Adam hakkındaki duygularım, düşüncelerim pek olumlu değildi, diğer 28 Şubat kalamşorlarına olduğu gibi. Kültürel ve çoğunlukla da siyasi iktidarın gözde kalemlerinden biri için “dokuzuncu köy, onuncu köy” mağdur tesmiyelerinin de hak edilmemiş bir kendine iltifat olduğunu düşünürdüm ve de hala düşünürüm. Bir hayvan hakları grubunda onun “hayvan sevgisinin” de göstermelik olduğunu düşündüğümü söylediğim için işitmediğim hakaret kalmamış idi.

O da ölümü tattı, her fani için olacağı gibi.
“Ölünün ardından iyi şeyler söylenir” derler. Pek tutmam. “kör ölür badem gözlü olur” da derler zira. Geçen bizim İTÜ yıllarından bir “mücahit kardeş” ‘in vefatını duydum. Adamı sağlığında, “köy ağası olmak istemiş olamamış, boş teneke, şeyh-wannabe, Leslie Nielsen, Şarlatan Darendevi (KS), Don Kişot” vs tesmiyelerde bulunmuş biri olarak şimdi şöyle mübarekti, böyle abi idi, yok hocamız idi yok yok mürşid idi” vs demek samimiyetsizlik olur. Pek iyi bilmezdim zira.
Dolayısı ile Bekir Coşkun hakkında serd edeceğim bir kaç güzel söz hasbidir. Başka ne neden olabilir ki bir münzevi için?
Öncelikle “hayvan hakları savunuculuğunda” samimi olduğuna ikna oldum son zamanlarda okuduklarımla. Ve ayrılığın geldiğini hissettiği bir halet-i ruhiye içinde yazdığı dizeler bana nüfuz etti; zira ben de düşünürüm ayrılığı sıkça. Ama bu kadar güzel ifade edebileceğimden emin değilim. Buyurun:
Mevsimlerden hüzzamdır…
“Trata”lar geçiyor evimizin önünden…
Uzun bir kayık, tam ortasına oturmuş balıkçı…
Hem gidiyor hem düğüm atıyor ağlara…
Arkasında beyaz köpükler kalır…
*
Ayrılık mevsimidir bu aylar…
Yazlıkçılar döndüler…
Kırlangıçlar kasabadan gitti…
Bu aylarda renk çiçekten ayrılır…
Güneş kumdan…
Menekşe kırmızıdan…
Bahçeler şarkılardan…
Salkım asmadan…
Yaprak dalından…
Bir boş salıncak, rüzgarla terasta sallanır…
*
Ayrılık mevsimidir bu aylar…
Her sene bu aylarda ben “ayrılık” yazımı yazarım…
Her cümlenin sonuna noktalar, artı iki damla…
Hüzün günleridir…
Yaş gözden ayrılır…
*
Küçük köpek kaç gündür arkadaşını arıyor kumsalda…
Arada bir koşuyor kendi kendine…
Koşunca arkadaşı gelecek sanır…
Nereden bilsin…
Bu mevsim ayrılık zamanıdır…
*
Dün ilk yağmur yağdı…
Çatılarda tıkır tıkır…
Küçük gölcükler oluştu sokakta…
Serçeler saçak altlarına sığındılar..
Bu sonbahar yağmurları, sanki doğanın ayrılıklara ağlayışıdır…
*
Yaz aşklarında bu günlerde tenler ayrılır…
Ne çok giden olur…
Ne çok el sallanır bu mevsimde…
O ne çok vedadır…
Bu mevsimde ne çok “Beni unutma!..” vardır…
*
Ayrılık mevsimidir bu aylar…
Aklında bir hüzzam şarkı…
Bir de ayrılıkların sızısı kalır…
Bekir Coşkun – Sözcü