Archive for Ağustos 2008

Gökhan Özgün

Türk aydınının bahtını, kaderini, niyetini ve kısmetini Türk otomobil endüstrisine benzetirim.

Türk aydını deyince, genellikle kendine solcu diyenlerden bahsediyorum. Çünkü Türk aydınının pasaportunun aidiyet hanesinde solcu yazar. Bu gayet resmî bir durumdur. Türk aydını nedense bunun önden deklare edilmesinde ısrar eder. Tıpkı T.C. laiklerinin müslümanlık hanesini kafa kâğıdında ısrarla görmek istemesi gibi.

Çünkü biri, müslümanlığın baştan çıkmasından korkar, diğeri, solculuğun elden çıkmasından. Bu nedenle birinin müslümanlığı diğerinin solculuğu, kayıt altındadır.

(daha…)

Read Full Post »

 

Bu ülkede vatanseverliklerini en fazla deklere edenler “ne mutlu Türküm diyene”,  “söz konusu vatansa gerisi teferruattır” , “vatan için kursun atan da yiyen de.” hamasi sloganlarını en çok söyleyenler kimler?

 

Susurlukçular, Ergenekoncular ve “en güvenilir kurum”  mensupları değil mi?

 

Peki en çok askerden kaçanlar, askerliklerini paşa,  albay torpili ile 5 yıldızlı orduevlerinde yapanlar, kuradan görev yerleri şans eseri  hep en revaçta yerlere çıkanlar,  emekli olduklarında, darbe sonralarında emekli maaşları ile Boğaz’dan yalı sahibi olanlar, uyuturcu ticaretinden kaçakçılığa, kara para akamaya, cinayetlere, banka boşaltmaya, Bizanslılara parmak ısırtacak entrikalara akla gelebilecek ve gelmeyecek enva-i çeşit kirli ise bulaşanlar kimler?

 

Evet, bildik laik çağdaş ulusalcı-milliyetçi vatanı sevenler! “En hakiki mürşit ilimdir” poztivist sloganını düstur edindiğini söyleyenlerin, “Atatürk devrimlerine göre çalışan,  yani enerji vermeden enerji üreten” ERKE Dönercileri olduğu ülkede vatani sevmenin bu tarzda tecelli etmesini garipsememek gerek herhalde.

 

Sadede geleyim.

Biliyorsunuz bir sure önce DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş’ın sahte rapor ile askerlikten kaçtığı belirlenmiş ve askere gönderilmiş idi. Simdi YARSAV (Yargıçlar ve Savcılar Birliği) Başkanı ve Yargıtay Bassavcı Yardımcısı Ömer Faruk  Eminağaoğlu hakkında aynı suçlama  var .   (daha…)

Read Full Post »

Hay Allah! Sabah sabah güleceğim yoktu. Ağlayacağım hiç yoktu. Ama gorüldüğü üzre evdeki hesap çarşıya uymadı. Dün bir gazetede Ergenekoncu, kolyeli, şort – tişört uniformalı (askeriye alışkanlığı mı yeni moda mı aklım ermez) ,  zırhlı Mercedes Benz’li fakat “acından ölen”  albayın dostunun “JITEM’cI ise ne olmuş. Devlet ona sahip çıksın” lafını günün incisi olmaya layık görmemiştim,  “arasam şimdi onun gibi yüz tane inci bulurum hem de aydın veya bürokrat kesimden” diyerekten.

Ama bunu geçemedim. Haber’e gore doktor kene ısırması uzerine gelen hastaya “ben kenelerin hastalıklrına bakmam.  Eger kenen rahatsızlandı ise kene hastalıklarına veterinerin baktığnı bilmiyormusun be cahil adam” diyesi imiş (tamam biraz süsledim, günah mı?).

 

Hmmm… altı sene memleketimizin ilmi ennn hakiki mürşit edinmiş güzide eğitim ve araştırma kurumlarında tııbbiye  tahsil etmiş,  o da yetmemiş bilmem kaç sene TUSS’a hazırlanmış o da yetmemiş ihtisas yapmış ilim ve irfan adamımızın mantığına göre:

Çok sevdiğiniz bakteriniz virusunuz mikrobunuz, bitiniz pireniz, bagirsak kurdunuz, şeridiniz  falan iştahtan kesildi , neşesiz veya derin depresyonda ise cahillik yapıp doktorunuza koşmayın. Zira bu sevgili mahlukat insan değil hayvandır. Doktor recetesi ile hareket ederseniz bakarsınız sevimli “pet” iniz  candan olur. Kim ister bunu? Hemen en yakındaki baytara koşun. Oturduğunuz yere gore muayene ücretleri doktordan da pahalı olabilir,  ustelik ne SSK ne Yeşil Kart’tan anlarlar baytarlar ama gelen mala gelsin kenenız Rovni bakteriniz Bush veya minnacık mikrobunuz Junior’un canı yerine.

Tabii soylemeye gerek yok zehirli sarmasşık veya ısırgan zehirlenmesi falan oldugunda en yakındaki zoolog veya bulamadınız ziraat muhendisine baş vurun. Yazıktır sevgili ısırgan ve sarmasşığınıza.

İşte haberin tekmili birden:

 

Ben doktorum veteriner değil (daha…)

Read Full Post »

Rektörlükte türban Kriteri

  69 adaydan 36’sı türbancı 

 

 

  

 

 

 

 

 

 

Aydın Doğan’ın “demokrat kanadı” nın haber başlığı boyle.

 

Yok, “artik acık saçık resimlere defalarca tıklattırmak sureti ile çok izlenen gazete sahtekârlığından vaz geçtik” diyen ve ertesi gün fikir değiştiren Amiral Gemisi değil bu. 

 

Hani şu bir zamanlar TV’lerde toplumdaki farklılıkları vurgulayan ve bu farklı grupların  bir arada,  eşit haklara sahip bileşenleri olmasının, saygıya layık yasamasının çok kültürlülük ve çoğulcu demokrasinin gereği olduğunu bize öğreten  “ Orijinal Demokrasi” spotları yayınlanan gaste var ya? İşte o.  O reklâmları hatırlamayanlar için aynı gazetenin Ergenekoncu İlhan Ağabey’in  “tehlikenin farkın damısınız” sloganına eşlik ederek  “ Aman ha Türkiye Malezya Olmasın ve daha kötüsü Denizli hiç olmasın!” telinden tempo tutan gaste olduğunu hatırlatırsam belki Radikal’in demokrasi tasavvurunun “orijinalliğini” herkes teslim eder. (daha…)

Read Full Post »

Beraat Kandili

iskenderpasa.com

Günün Ayet-i Kerimesi
Onlar ki yalana þâhitlik etmezler. Boþ ve kötü sözlere rastladýklarý zaman da, vakarlý bir þekilde (onlardan yüz çevirip) geçerler.
(Furkan, 72)

   
 

Günün Hadis-i Þerifi
Allah Teâlâ Þaban’ýn onbeþinci geresi (Berâet gecesi) tecelli eder ve ana-babaya asi olanlarla Allah’a ortak koþanlar dýþýnda bütün kullarýný baðýþlar.
(Tirmizî, Savm, 38)

   

Günün Sözü
Bu gece önümüzdeki berat gecesine kadar, kullarýn baþýna gelecek olan, kaderin mühim olaylarýnýn tespit edilip ifasý için ilgili meleklere tevdi edildiði gecedir.
Prof. Dr. M. Es’ad COÞAN (Rh.A)

iskenderpasa.com

 

Sevgili dostlar,

Dualarin kabul ve makbul oldugu bu mubarek gecede Beraat Kandili’nizi tebrik eder sizler ve butun ummet icin hayirlara vesile olmasini dilerim.

Selam, saygi ve muhabbetlerimle

Read Full Post »

 

 

Şahsen fakir de Etyen Mahcupyan gibi bu üzerine yazıldığı kağıdı değmeyecek Hürriyet, Cumhuriyet asparagasları manzumesi ve çağ dışı, hukuk dışı akıl izan dışı, öznel  laiklik demokrasi yorumları üzerine bina edilmiş iddianamenin  cevaba layık olmadığını ve Ak Parti’nin buna cevap vererek ona meşruiyet enjekte etmemeleri gerektiğini düşünenlerden idim. Bu gün de o ahlaki doğru stratejinin uzun vadede gerçek çözümler üretecek strateji olduğu kanaatini koruyorum.

 

Çıkan karar üzerine bazı heyecanlı Ak Partili’lerin takımı gol atan gençler gibi yerlerinde zıplamalarının duygusal boyutunu anlamak zor değil ama bu karar ile Mahkeme ne Başkanı Haşim Kılıç’ın talep ettiği “Mahkememize Saygı” ya  hak kazanmıştır ne de Karar’ın da davanın da hukukla alakası olduğuna,  demokrasi,  objektif  hukuk,  Anayasa, laiklik,   insan hakları nosyonları ile minimal aşinalığı olan kimseyi ikna edebilmiştir. Hazırlanışından kabul edişline, mahkemeye sunulmadan öncesine giden Ergenekon bağlantılarına ve karar alınışta kullanılan Anayasa’yı da mantığı da ihlal eden usüle kadar dava tam bir hukuk skandalıdır!  (Usül konusuna ilgi duyanlar Sami Selçuk ve Mustafa Erdoğan’ın yazıları önerilir, şahsen konunun hiçbir kıymet- i katiyesi olduğu kanaatinde değilim).

  (daha…)

Read Full Post »