yok ayrıca hristiyanlar …sonra???
BeğenBeğen
Ayrıca Bekir Bey, şu an facebook sitemde değerli yazı yazan kişiler var…dün sizden bahsettim sizden etiketlenmenizden ülkeye dönme kararı alıp herkesin amerikan rüyası denen şeyi idealleriniz için elinizin tersiyle ittiğinizden ve çok güzel yazılar yazdığınız ve Ak partinin sizi seçmemekle çok büyük bir kaybı olduğu, haksızlık olduğunu söyledim. İsim ve soyadınızı verip siteniz hala duruyorsa takip etmelerinin kazanç da olduğunu söyledim.
Bu arada niye facebook umdan kendinizi sildiniz? Dün bende olan numaranızdan mesaj attım ama sanırım telefonunuz da değişmiş…neler oluyor Bekir Bey?
BeğenBeğen
Seni Facebook “listemden” çıkarmış falan değilim Aslı. Sadece adaylık döneminde girmiştim, çıktım Facebook’tan . Bir tek twittter var; ona da pek bakmıyorum; bir de burası; epeydir yazmıyorum. Sosyal medyada “normal medya” ‘nın aksine değerli yazılara rastlıyorum tesadüfen.
Hamiş: Ayrıca telefonum kayboldu Yenikapı’da. Yeni rehber oluşturamadım.
BeğenBeğen
Bütün varlığı bir yıla kadar çürümek üzere 3 metre kefen bezi. Kendine kalan ise petrol üzerine yok edilen milyonlarca hayat…
3 metre kefen bezi olanlardan mı ? Rockefeller. Bence bu kısmı düzeltin.
BeğenBeğen