Akilli Tasarım (AT) teorisinin önde gelen savunucularından David Berlinski, yarın İstanbul’da yapılacak “Yeryüzünde Yaşamın Kökeni” konulu konferansın konuşmacılarından. Aşağıdaki makalesini ilginç buldum.
(Tercume orijinal metinden sonra)
Darwinian Doubts
By: David Berlinski
Wichita Eagle
March 9, 2005
Original Article
NOTE: The article below is the full version by Dr. Berlinski. The Wichita Eagle opted to shorten the piece to only 400 words.
The defense of Darwin’s theory of evolution has now fallen into the hands of biologists who believe in suppressing criticism when possible and ignoring it when not. It is not a strategy calculated in induce confidence in the scientific method. A paper published recently in the Proceedings of the Biological Society of Washington concluded that the events taking place during the Cambrian era could best be understood in terms of an intelligent design – hardly a position unknown in the history of western science. The paper was, of course, peer-reviewed by three prominent evolutionary biologists. Wise men attend to the publication of every one of the Proceeding’s papers, but in the case of Steven Meyer’s “The origin of biological information and the higher taxonomic categories,” the Board of Editors was at once given to understand that they had done a bad thing. Their indecent capitulation followed at once.
Publication of the paper, they confessed, was a mistake. It would never happen again. It had barely happened at all. And peer review?
The hell with it.
“If scientists do not oppose antievolutionism,” Eugenie Scott, the Executive Director of the National Center for Science Education, remarked, “it will reach more people with the mistaken idea that evolution is scientifically weak.” Scott’s understanding of ‘opposition’ had nothing to do with reasoned discussion. It had nothing to do with reason at all. Discussing the issue was out of the question. Her advice to her colleagues was considerably more to the point: “Avoid debates.”
Everyone else had better shut up.
In this country, at least, no one is ever going to shut up, the more so since the case against Darwin’s theory retains an almost lunatic vitality.
Look – The suggestion that Darwin’s theory of evolution is like theories in the serious sciences – quantum electrodynamics, say – is grotesque. Quantum electrodynamics is accurate to thirteen unyielding decimal places. Darwin’s theory makes no tight quantitative predictions at all.
Look – Field studies attempting to measure natural selection inevitably report weak to non-existent selection effects.
Look – Darwin’s theory is open at one end since there are no plausible account for the origins of life.
Look – The astonishing and irreducible complexity of various cellular structures has not yet successfully been described, let alone explained.
Look – A great many species enter the fossil record trailing no obvious ancestors and depart for Valhalla leaving no obvious descendents.
Look – Where attempts to replicate Darwinian evolution on the computer have been successful, they have not used classical Darwinian principles, and where they have used such principles, they have not been successful.
Look – Tens of thousands of fruit flies have come and gone in laboratory experiments, and every last one of them has remained a fruit fly to the end, all efforts to see the miracle of speciation unavailing.
Look – The remarkable similarity in the genome of a great many organisms suggests that there is at bottom only one living system; but how then to account for the astonishing differences between human beings and their near relatives – differences that remain obvious to anyone who has visited a zoo?
But look again – If the differences between organisms are scientifically more interesting than their genomic similarities, of what use is Darwin’s theory since it’s otherwise mysterious operations take place by genetic variations?
These are hardly trivial questions. Each suggests a dozen others. These are hardly circumstances that do much to support the view that there are “no valid criticisms of Darwin’s theory,” as so many recent editorials have suggested.
Serious biologists quite understand all this. They rather regard Darwin’s theory as an elderly uncle invited to a family dinner. The old boy has no hair, he has no teeth, he is hard of hearing, and he often drools. Addressing even senior members at table as Sonny, he is inordinately eager to tell the same story over and over again.
But he’s family. What can you do?
David Berlinski holds a Ph.D. from Princeton University. He is the author of On Systems Analysis, A Tour of the Calculus, The Advent of the Algorithm, Newton’s Gift, The Secrets of the Vaulted Sky, and, most recently, Infinite Ascent: A Short History of Mathematics. He is a senior fellow with Discovery Institute’s Center for Science and Culture.
Discovery Institute — Center for Science and Culture
1511 Third Ave., Suite 808 — Seattle, WA 98101
206-292-0401 phone — 206-682-5320 fax
email: cscinfo@discovery.org
Kaynak:http://www.discovery.org/scripts/viewDB/index.php?command=view&id=2447
———————————————————-
Türkçesi
Orijinal yazı.
Not.: Aşağıdaki yazı Dr. Berlinski’nin yazısının tam metnidir. Wichita Eagle sadece 400 kelimelik bir kısaltılmış versiyonunu yayınlamayı tercih etti.
Darwin’in teorisinin müdafaası, eleştiriyi mümkün olduğunda bastıran, mümkün olmadığında yok sayan biyologların elinde kaldı. Bu bilimsel yönteme güvenilirlik veren bir metod değildir. Yakınlarda Proceedings of the Biological Society of Washington’da (Washington Biyoloji Derneği Tutanakları) yayınlanan bir tebliğ Kambriyen Cağı’nda cereyan eden olayların en iyi Akilli Tasarım ile açıklanabileceği sonucuna vardı- bu Bati bilimlerinde bilinmeyen bir pozisyon değil. Tebliğ tabiiki üç saygın evrim biyologundan oluşan hakem kurulundan geçmişti. Bilge kişiler Tutanaklar’daki her tebliği gözden geçirirler, fakat Seteven Meyer’in “Biyolojik Bilginin Kökeni ve Üst Taksonomik Kategoriler” tebliğine karşı, editörler hemen yanlış iş yaptıklarının farkına vardırıldılar. Arkasından ahlaksız teslimiyet geldi.
Tebliğin yayınlanmasının yanlış olduğunu itiraf ettiler. Bir daha asla olmayacaktı. Hatta nerede ise hiç olmamıştı bile. Peki hakem tetkiki?
Canı cehenneme.
National Center for Science Education (Milli Bilim Eğitimi Merkezi) Genel Direktörü Eugenie Scott “Eğer bilim adamları anti-evrimciliğe karşı çıkmazlarsa bu evrimin bilimsel olarak zayıf olduğu yanılgısına kapılan daha büyük kitlelere ulaşacak” dedi. Scott’un “muhalefet” anlayışının mantıki tartışma ile alakası yoktu. Mantıkla alakası yoktu. Konuyu tartışma söz konusu olamazdı. O’nun meslektaşlarına öğüdü bu tavrı daha iyi özetliyordu: Tartışmadan kaçının.
Diğer herkes çenesini kapamalı idi.
En azından bu ülkede -özellikle Darwin teorisine karşı tezin çılgınca bir canlılığı olmasından-
kimse çenesini kapamayacak.
Bak- Darwin’in evrim teorisinin kuantum elektrodinamiği gibi ciddi bilimlerdeki teoriler gibi olduğu iddiası akil almazdır. Kuntum elektrodinamiği 13uncu küsurat hanesine kadar kesindir. Darwin’in teorisi böyle sıkı kantitatif tahmin yapamaz.
Bak- Tabii secimi tespit etmeye çalışan saha etütleri kaçınılmaz olarak zayıf veya olmayan secim işaretlerini rapor ediyorlar.
Bak- Darwin’in teorisinin bir ucu acık, çünkü hayatin başlangıcı için makul bir açıklaması yoktur.
Bak- Muhtelif hücresel yapıların olağanüstü ve indirgenemez karmaşıklığı , bırakın açıklanmasını, tanımlanamadı bile henüz.
Bak-Pek çok türler hiçbir ecdadın izini göstermeden fosil kayıtlarına girerler ve yeni nesiller bırakmadan ebediyete intikal ederler.
Bak-Darwinian evrimi bilgisayarda simüle etmenin başarılı olduğu durumlarda klasik Darwin ilkeleri kullanılmadı, ve bu ilkelerin kullanıldığı simülasyonlar başarılı olmadı.
Bak- Laboratuarlara giren onbinlerce meyve sinekleri sonuna kadar meyve sineği olarak kaldılar, ve bütün evrim ile türlerin oluşması mucizesi görme gayretlerini dumura uğrattılar.
Bak- Pek çok organizma genomları arasındaki olağanüstü benzerlik, temelde yalnızca bir canlı sistem olduğunu gösteriyor; o zaman, hayvanat bahçesine giden herkes için apaçık olan, insan ve en yakın akrabaları arasındaki farkı nasıl açıklayacağız?
Ama bir daha bak- Eğer organizmalar arasındaki farklılıklar genomik benzerliklerden daha önemli ise Darwin’in teorisi ne işe yarıyor, aksi taktirde genetik varyasyonlarla, esrarlı operasyonlar olageliyor olacağına göre?
Bunlar önemsiz sorular değildir. Her biri bir düzine diğerini getirir. Bunlar son zamanlarda bazı makalelerin iddia ettiği gibi “Darwin’in teorisinin geçerli bir eleştirisi yoktur” görüsünü destekleyici durumlar değildir.
Ciddi biyologlar bunları çok iyi anlarlar. Onlar Darwin’in teorisini aile yemeğine davetli ihtiyar amca muamelesi yaparlar. İhtiyarin saçı yok, dişleri yok, kulağı pek duymaz, ve ağzından tukrüğü akar. Masadaki en yaşlı fertlere dahi “evlat” diye hitap ederek, ayni hikayeyi tekrar tekrar anlatmaya çok iştahlıdır.
Fakat ne yapacaksınız? O ailedendir.
Kaleminize Sağlık Bebir Ağabey Darwinci çevrelerin acizliği son paragraf kadar iyi anlatılamaz herhalde:) Az sonra konfreans için yola cıkacağım nasipse, çıkmadan önce bu makale aslında neye karşı mücadele edildiğininde içeriğine sahip.Staune makaleside konferanstan sonra benim nacizane blogta olacak.Bu makaleyi çok iyi tamamlayacağına eminim..Tekrar teşekkürler
BeğenBeğen
Özür diliyorum ” Bekir”Abi Klavye nin azizliği işte 🙂
BeğenBeğen
Problem degil Mustafa Kardesim. O makalaeden Cengiz kardesim de bahsetmis idi; okumak istemis bulamamis idim. Iyi olur. Bu gun sizin oraya baktim. Bu artik “ogrenci” sinirlamasi kalkmis gozukuyor. Bu suilarin biraz daha derinlerine girmek niyetim. Kafamda fazla soru oldugu icin degil, guel bitr ntellektuel egzersiz oldugu icin. Tabii isin bir de poltik boyutu var.
Yarin gorusuruz insha_Allah:)
BeğenBeğen
Ben de niyetlendim gelmek için ama olmadı, kısmet değilmiş. Kusuruma bakmadılar değil mi Bekir Bey ((:
BeğenBeğen
Baktilar aslinda ama ben “serideki diger konferanslara kesin gelir” diyerek durumu idare ettim Golge Hanim 🙂 Konferns hakkinda Akyol sitesinde yazmazsa ben aklimda kalanlari burada yazmaya niyetleniyorum insha-Allah ( o zamana aklimda birsey kalirsa tabii 🙂
BeğenBeğen
“Bak- Laboratuarlara giren onbinlerce meyve sinekleri sonuna kadar meyve sineği olarak kaldılar, ve bütün evrim ile türlerin oluşması mucizesi görme gayretlerini dumura uğrattılar.”
Michelson-Morley deneyini duymuşsunuzdur. Bütün uzay boşluğunu (hatta atomlar arası boşluğu) dolduran esir maddesini kullanarak dünyanın güneş etrafında dönme hızını hesaplamaya çalışmışlardı. Bilim adamları esirin varlığına kesinlikle inanıyordu. O da evrim teorisi gibi, ispatı olmayan, ama doğru olması gereken(!) bir teoriydi. Öyle ya esir olmasa ışık dalgaları hangi ortamda yayılacaktı. Su dalgaları suda, ses dalgaları havada yayılıyor, elektromagnetik dalgalar da (ışık dahil) esirde yayılmalıydı.
Michelson-Morley’nin deneyi ışığın hızını ölçmeye dayanıyordu. 6 ay arayla iki ölçüm yapılacak ve iki ölçüm arasındaki fark dünyanın hızını hesaplamakta kullanılacaktı. Ne yazık ki bu ölçümü defalarca yapmalarına rağmen ışık hızı hep aynı çıkıyordu! Aynı evrimcilerin laboratuarlarındaki meyve sineklerinin değişmemesi (evrimleşmemesi) gibi.
Bilim adamları uzun süre bu deneyi tartıştılar. Anlamlı anlamsız bir sürü açıklama yapıldı. Dünyanın kendi esirini sürüklediğini falan bile iddia edenler oldu. Sonra birgün Einstein “esir yok” dedi ve ışık hızının sabit olduğunu söyledi. Einstein haklıydı. Esirin varlığına hernekadar iman etmiş olsalar da fizikçiler de inat etmedi, ona hak verdi. Esir fikrinden vazgeçildi.
Fizikçilerin gösterdiği olgunluğu evrimci biyologlar neden gösteremiyorlar? Yanlış bir teori işte, neden kasıyorlar hala? AT kral çıplak diyor Einstein’ın “esir falan yok” dediği gibi. Niye kabul etmiyorlar? Büyük patlama, kambriyen patlaması, termodinamiğin ikinci yasası, istatistik fizik gibi devasa teoriler evrimi yalanlarken hala bu ısrar niye? Demek ki evrim teorisi dediğimiz şey “darwinizm” adında bir çeşit dinden başka bir şey değil. Bağlıları da çok mutaassıp. Nuh diyor peygamber demiyorlar.
BeğenBeğen
Sn. Fizikci,
Yorumunuz icin tesekkurler. “Fizikcilerin “esir madde” onermesini cope atarken gosterdikler olgunlugu evrimc biyologlar niye gosteremezler” sorunuz tamda civinin tepesine inen cekic.
Tek kelime cavap” Ontoloji.
Biraz daha uzun cevabim: Cunki Michelson-Morley deneyinin basarisi veyua basarisizligina bagli ne bir felsefe, ne onu uzerine kurulu hayat tarzlari ve tehdit edilen mevziler var idi. Ne farkeder isik esir maddede veya boslukta yayiliyorsa. Ne materyalizm ne hedonizm zarar gorur. Buindan dunyanin Ozdemir Incelerine halelk gelmez. Newton mekaniginden Einstein’in izafiyet ve sonraki kuantum mekanigine gecis de felsefi olarak notral idi.
Sorunuzun cevabini bir Darwinst vermis:
“Harvard Üniversitesi’nden saygın bir genetikçi, önde gelen bir Darwinist ve Marksist olan Richard Lewontin’in ünlü sözünde olduğu gibi. Şöyle der Lewontin:
Bizim materyalizme bir inancımız var, ‘a priori’ [baştan kabul edilmiş] bir inanç bu. Bizi dünyaya materyalist bir açıklama getirmeye zorlayan şey, bilimin yöntemleri ve kuralları değil. Aksine, materyalizme olan a priori bağlılığımız nedeniyle, dünyaya materyalist bir açıklama getiren araştırma yöntemlerini ve kavramları kurguluyoruz… Materyalizm mutlak doğrudur, çünkü kapıdan içeri İlahi bir adımın atılmasına izin veremeyiz.
(http://www.mustafaakyol.org/archives/2006/06/sekulerist_yorumcularin_satir_aralari.php)
BeğenBeğen