“Dünyanın en saygın okullarından biri” nde, hop trinam trinam
Eylül 29, 2012 Geliştirici: Bekir L. Yildirim | Düzenle
Boğaziçi Üniversitesi “dünyanın en saygın okulları arasında yer alan” imiş.
– Kime göre?
–Habere göre. Hem de kocaman resmi var iddiaya delil sunarcasına:
-Neye göre? Kaç tane çığır açan, hatta açmayan ama peer-reviewed bilimsel dergide makale yayınlanmış, kaç tane patenti var?
-No comment.
Ama önemli değil bunlar. Bi kere çok çağdaş bir üniversite olduğu su götürmez. O kadar çağdaş ki bir kaç yıl önce okuldaki bir “folk-fest”‘te (halk oyunları şenliği biz cahil Türkler için) ekiplerin birinin başlarındaki yazmalar çıkarılmış (mı idi men mi edilmişlerdi?).
İlaveten bu “dünyanın en saygın okuları arasındaki” nin öğrencileri otobüslerde yolcu olarak binip birden koro halinde “On the Jerricho Road” gibi Hıristiyan ilahilerini söyleyerek Hristiyan olduklarını mı, çağdaş olduklarını mı yoksa okudukları kelimelerin manasını bilmediklerini mi ispatlamışlardı?
Bir de kişisel gözlemlerim var. Bir süre önce, küçük bir Ingilizce-Türkçe tercüme işine talip olmuştum da “bu işler genellikle Boğaziçi mezunlarına verilir” denilmek sureti ile kırk yıla yakın Ingilizce okumuş, yazmış konuşmuşluğumuzun bir b…a yaramadığı da ortaya çıkmış idi. Bir de sıkça alışveriş yaptığım eczacının kızına hangi daldan mezun okuduğunu sormuştum da Boğaziçi cevabını vermişti. Dal kelimesini tekrar edince haa, dal mı, psikoloji demişti. Ordan da bilirim “en saygın okul” muhabbetini.
Ama biz isimsiz muhabirin pişmiş aşına soğuk su katmayalım. Objektif ölçütlerle sıralama yaptığını iddia edip, böylesi bir çağdaş üniversiteyi ilk 500 arasına almayan pis Çinliler, Avrupalılar, Amerikalılar mı iyi bilecek, bizim Cihangir, Bağdat Caddesi, Nişantaşı cafe, bar müdavimleri mi? Hem bilimde, patent, tebliğ sayısına niye bakıuyorsunuz, orası kadar “cool, in, hip” giyinen bir üniversite camiası gösterin de ondan sonra konuşun.
Haa bir de eğlence kültürü var ki Harvard kaç para! Başı yazmalı folklörcü çocukları “çağdışı” bulan mektep Satanist yetiştirir” diye boşuna dememiş atalarımız. Buyurun:
************************************
Boğaziçi Üniversitesi’nde dehşete düşüren olay
Boğaziçi Üniversitesi’nde seri hayvan katliamları yaşandı. Son kurban, öğrencilerin ‘Bezgin’ adlı kedisi oldu. Kampüsü mesken tutan cani ise aranıyor.
Dünyanın en saygın okulları arasında yer alan Boğaziçi Üniversitesi’nde “seri caninin” dolaştığı ortaya çıktı. Takvim Gazetesi’nin haberine göre; Skandalın geçmişi ise 2008 yılına dayandı. 4 yıl önce Güney Kampüs’te yakılarak öldürülmüş 4 kedi yavrusu bulundu. Yine aynı yıl, 3 kedinin üzerine tuğla atılarak öldürüldüğü tespit edildi.
KAYIPLAR ARTTI
2010 yılında ise bir öğrenci, Güney Kampüs’teki bir bankanın ATM’sinin içinde derisi yüzülmüş bir kedi ölüsü buldu. Şoka giren üniversiteli, durumu rektörlüğe ve eski genel sekreter Yasemin Kahya’ya haber verdi. Bankadan görüntü talep edilmesine rağmen, konuyla ilgili takipsizlik kararı verildi. Olayın ardından 3 öğrenci rektörlüge giderek, ölü buldukları kediyi ATM’ye attıklarını itiraf etti. Ancak kimseye ceza verilmedi. Kedi ve köpek kayıplarının ise ardı arkası kesilmedi. Birkaç hafta önce, Hisar Kampüs’te “Okulda cani var” tezini destekleyen bir vahşet daha meydana geldi.
CANİ ALARMI…
Öğrencilerin beslediği “Bezgin” adlı kedi, kesilip iç organları çıkartılmış halde bulundu. Öğrenciler, ölü kediyi veterinere götürdü. Talebeler, kediyle ilgili otopsi istedi. Rapor sonucunda, kedinin insan eliyle kesici bir aletle kesildiği belirtildi. Öğrenciler daha sonra konuyu rektörlüğe bildirdi. Öğrenciler, kameraların incelenip, cani ya da canilerin bulunmasını talep etti.
‘BEZGİN’ KAZA GEÇİRMİŞ
Boğaziçi Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu, “okulda kedi katliamının” yaşanmadığını açıkladı. Bezgin’in üniversite dışında bir aracın altında kaldığı, yaralı olarak getirildiği okulda da öldüğü belirtildi.
İŞKENCENİN NEDENİ ZEVKMİŞ
Boğaziçili öğrenciler hayvan katliamlarıyla ilgili konuştu: “Daha önce okulda çok sayıda ölü kedi ve köpek bulundu. Yemeklerine zehir katılarak öldürüldüğü söylentileri yayıldı. Açılan soruşturmalar ise gizli tutuldu. Koruluk kısmında, defalarca ölü hayvanlara rastladık. Bunu da öğrenci ve görevlilerin zevk için yaptıkları iddia edildi.”