Yok, ben de yanildim. Ibo degilmis resimdeki, kocaa rektor. Hem de Inciluz! Urfa’da Oxford olmadigi icin Ibo okuyamadi ama babasi rektor olsa idi hem Ingiliz hem de ulusalci olur, istedigi universiteye de elini kolunu sallayarak girer idi! Nasil mi? Okuyun da ogrenin:
Imam Hatipliler’i universitelerine almamak icin, dindar ogretim gorevlilerini, basortulu ogrencileri engellemek icin seytanin aklina gelmeyen oyunlar icad eden laikci universite diktatorlerinin o kontenjanlari, nasil kullandiklari uzerine bir ornek daha.
Haber’e gore Mugla Universitesi Rektoru Sener Oktik’in oglu universite giris sinavinda hicbir dort senelik okula giremeyecek bir puan alinca gitmis Ingiltere’de ne idugu belirsiz bir universiteye kayit yaptirmis bina okumak icin; 9 ay sonra da “yatay gecis” ile Yildiz Teknik Universitesi’ne gecmis. Onu Universitesi’ne alan dostu Yildiz Teknik Universitesi Rektoru de “Ingiliz oldugu icin yabanci kontenjanindan aldik” demis lakin universitsinin bu adi sani belirsiz universite ile ogrenci transfer anlasmasi olmadigi gibi Ingiliz rektorun oglu yapanci ogrenci aliminda kullanilan YSS sinavina da girmeye gerek duymamis (OSS’de 176 puan alan cocugun zeki oldugu soylenemez ama bence cok aklillica hareket etmis).
Gerek Sener Oktik gerek Yildiz Teknik Universitesi rektoru gecmiste “ennn laik kim ” yarismasinda basarili performanslari ile temayuz etmis eshastandir. Mugla Rektoru Oktik’i Yuzuncu Yil Universitesinde 25 milyon dolarlik yolsuzluk ve tarihi eser kacakciligi ortaya cikan Yucel Askin’i kurtaran Cumhuriyetperver guruhun elemanlarindan olmasi yaninda ders vermesini yasakladigi bir profun intihari, hocalari dovmesi, dovdurmesi, zorla para toplama, Netekim Pasa’ya “eliniz tirtremedi mi ” diyen ogretim gorevlisinin isine son verme gibi pek cok cagdas, laik, ve “kazanimlari koruma” vuukuati ile tanidik.
Bu vesile ile Cumhuriyet’i kouruyan bal tutanlarin nasil parmaklarini yaladigi uzerine bir hatirami nakledeyim.
88 yili idi herhalde. Denizli’deki tugayda askerlik yapiyoruz. Bizim boluk darbeden sonra girdikleri hapisten yeni cikmis, ulkuculer, PKK’lilar, muhtelif sol gruplar ve benim gibi yurt disinda bulunduklari icin askerliklerin tecil ettirmislerden olusan “sakincali piyade” bolugu idi. Aralarinda bu gun parti baskani, prof, ve BM daire baskani gibi bircok meshur eshas ta vardir. Tugay Komutanimiz Aydin Tecer Pasa , ordu komutanimiz ise daha sonraki darbe tesebbuslerinden kamunun da muserref olduklarindan Muhittin Fisunoglu Pasa idi.
Herkesin egitimden yirtmak icin bilumum fisati kollar idi. Gun gelir, Tugay Komutani Aydin Tecer’in oglu ITU’den basarisizliktan dolayi atilir (eski ITU’lu olmak hasabi ile bilirim, ITU’den basarisizliktan dolayi atilmak icin bir dersten 6 kere cakmak gerekir idi). Baba da oglunun basarisi icin titreyen her babanin yapacagini yapip bizim boluge haber gonderir : “Aralarinda universitelerde tanidiklari olanlar gelsin”. Herkes boyle ulvi bir vatan gorevi icin one atladi. Bir de baktik boluk nerede ise bosaldi. Ozellikle bu gun universitelerde pek te laik gorev yapan, kimileri yurt disinda okumus proflar. Anlattiklarina gore tugay’da bir telefon bankasi kurulmus. Herkes ITU’de veya diger universitelerdeki tanidiklarina, tanidigi olan es dosta telefon edip, kocaa tugay komutaninin mahdumlarinin okuladan atilmasinin vatan millet ve Cumhuriyet icin mahsurlarini anlatip mudahele etmelerini istemisler. Sonuc ne oldu bilmiyorum bu gune dek. Sadece soz ulusalci/vatanperver/darbepeerver olmanin yararlari ve sorumluluklari olunca aklima geldi.
Konu ile ilgili bir haber/yorum da burada:
Bilim de Neymiş? Sen “kazanımları” Koru!
Evet malesef sistemin imtiyazli azinlik taifesi insanlik acisindan kisa bir zaman dilimi bile olsa ( ki ben onlara saniyenin bindebirini bile cok görüyorum) basimiza musallat olduklari su bilmem kac on sene (80) zarfinda ellerinde geleni ardina koymadan yapabilecekleri ne varsa yaptilar, gerci bizde bos durmadik ve kabul etmedigimizi daha isin basinda fiili olarak gösterdik veya göstermeye calistik, feryat ettik, isyan ettik, ayaga kalktik ama milletin genc nufusu cephelerden dönmediginden dolayi, cogunlugu yasli olan o dönemin insanlari hakkin mücadelesinde daimiligi saglayamadi ve olan oldu ama sizin gibi düsünen abilerimizinde malumu samimiyetin tek sarti Iman’dir fakat istikrarin sartlari coktur bu manada milletimizin belli bir dönem sessiz kalisini, “milli kabullenis” zannederek ellerine gecirdikleri Devlet imkanlarini milletin aleyhine cok hoyrat ve asikar kullandilar ve yapabilecekleri en büyük sitratejik hatayi yaptilar dolayisiyle Allah’in nasib ettigi su kisacik zaman diliminde tüm devlet imkanlari ellerinde olmasina ragmen akilli düsman olamayacak kadar “salak” muhatabimizin olmasi sükrünü eda edemiyecegimiz bir nasib olsa gerek.
BeğenBeğen