Ha, A.Dilipak-AK-Parti bombası iki gün önce patladı. O vesile olsun.
Dilipak’ın “özeleştirisi” (nedense bizde özeleştiri diye kendi dışındakilerin özünü eleştirmeye derler; kendi özünü eleştirene rastlamadım) başlı başına kayda değer değil; “bomba” demem magazinsel manada. Kanaatim, içinde “AKP’li fahişeler” geçen bir tekfirnamenin, sadece “İstanbul Sözleşmesi” konusunda takınılan tavırdan mütevellit olmadığı. Nefsini ilgilendiren bir takım “edimleri” olmalı bu “AKPliler” ‘in.
Ama hep böyle omadı mı? Davutoğlu’dan Karar Gazetesi’ndeki “seviyeli gazeteci” arkadaşlara, Sadetliler’e Faziletliler’e…? Bu sadece bizim mahalle. Sanki öbür mahalledeki bölünmelerin,kopmaların hepsi fikir ayrılıklarından mı oldu?
Öbürlerinin davalarını ne benimsedim, ne de hakiki davalarının olduğuna inandım, 50 yıla yakın.
Ama “bizimkiler”‘e sahiden inanmıştım. Nerede ise 50 yıla yakın.Gavurun memleketinde bu inancımdan taviz vermemiştim.
(daha&helliip;)