Başlıktaki gavurun “fakir adamın” ifadesi gerçeği değil, onun yerine ikame edilen, o olmaya öykünen” manasında kullanılır. Hani Serçe marka arabalara Serçedez Benz denirdi ya işte onun gibi bir şey. Sahici değildir, taklididir, gerçeğine gücü yetmeyen için idare eder. Aklima gelmişken, ihtiyaçtan kelepir fiyata bir Rolex’im var. Duyurulur.
Gerçek Voltaire “fikirlerinizin zerresine katılmıyorum, ama onları söyleme hakkınızı korumak için canımı veririm” der, fakir adamın Voltaire’i de “bak her ikisine de giydiriorum, öyleyse ilkeliyim” der.
Şimdi bu nerden mi icap etti?
İzah edeyim.
Hani Ergenekon hakkında “Ben de Ergenekon’un sonuna kadar soruşturulmasından yanayım ama canım söylermisiniz 80 küsur yaşındaki adamı sabahaın beşinde..ne manası var” diye söyleyemediklerini Freudian dışa vurum yapan, Musatafa Balbay ile “mesleki dayanışma” için Cumhuriyet’e gidip imza atmak sureti ile ennn Voltairesque duruşu sergiledikleri için kendi sırtlarını sıvazlayan taife vardı ya? (Yok, “liberaller” demiyorum, yanlış kelime olur.)
Hah işte aynı taife bu defa haksızlığa uğrayan fikir savaşçısı Aydın Doğan’ın fikirlerine katılmasalar da , “rakam büyük olduğuna göre belli ki Tayip batırın şunu dedi” verisi üzerinden ilkelilik pazarlıyorlar.
Eyvallah, herkesin kendine göre bir ilkesi vardır. Kimininki en temel evrensel ahlaki doğrulardır, kimininki zamanın siyasi doğruculuğudur, kimininki dindir.. Kavram tabiati ile soyuttur zira.
Gelvelakin, madem fikir satarak geçim sağlıyorsunuz, Şerif Mardin’in ifadesi ile “iyi, güzel ve doğru” evrensel ifade ile hakikat arayışında hangi başlangıç noktasından hareket ederseniz edin, yaptığınız argumanları destekleyecek birkaç veri sunma zahmetine girin ey Kürşat, Murat, Ahmet et al., yüksek perdeden gazel okuyan monşeler.
Siz ikna olmuşsunuz, “Tayyip emir verdi, Vergi Dairesi de baş üstüne dedi kesti cezayı” fikrine lakin bizi de ikna etmek gibi bir sorumluluğunuz yok mu?
Şahsen her birinizin yazısında “rakam büyük, bu da demektir ki” dışında bir rasyonel göremedim. Ya hu gazetecilik diye bir meslekle iştigal ediyorsunuz , bir taneniz açıp suçlama nedir, hangi kanuna istinaden, içtihad ne, emsalleri var mı yok mu, muhatabın savunması ne, neden rapor yayınlanmıyor (not: Öğrendim ki Gelir Idaresi Kurumu kanunen raporu yayınlayamaz imiş ama muhatap yani Doğan Grubu yayınlamakta serbest imiş). Her birinizin gastesinde ekonomist de var vergi uzmanı da. Bir zahmete girin de geyik muhabbeti arasında olsun “sahi nedir bu devretme, satma, kitap değeri , borsa değeri dedikleri” diye sormak bu kadar zor mu? Ben de “konunun uzmanı değilim” ama sıradan bir okur olrak bu zahmete girdim. Bilen tanıdığınız yoksa “gelin yavrum anlatayım” Türkçe bilmiyorsanız gavurcası ile. Ben de vergi uzmanı değilim ama garip adamımdır, ” mesele ne imiş” diye bir tecessüs oluştu!
İçlerinde en insaflı olanları “eh siz onları acıttınız, onlar da intikam alıyor” demeye getirdi.
Bunlar diğerlerinden birkaç örnek:
Murat Belge meseleye bilnçlilik vazini “Bu astronomik vergi cezası ortaya çıktığında o bilinç “Bu ne yahu? Ne oluyoruz?” diye sormazsa, öteki soruları sorabilir, öteki taleplerde bulunabilir mi?” diye bitirmiş.
Bilmem ki Murat Bey.
Hangi bilinçlilikten bahsettiğine bağlı. Sen kendininkini tanımlamamışsın. Sadece ön yargılarını sıralamışsın. Ne olduğunu bilmiyorum, anlamam da…” ama bu beni niye ahkam kesmekten alı koysun diyen bir bilinçlilik?
Sana ve bu veciz cümlenle mest olmuş, anal retentive Kürşat Bumin’e kalsın böyle bilinç.
Bu gün ise hızını alamamış, lakin ne dediğinden kendisi de emin olmadığı için “Adalet, vicdan, bilinç vb.” koymuş yazısının başlığıını.
Evet Evet “vb” kısmı uymuş. Ben de onu diyordum “gerçeği yok, benzerini verelim”.
Peki “Yandaş gastede yazmama rağmen her gün onlara giydirmekten daha güzel omurga göstergesi olur mu” (atarlarsa herkes yandaş olmadığı için attılar der. bana karada ölüm yok) Kürşat Bey hangi özgün rasyonel sunmuş?
“Murat Belge dünkü yazısında “toplumsal bilinçliliğin”, sel afeti, Ergenekon dosyası, Kürt açılımı gibi konularda olduğu gibi bu “vergi cezası” karşısında da “Bu ne yahu? Ne oluyoruz?” diye sorması gerektiğini belirtiyordu.
Gerçekten de; “Bu ne yahu? Ne oluyoruz?”
Anlaşıldı.
Sahi ne oluyoruz Murat Abi ve ekosu? Hangi kanun veya ahlaki ilke veya medniyet kriteridir ihlal edilen?
“ Kimseye maddi gücünü zorlayan ceza kesilmez altın kuralı? Hmm, gidip IRS’e (Amerikan Gelir İdaresi) anlatın o ilkeyi. Zira ayda 1000 dolara çalışanlara 100 bin dolarlar ceza kesildiği çoktur.
-Senin iktidarın sırasında sana “sert muhalefet” yapanın vergi kaçakçılığına göz yumacaksın şeklindeki demokrasinin temel kuralı?
Buna itiraz edecek çok adam aklıma geliyor. Bernard Madoff hapishaneden boğazını yırtarak “benim günahım neydi” diyor. Bu kural dünyanın Aydın Doğan’ı Rupert Murdoch’un hoşuna gitmiştir. Obama döneminde her türlü hırsızlığı serbestçe yapabilir demektir.
ABD’ye ne gerek var Dinç Bilgin, Cem Uzan da medyacı değiller mi idi? Ve Ingiliz Hükümeti’nin , yolsuzluklarını ortaya çıkran İşçi Partisi iktidarı sırasında intihar eden Robert Maxwell mezarından “yani şimdi ben pisi pisine mi gittim” diye bağırıyor.
Ama hakkını verelim Kürşat Bey’in, adet olduğu üzre Aydın Doğan Medyası’nın sudan çıkmış ak kaşık olmadığını not etmiş yanlış anlaşılmasın diye.
Peki günahı neymiş Aydın Doğan’ın? Geçmişte Dinç Bilgin, M.E. Karamethmet gibi rakiplerine insafsız davranmış. Bu kadar.
Mesele ettiğin şeye bak Kürşat Bey.
O kadar kusur kadı kızında da bulunur. Sanki adam Allah’ın günü şerefli insanların aile mahremiyetine tecavüz, haysiyet cellatlığı, frikikçilik, çocuk pornoculuğu, darbecilik, hile, fesat, Ergenekonculuk, vurgunculuk, yağmacılık, para için akla gelebilecek her süfli yola tevessül, insanların kutsallarını ayak altına alma gibi suçlar mı işledi de onun günahını bu “büyük ceza kesme” suçunu işleyen alçaklarınkine karşı not ediyorsunuz ne kadar adil
olduğunuzu göstermek için?
Biraz insafsız rekabet sizin “gelişmiş ülkelerde” de olur.
Bence yazınız patetik olmuş. Siz de patetiksiniz. (Bilmeyenlere not: Kürşat Bumin sözlüğüne göre Patetik = Dokunaklı).
Fazla ağır mı kaçtı?
Sanmıyorum.
Sizden daha insaflı davranıyorum sizleri “Ergenekon Davası Akepe’nin Cumnhuriyet’ten intikamıdır, muhalefeti yok etme girişimidir… sudan davadır ” diyenlerle aynı kategoriye koymamakla. Diyebilirdim de, zira onlar “birkaç boru” diyorlar siz “bu kadar büyük ceza”. Aynı demagojik zihin.
Bakın Taraf’ın vicdanı, mürekkebi kuruyan (!) Gökhan Özgün’den esinlenme “ikame edilen ahlak” dahi demedim.
Kıyağımı unutmayın.
Selámun aleyküm Bekir Bey Hocam,
Yazınıza katılıyorum. Önceki bir yazınızda bu husùsu biz okurlarınızla beraber irdelemiştiniz zàten ve oradan çıkardığım sonucu da belirtmiştim.
Her neyse, ben yine şu eften püften alt meseleye değinmek istiyorum.
Hocam, tekrar ettiğim için kusuruma bakmayın, ama Kürşat Bumin’in en iyi bildiği yabancı dil olan Fransızcada pathétique (okunuşu: patetik) kelimesi hakìkaten dokunaklı anlamına geliyor. En güvenilir bir matbù sözlükten baktım, Fransızca pathétique kelimesinin İngilizce karşılığı touching veya moving yani pathetic değil!
Böyle birbirine benzeyen, aslında etimolojik kökenleri de aynı olan, ama anlamları bugün farklı olan kelimelere İngilizcede “false friends”, Fransızcada ise “(des) amis faux” deniyor; Türkçesiyle “sahte arkadaşlar”.
Herhalde İngilizcesi yeterli olmadığı için olsa gerek, İngilizce bilen çoğunluğun kelimeyi İngilizcedeki çok farklı anlamıyla anlayacağını bilememiş Kürşat Bumin. Ama yine de onun yabancı dili olan Fransızca bakımından doğru söylüyor yáhu.
BeğenBeğen
Her neyse, yeri geldi kendi kelimesi cuk diye oturdu o kadar Ravi. Sevan Nişanyan’a öykündüğm falan yok. Kelime Latincedir, o Ingilizcesini kullanmış ve Ingilizce de kimse o anlamda kullanmaz (belki eski edebi metinler hariç) Kendisine e-*postamda ” Belki siz kelimeninb etymologs’sinde yol çıkarak yorumladınız. ” da demişim. Günlük Fransızca’ da o manada kullanılır mı bilmiyorum.
Not: Merak bu ya Fransızca sözlüğe de baktım şimdi. Bana öyle geliyor ki günlük Fransızca kullanımda da Ingilizcedeki gibi “gülünç, acınacak durumda”.
“acıncak durumda” demek aslında bir olumlu ifadedir değil mi , merhamet şefkat sempati empati içerir, Türkçe’ de de? Değildir. Kimse size güzel duygularını ifade etmek için “acıncak durumdasın” demez.
Etmyoloji aslında kompleks bir bilim dalıdır.
Öbür anlama ait bütün örnekler eski edebi metinler, isimler. Bethoven’ın Pathetique Sonata’sı gibi. Colloquial ve literary farkı (hangi dil olduğu fark ewtmez) Şekspir kullanınca OK. fakat Kürşat Bumin bir siyasi köşe yazısında kullanınca not OK. OK?
BeğenBeğen
http://www.hurriyetkurumsal.com/tr/cv_soner_gedik.asp
her ceza da bu adam TV ye çıkıp ağlıyor sızlıyor , ama ne raporu açıklıyor ne de bu şaibeli işlemleri niye yaptıklarını, ve hep başka firmaların aldıkları ‘mukteza’lardan bahsediyor ,eebe adam sen niye 2 milyar dolarlık alım satım yapmadan önce iki dilekçe verip bir mukteza almadın ? en azından cezasından yırtmanı sağlardı,ama olur mu ? işlemin bam teli orada , gizli olacak,çakılmayacak,icabında kurşun kalem kullanılacak…..icabında GİB başkanına telefon açılacak ,cezayı kuşa çevirmenin yolları aranacak,’çerez muhabbeti’ yapılacak…..
çakma voltaire’lerin savundukları adam….
aslında bu fotoğraftaki adamın yüzüne ve patronun yüzüne bakmak hüküm vermek için yeterli ya neyse……
‘bilmiyorum ama’ ‘konunun uzmanı değilim ama’ ‘doğan kötü olabilir ama’ ‘ben anlamam ama’….biliyorsan konuş bilmiyorsan sus ( alın size ilke) bu ilke ne buzlu cama yazıldı ne de kurşun kalemle yazıldı…..
BeğenBeğen
Evet VB mesele bu. Önce mukteza diyeceksin Soner Gedik diyeceksin book value, market value. merger acquisition, devretme, birleşme. subsidiary ye satma. bunların vergi mevzuatındaki yeri, vergi cezasının gayesi, faizin yüksek olmasının manası, vergi kanununda varsa adaletsizlik vb diyeceksin. Seçici uygulama varsa bunun sebebi ne olabilir, geçmişteki sabıka olabilir mi? (IRS bunu çok yapar ve niye ona değil de bana diye bir legal argumana kargalar güler. Yolda polis sana hız cezası kestiğnde dene bakalım , bana zıt gidiyor polis savunmasını).
Sonra araştırmaxcı gazetecilik yapıp Başbakan veya Hükümet ten başka birileri GIK’a bu adamın peşini bırakmayın mealinde bir direktif veya imada bulundu mu, gibi “hard fact” arayacaksın. Vehimlerini, kuruntularını bunların yerine koyamasın. Ergenekon böyle soruşturulmadı.
Aynı “ikame edilen ilkelilik” tavrını “Bir dindarın Ahmet Altan’a cevabı” yazımdsa da eleştirmiş idim. Odaki arguman da şu idi. ABD Konsolusluğuna sadıranlar ve onları kullananlar kim bilmiyoruz ama bilyoruz ki bu Islam için yapğıldı. Sizin dininiz bunu mu emrediyor?….Müslümnanın demokrasi samiyet testi…”
BeğenBeğen
Hocam, vallahi etimolojik olarak değil sadece; bugünkü Fransızca konuşma dilinde de bu kelime “moving” anlamında kullanılıyormuş. En güvenilir güncel sözlükler öyle yazıyor.
Bende Fransızca-İngilizce iki-dilli sözlüklerin en güvenilir olanlarından biri, belki de birincisi olduğunu bildiğim Robert-Collins Anglais Poche sözlüğü var (Fransızca hocamız başka sözlük almayın, onlar hatalarla dolu, ya filânca Fransızca-Türkçe sözlüğü ya da bunu alın demişti). Tamamen temel ve günlük kullanıma ve güncel dile yönelik bir sözlük bu.
Ve Fransızca pathétique kelimesinin İngilizcede “moving” kelimesine denk geldiği yazılı orada. Yani “dokunaklı” anlamındaymış. Hatta bunun yine Fransızcadaki eş anlamlısı, yine moving, touching anlamına gelen émouvant imiş.
WordReference.Com’un sözlükleri de gayet iyidir ve sahihtir. Orada da Fransızca pathétique kelimesini aradım. Orası da “moving” demiş. Bakın: http://www.wordreference.com/fren/pathetique.
Vallahi amacım argo tabiriyle kılçıklık yapmak değil. Hele sizin gibi saygı duyduğum bir büyüğüme hiçbir zaman öyle yapmam. Ama neredeyse hiç yanılmayan ve en kalitelisinden olan sözlüğüme baktığımda işte bunu gördüm. Sonra da güvenilir bir çevrimiçi sözlükte bunu doğruladım. O yüzden tashih ihtiyacı hissettim.
BeğenBeğen
http://www.stargazete.com/gazete/yazar/mehmet-altan/mali-imparatorluk-ne-demek-212698.htm
”
Sanırım bunun cevabı küçücük “mali” kelimesinin içinde saklı.
“Osmanlı İmparatorluğu mali bir imparatorluktu”…
Ne demek?
Üretimle, üretmekle, teknolojiyle fazla alakası yoktu demek. Hazinede para kalmayınca fütuhata çıkar, ganimet toplayarak parasal durumunu yani maliyesini düzeltirdi.
Gözettiği tek şey verginin tahsilâtıydı. Bu nedenle nüfus kayıtları son derece düzenliydi ve vergisini verene de fazla karışılmaz, üretmek söz konusu olmadığı için asimilasyon da gündemde bulunmazdı.
Osmanlı İmparatorluğu’nun hoşgörüsünün ekonomik temeli bu mali özelliğiydi… ”
eee be birader sen devletin üretimden çekilmesini istemiyormuydun ? devlet sadece vergi alsın,profesyonel ordu kursun adalet,asayiş,savunma ile ilgilensin diyen sizler değilmisiniz ?
iktisat,maliye,hukuk …..lütfen bu alanlardan uzak durun Altan’lar. ( ama illede meraklıysanız , Taraf’ın maliyesini düzeltin de kurda kuşa yem olmayın üzülürüm )
buarada üniversiteden bir cümle hatırladım,çakma voltaire’lere benden bir kıyak : ” tacir olmanın sorumluluğu,tacir sayılmanın hükümleri ” ,basit bir borç ihbarında falan bile tacir ile tacir olmayanı ayırıyor kanun,vergisinde de faizinde de,illede birinin vukufiyetini ehliyetini sorgulayacaksanız bu hükümetin hükümet etme vukufiyeti değil , Doğan’ın ticaret ehliyeti olmalı , Ticari itibarından ve mali kredibilitenden başka arkadanda bir güç yoksa eğer en dandik piyasa bile bu kadar fasoyu kaldırmaz…….
BeğenBeğen
Bak Ravi,
1. Her aklına gelen konuyu seninle tartışmamı bekleme.
Haklısınm kabahat bende. Huyum batsın herkese saygılıyım. İstismar edileceğini bilerek.
Kürşat Bumin gibi “yanılıyorsun okur” demediğm için bu cezayı çekiyorum. Ya bu adam hiç bir yazdfığıma cevap vermese diğerleri gibi sorusunu sordun mu kendine?
Hocan kim oluyormuş? Sözlükten öğrenilenm yabancı dil tercümeleri çok gelir önüme. arcaic, kullanımdan kalkmış tonla kelime.
2. Son yorumumu anlamadın galiba. Bir ifade köken veya gerçek anlam olarak iyi bir şey ifade edebilir ama günlük kullanımda kötü bir şey için kullanılır. “Acıncak haldesin” diyen merhamet ifade ediyor dermisin? Aslında ediyor işte. Ahh canıım diyor, senin sözlükte okuduğun manada. Durumundan etkilenmiş, merhamet ifade ediyor. Ama samimiyetsiz. Tam tersi yapmaya çalıştığı.
3. Fransızca sözlükte synonym olarak miserable yazıyor. bir diğerinde pitoyable. (sefil. acıncak halde).
4. Sözlükten dil öğrenilmez. Orada literary (edebi metinler) de yazar colluquial (pratik kullanım) da.
Pratik kullanım demek argo falan değil, Noam Chomsky yazsa da New York Times veya Le Monde de makale olsaa da bu manada kullanılır. Obama veya Sarkozy de. Kürşat Bumin 17. yüzyılda roman yazan bir Ingiliz aristokrat değil. Günlük bir köşa yazısı yazıyor.
Konu bu kadar ilgini çekiyorsa yaz bir Fransız ve Ingiliz veya Amerikalıya kelimeyi o manada cümlede kullanarak. Ya da git heri kii dilde gazete makalelerinde falan bak.
Senin sözlükten:
pathétique Péjoratif adj pathetic Pejorative
pathétique adj touching
Perjorative demek: Aşağılatyıcı manada demektir. Öbürü etymolojik köken. Litrary kullanış. Şerkspir derken kastettiğim şey. Bu günün Ingilizi de Amerikalısı da eski metinleri okuyamaz. Kelimenin Ingilizce ve Fransızca karşılığında aynı kelimeler var.
Son cevabım.
BeğenBeğen
Oy oy hocam, sizden bu kadarını beklemezdim. Yaptığım izahları sadece gözden geçirdiğinizi düşünüyorum. WordReference.Com’a bakmadığınızı da.
Bence bana söylediğinizi kendiniz bir Fransıza sorun. Sizi affediyorum. Allah teâlâ da affetsin. Sizin bana cevab yazmak gibi bir zorunluluğunuz olmadığı gibi, benim sizin sitenize yorum yazmak gibi bir zorunluluğum da yok.
Beni haddinden fazla hafife almanızı anlıyorum da eleştirdiğiniz Erbakan vb şahsiyetler gibi kendinizi hatasız sanma tavrınızı, size söyleneni okumayışınızı hiç anlamıyorum. Allah affetsin, Allah affetsin.
BeğenBeğen
Uza bakım evlat. Ben el çocuğunun dadısı değilim. Merhamet duygusu hepsi. Karıştırma.
BeğenBeğen
Bütün bu lâfları bana nasıl ettiniz, anlamıyorum. Siteniz hack’lendi mi ne oldu?
“Benim sözlükler”de pathetique kelimesinin anlamı olarak pejoratif (aşağılayıcı) yazmıyor!
Siz hangi sözlükten alıntıladınız Allah aşkına???
WordReference.Com’da sadece bu yazıyor:
pathétique /patetik/ adjective moving.
Allah aşkına şu adrese tekrar bakın da orada pejoratif filân yazmadığını görün: http://www.wordreference.com/fren/pathetique
Bekir Beyin sitesini birisi hack’ledi mi Allah aşkına? Benim bildiğim BEkir BEy, bir copy-paste’te bile böylesine hata yapıp bir de karşısındaki NEZAKETLİ insana hakaret etmezdi!
İnanamıyorum! İnanamıyorum!
BeğenBeğen
‘Bir kelime söyle, bin ah işit’ bu olsa gerek.
BeğenBeğen