Yer Beylikdüzü ama Yahya Kemal’in ifadesi ile “yeşili kovan İstanbul” ’un her ilçesine uyar.
Evi yaptırdığımda buralar yeşil alandı ve öyle kalacaktı. Benim , “rant için her yol mübahtır” belediyeciliğine nisbi acemiliğimden olacak, inandım “burası yeşil alan; önün hiç kapanmayacak” martavalına ( diyenler de ev yaptırmada beni soyan derviş kardeşlerimdi).
Geç anladım taşın sert olduğunu ve partisi fark etmez, her yeni müteahhid belediye başkanının son kalan bir kaç yeşil alanı daha ranta açtığını.
Son olarak ‘müstakbel Başkan’ İmamoğlu döneminde mezkur’ ayni zamanda iki düzine kadar sokak köpeğinin yaşam alanı olan bu yeşil alana çok ihtiyaç duyulan Apartman Görevlileri Derneği (bu da varmış!) binası ile başladı kıyım. Sonra evimin tam karşısına Kur’an Kursu binası ve orası tamamlanmadan, iyi tahmin ettiniz: cami. Çünkü bir km yarı çap içerisindeki on cami ve yedi Kur’an kursu mahallemizin ihtiyacını karşılamıyordu (Cumaları dahi dolmuyordu ekseriyeti ama olsun) .
Şimdi bazıları ’yaw CHP’li belediye olsa olsa cami yapımına karşı çıkar’ diyorsanız korkarım cağın gerisinde kalmışsınız. ‘Yeni ve gerekirse şeriatçı CHP’ yi duymadınız mı? “Türban devimi” taa Baykal zamanında başlamış idi. Simdi ‘İslami parti’ olmaya ramak kaldı.
İnşaat başladığında ‘bu ne inşaatı’ soruma görevli biri ‘Murat Bey (belediye başkanı) Kur’an Kursu yaptırıyor Allah…’ falan dediğinde, bu yeni CHP imajının en alttakilerin dahi kavradığına şaşırmıştım. Ama artık değil.
Kimse particilik yaptığımı sanmasın diye önceki başkan İmamoğlu ve ondan önceki AK Partililer’in de bunlar gibi müteahhid olduklarını bir kere daha hatırlatayım.
Milli Gorüş kökenli’ eskiden koyu AK Partili, anti-laikçi, hatta İslamcı olarak bir cami inşaatına karşı mı çıkıyorum? Evet galiba öyle yapıyorum.
Genel sebepler:
Artık cami sayısı ile toplum ahlakı arasında doğrusal bir ilişki olmadığı bir teori değil aksiyomdur.
Spesifik neden: Yukarıda bahsettiğim gibi, ben ezanları 8-10 camiden birden duyuyorum. Sabah namazında bir iki kişi her birinde. Çoğu cuma namazında dahi dolmuyor. Bir iki tanesine kurban bağışı yaptığım en az 6-7 Kur’an kursu mevcut mahallede. Bu büyük aynalı harflerle yazılmış tabelalı Kur’an kursu’na ihtiyaç yoktu.
Buna mukabil, yeşil alanlar tükeniyor, oksijen tükeniyor, güzellik tükeniyor, tabiat tükeniyor…
Kifayet eder.