Halkımın beyinlerini yormamak için ne Truman Doktrini’ne ne Marshall Planı’na ne de Neoconmen’in “Yeni Amerikan Çağı Projesi (PNAC) vd.’ne gireceğim. (merak edenler için ilgili yazı: https://bekirlyildirim.wordpress.com/2006/09/20/11-eylul-oncesi-ve-sonrasi-ii-neconlar-iktidari-11-eylul-ve-sonrasi/ )Gene kısa, öz ve herkesin anlayacağı dilde mesele:
1. Büyük Britanya üzerine güneş battığında, yerine A.B.D mahallenin de facto kabadayısı oldu zira sandığımın aksine mahalle kabadayıları seçimle gelmiyormuş. Nasıl geldiğini gayet güzel ifade etmişler: Might makes right (güç caiz kılar).
2. Mahallede dik başlılık yapan söz dinlemeyen, milletim-vatanım, bağımsızlığım, dinim, onurum vs diye zırvalayan ‘rogue states’ (haydut devletler) olursa gereken yapılır. Sorun Irak, Afganistan, Libya, Venezuela, Grenada, El Salvador, Mısır, İran, Filistin, Küba, Nikaragua, Panama, diğer Arap, Afrika, Asya , Amerika ülkelerine).
3. Bu en büyük ve biricikliği tartışılmaz, tartışılması teklif edilemez kabadayıya beat etmeyen bazı haydut devletler Grenada veya Irak kadar naçar değilse, onlara ‘haydut devlet’ yerine ‘dünya güvenliğine büyük tehdit oluşturan ülke’ (kısaltılmışı Çin ve Rusya) denir.
4. Büyük kabadayı tartışılmaz hakim, tek kutuplu dünyaya tehdit gördüğü Rusya ve Çin’e karşı her alanda ‘soğuk savaş’ veriyor.
5. Demir Perde’nin yıkılması ile ondan kopan kapitalist Batı’nın bir parçası olmak için can atan eski komünist ülkeler ve Sovyetler’den bağımsızlığını alan Avrupa ülkeleri ikiye ayrılır: NATO, AB’ye girenler ve girmek için sırada bekleyenler.
6. Güney’de de durum pek parlak değil Rusya için. Sovyetler’den bağımsızlığını alan çoğu Türkik cumhuriyetler de kapitalizmi, Batı kültürünü pek sevdiler. Askeri olan dışındaki, daha karlı fetih yolu: Zihinleri işgal ve iğfal etmek.
7. Gelinen noktanın adı siyasi literatürde ‘encirclement’ (çevreleme-kuşatma)’dır. Bu kuşatma zinciri kimi bölgelerde iki kat. Ama Güney ve Güneydoğu’da halka biraz zayıf.
ABD , (NATO denilen Avrupalı ortakları da sayalım hatırınız için) ‘encirclement’ ‘i tamamladığında hoparlörle şu anonsu yapacak: Etrafın sarıldı, hiç bir yere kaçamazsın; teslim ol!
Sonuç:
Gorbachov buna imkan sağlayan yolu açmış idi. Rus olsaydım kendisini imparatorluğu Batı’ya teslim etmekle suçlardım.
Putin yakında o ‘teslim ol’ anonsunun geleceğinin farkında ve kabullenmiyor; ön alıyor. Bu çercevede NATO’ya üyelik için can atan Ukrayna ve muhtemelen Finlandiya’nın ‘düşman bloku” na katılmasını engellemek istiyor.
Gerisi ‘füruattır’.
Hamiş: NATO Rusya’ya karşı kurulmuş idi. Son 20-25 yıldır Rusya yerini İslam dünyasına bırakmış görünüyordu. Öyle ki rahmetli Erbakan’ın hatırlattığı gibi ‘artık NATO tatbikatlarında vurulacak hedeflere veya düşmanı temsil eden askerler’ Komünist yerine İslami semboller taşıyor’. Şimdi Rusya’nın ‘Soğuk Savaş’ (veya iki-kutuplu dünya) dönemindeki yerini alması veya Çin’in bu yere en azından ortak olmasının İslam dünyasına karşı hasmane, saldırgan politikaları yumuşatması ‘byproduct’ (yan ürün) olarak beklenebilir.
Ezcümle, laikinden dindarına sadece ‘saldırgan, emperyalist Rus ayisi’ ‘ndan baska sey demeyen TV-gazete (Örneğin eski İslamcılar’ın seviyeli mevkutesi Karar başı çekiyor) akil adamlarınınkine alternatif ve gerçeğe daha yakındır bu analiz.
Bir Münzevinin Notlarından... 