Yargıtay Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya’nın AK-Parti’yi kapatıp, Cumhurbaşkanı dahil hoşuna gitmeyen 71 kişiye siyaset yasağı getirme talebi ile Anayasa Mahkemesi’nde (AYM) dava açtığını birkaç dakika önce TV’de duydum. İlk tepkimi önümüzdeki saatler, günlerde duyup okuyacağım yorumlar, haber-yorumlarla kirlenmemiş olarak deftere not düşmek istedim.
Bu bir darbe teşebbüsü postuna bürünmüş bir göz dağı veya dilerseniz siyasi şantajdır. “Olümü gösterip sıtmaya razı etme” de diyebiliriz.
Eminim birçokları yârinki gazetelerde olayı bir “yargı eli ile darbe” veya muadili ifadeler ile tavsif edecekler. Darbelerin sadece tankları yürütüp, insanları hapse atarak, ipe götürerek olmadığını zaten taksitli bir darbe rejiminin bir süredir yürürlükte olduğunu daha önce de söylemiştim. Ama bunlara rağmen, onlara meydan okumasa da “yola devam” eden hükümet ve demokratik güçler gemiyi bu güne kadar yüzdürebilmişlerdir. Birde laikçiler ayak bağı olmasa idi bu gün nerde olurduk bir hayal edin.
Bu zıvanadan cıkmış bir savcının kişisel tasarrufu olamaz; orkestra edilmiş bir psikolojik savaş atağıdır.
28 Şubat muhtırası gibi orkestra edilmiş, bir çete işidir bu tehdit. 28 Şubat’ta beşler çetesi vardı. Simdi kaçlar çetesi bilmiyorum; pek yakında öğreneceğiz.
Burada yapılmak istenen daha önce “zihinlerde tankları yürütme” olarak tavsif ettiğim psikolojik savaşın bir büyük taksitidir.
Baş örtüsü serbestîsi yolunda Anayasa değişiklikleri yapan Hükümet’e, geri adım attırmak, onu yeni demokratikleşme adımları atmaktan, darbeci derin devletçiler, Ergenekon türü çeteler, Kemalizm ticareti ile iştigal eden, demokratikleşen oyun kuralları sayesinde piyasa değerleri düşen, hareket alanları daralan laikçi-faşist kesim üzerine gitmekten alıkoymak için verilmiş bir gözdağıdır bu.
Güdülen konjunturel gayeler başörtüsü ve benzeri dindar kesim üzerindeki baskıların azaltılması konusunda hem hükümete geri adim attırmak, hem de aptal millete patronun kim olduğunu bir kere daha hatırlatmaktır.
İlk taksitte üniversitelerde başörtüsü serbestisi konusunda AYM’nin verebileceği bir olumsuz karar için psikolojik zemin hazırlanıyor. Öyle ya kapatılması düşünülen iktidar partisi ve görevden alınacak hükümet ve nasıl oluyor ise Parti ile ilişiği olmayan Cumhurbaşkanı gibi aklın almayacağı bir nihai sonuç üzerinde düşünmeye başlayan zihinler, AYM eli ile islenebilecek bundan daha küçük bir hukuk cinayetini hazmedebilceklerdir. Beklenilen tepki, ölümü gören AK-Parti’ye perde arkasında yapılacak, ahlaksız teklife evet deyip, insan hakları ve özellikle dindar kesim için iyileştirmeler içerenlere teşebbüs dahi etmeyeceğini garanti etmesi. Bu şekilde üniversitede baş örtüsü serbestisi uygulamaya geçmesi şu veya bu mekanizma ile engellenmiş ve bir daha da çıkarılmamak üzere derin dondurucuya konmuş olacaktır. Yalçınkaya kuklasını oynatanların muradı budur.
Oyunun uvertürü
Öyle görülüyor ki, iki gün önceki Tansel Çölaşan’ın kadınlar günü münasebeti ile yaptığı konuşmada 1960 darbesini övmesi, Üniversiteli Kadınlar Derneği’nden tutun, rektörlere, muvazzaf generallere, savcılar yargıçlara her gün daha pervasızca darbe çığırtkanlığı naralarının yükselmesi bu “hukuk darbesi” için psikolojik zemin hazırlığı idi. Son on yılın gizli-kirli siyasi tarihi ortaya çıktıkça görüyoruz ki gazetelerdeki köşe yazılarından, çetelerin faaliyetleri, boşaltılan bankalara. TUSIAD’in çıkışlarına kadar, siyasi, sosyal ekonomik hayatimizi sarsan hemen her olay, bağımsız fotoğraf kareleri değil, bir senaryonun sahneleri imiş. Simdi reverse engineering yapıp Ertuğrul Ozkok’un yazıları, Erdoğan Tezic’in mason biraderlerine yaptığı konuşma, Türkan Saylan, Demirel’in sözlerinin hemen hepsinin zamanlama, muhteva olarak bu psikolojik savaş oyununun birer parçası olduğunu yârin göreceğiz; dünküleri bu gün gördüğümüz gibi.
İkinci sahne
Bu geceden itibaren laikçi medyada kimileri alkışlayacak, kimileri suret-i haktan görünme rolünü üstlenip “demedik mi size, şimdi türbanı gündeme sokmayın; Cumhuriyet’e meydan okumayın, kazanımlara dokunmayın diye” diyecekler. Ve “aslında parti kapatılmasına karşıyım ama olayın bu noktaya gelmesinin sorumluluğunu bir tek savcıya yüklemek doğru olmaz…Kutlu Doğum Haftası, lisede namaz…” gibi kendi ürettikleri asparagasları sıralayacaklar. Şüpheniz olmasın savcının iddianamesi de “turban serbestîsi”, “Bulentinecat’in” laikliğin tanımı konuşması ve hatta Aydın Doğan, İlhan Selçuk paçavralarının asparagaslarını da içerecektir. Öyle ya o da çaldığı minareye kılıf bulmak zorunda şeklen olsa da. Hukukla ne alakası var bunun?
Devamı biraz sonra
s.a.
Bu kapatma davasında da nasıl 367 de ANAP-DYP bitirildi ise MHp itirile bilir, ama her ne hikmetse basın MHP nin üzerine yüklenmiyor.
İnşaallah bu gibi oyunlar, süreçler SİYASİ ANLAMDAN ÇOK TEVHİD i ANLAMDA müslümanların çoğalmasını sağlar; uyanış bayağıda iyi gidiyor.
Çünkü bakın, siyaset yapıyoruz engelleniyor, çalışıyoruz hizmet yapıyoruz engelleniyor, normalleştirme yapıyoruz engelleniyor, medeniyeti yükseltiyoruz engelleniyor, diye düşünen milyonları TEVHİD noktasında birleştirir.
Siyaset tek çözüm değildir bence.
Sonuç: Çıtanın yükselmesi gerekiyor.
BeğenBeğen
Beni üzen MHP nin üzerine gidilmemesi bunu AKP siyasi hukuki anlamda düşünerek yapıyorsa bilemem ama dini açıdan gerçekten burda bir kırılma var.
Demek ki AKP nin islami anlayışı türk islam modeli yargıtay savcısının anlayışı gibi.
Şu sıralar ne akp, ne yargıtay baş savcısı MHP ye dokunmuyor bu onların ortak noktasıysa burda AKP büyük yanlış yapıyor demektir,
Akp nin burdan sıyrılması, ayrışması gerekir, yoksa bir katre yol alamayacak çünkü amaçlar birleşiyor.
Akp ye oy vermenin anlamı kalmıyor, sen çıtayı yükseltmeyeceksen ben sana niye oy vereyim.
BeğenBeğen
YENİÇAĞ GAZETESİ ni okuyunca yukardaki yazdıklarıma biraz olsun hak vereceksiniz.
Manşetlere bakın:
GENÇ SUBAYLAR YEMiN ETTİ
GÜL ERDOĞAN VE ARINÇ LİSTE BAŞI
BU FOTOĞRAF YETER
VURUŞACAKLAR
ERTUĞRUL GÜNAYA TEPKİ YAĞIYOR
BeğenBeğen
AKP’nin en buyuk dusmani kendine demokrat bir parti olusu. DTP’ye mustahak gordugu hicbir seyden sikayet etmeye hakki yok bence AKP’nin. Bakiniz: http://fekmekci.blogspot.com/2008/03/akpnin-en-byk-dman-kendine-demokratl.html
BeğenBeğen
@Faruk
farkındamısın ? Bidon Kafa’nın yazısını aynen sitene koymuşsun (başlık ve son cümleyi atmışsın,gerisi tamamen aynı,copy-paste ) , ama Bidon Kafa’nın yazısı olduğunu yazmamışsın , buraya yaptığın gibi bir link koyabilirdin, Bidon da olsa o da bir Kafa dimi ama ?
intihal yapacak başka adam bulamadın mı ?
senin copy-paste :
http://fekmekci.blogspot.com/2008/03/akpnin-en-byk-dman-kendine-demokratl.html
caps:
Bidon Kafa’nın karalaması :
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/8482228.asp?yazarid=249&gid=61&sz=61102
caps:
BeğenBeğen
mesele intihal degil ki. mesele icerik.
Durmus saat misali Yilmaz Ozdil. Arada dogruyu gosteriyor.
BeğenBeğen
s.a.
Kafama yatan;
Abi anayasa mahkemesi üyeleri arttırılır
misal sayı 19 olur.
Yeni üyeleride C Başkanı atar.
Akp nin Böyle yapmaya hakkı da var; bunu dünyayada anlata bilir, AB birliğine de anlabilir; bakın %47 oy almışım, içersinde fındık çekirdeğini doldumayacak iddianame var, adı şeriatı çağrıştıran bir savcı gladyo kontrgerilla, çeteleri toplayınca dava açıyor diye bunu küresel topluma izah da edebilir. İşin içinden çıkar.
Hep haksız olmak için bu kadarda uğraşılmazki yaa…
BeğenBeğen
A.s. Selahattin Bey,
Ben olayin kanun, hukuk yolu ile cozulebilcegine inanmiyorum. Acik secik Anyasa hukmunu ihlal eden olmayan yasagi uygulatabilen gozu donmus iradeye karsi koymanin tek yolu “namuslularin da namussuzlar kadar cesur olnmasi”. Henuz o cesareti goremiyorum kimsede. Ne bekleniyor bilmiyorum. Camilerin boldozerlerle yerle bir edilmesi mi?
BeğenBeğen
s.a. bu olay hukuk siyasal noktada çözüleceğine inanıyorum.
Yargının ve diğerlerinin amacıda bu zaten, hatta siyasal partilerin tamamının amacı olayı bu noktalarda çözmek.
Sadece böyle çözülmesi yanlış, çünkü tevhidi uyanışı engelliyor.
Tevhidi noktadaki değişime götürecek bir çözüm değil toplumu değiştirek ilahi bir çözülme olmayacak yine insan merkezli hayat devam edecek. Beni düşündüren bu. Onun için çıtanın yükseltilmesi lazım diyorum, tevhidi anlamda toplumsal anlamda meydanlar anlamında selamlaşma yardımlaşmak ibadet anlamında.
Camilerden çok tan üzerinden dozer geçmiş, cami cemati herşeyi siyasilere bırakmışlar bireysel müslümanlıklarını yaşıyorlar, camidende bu yüzden çeşit çeşit partiye oy çıkıyor.
Bizler siyonistleri protesto ediyoruz, türban için yürüyoruz Nuh peygamber gibi diğer marjinel peygamberler gibi müslümanın yaşamayacağı yalnızlığı yaşıyoruz.
Birde çeçenler için gıyabi cenaze namazı kılıyoruz cumadan sonra cami cemaati bunlar ne diyor ya kim bunlar diye söylüyor sadece bu kadar söz söylüyorlar, kafa konforunu bozmuyor müslüman. Yaşadığım olaylar.
BeğenBeğen
Ekmek meselesi (siyasiler için, hukukçular için herkez için) ama,
Peygamberimiz diyorki cihada giden erkeklerin arkada kalan çoluk çocuğu ne olacak sorusuna mealen
“Kadınlarınız çoluk ve çocuğunuz Allah ve Resulune emanettir.”
/
MÜSLÜMAN DİŞLERİNİ SIKARAK ŞER..SİZ DİYE KIZMASINI BİLMİYOR.
Bilenlerde savrulmasa çok iyi olacak.
BeğenBeğen
Camilerin buldozerle ezilmesi mi?
Siz burada insanları kışkırtma, körükleme işini güzel yapıyorsunuz. Yazılarınızda hep bir demokratlıktan bahseden siz islami kesim haydi harekete demeye getiriyorsunuz. Söze gelincede herkesin partisi. Madem zırvalık dolu bir iddianame neden bırakmıyorsunuz da yargıda aklansın. APAK olsun.
Selahattin Bey, cemaatleşmeler malesef islamın içini boşalttı. Camilerin üzerinden ne geçti derseniz, cemaatler geçti derim. Neden mi? Camiye gidenlerden farklı partilere oy çıkıyor ama sağ partiler. Bazı camiler bazı cemaatlerin elindemidir elindedir. Yani kendim de bizzat yaşadım, şahit de oldum bir cemaat mensubu üyelerini tek tek dolaşıp bu seimde şunu destekleyeceğiz diyor. İşte camiden geçen buldozer.
Türban olayında İspanya’dan konuşan Erdoğan’a Türkiye’den Bahçeli konuşmasın gelsin çözelim demeseydi yine konuşmaya devam edilecekti. Bence Türbandan dolayı biri suçlanacaksa da AKP değil MHP suçlanmalıdır.
Türbana ve kadına özgürlük!
BeğenBeğen
Pinar Hanim,
Ne deginizi anlayabilmis degilim. Bir yandan benim “neyi bekleniyor; camilerin buldizerlenmesini mi” sorumu insanlar kiskirtma korukleme oldugunu soyluyor diger yandan yazinizi “turbana ozgurluk” slogani ile bitiriyorsunuz. Eger benim metodum “kiskirticilik” ise arada bir yerlere bu sloganinizin nasil gerceklsecegi konusunda fikirlerinizi de yazsa idiniz daha bi super olurdu.
Benim “kiskirtma” ve “korukleme” yatigim dogru tespittir. Yalniz bu kiskirtma be koruklemenin neleri icerdigi bu blogdaki pek copk yazdia acik secik ifade edilmistir. Tum demokratik ulkeklerde katiklimci demokrasinin yontemleridir bunlar. Ornegin Genc Siviller adindaki bir grup gencin kullandigi, bir medeni ulus icin gurur duyulacak demokratik olgunluk gosterisi olan yontemler.
Bu gun New York’tan Londra’ya pek cok yerde Irak Isgali’nin 5. yil donumu munasebeti ile protestolar yapildi; askeri tesislere girisler bloke edildi. Pek cok insan gonullu olarak tutuklandi ornegin. Demokrastik tepkilerin ticari boykottan, oturma eylemine, faks, tel;efon kampanyasina, ve demokratik itaatsizlige kadar pek cok mesru yontemi vardir. Ben de onumuzdeki gunlerde insallah savc hakkinda suc duyursunda bulunacagim; pek coklari gibi. “Ozgur universite” bildirsi aklima gelen diger bir ornek. Pepsi boykotuna da “kiskirtanlardanim”. Gurur duyuyorum bu tur “kiskirtma” ve koruklemelerden.
” Madem zırvalık dolu bir iddianame neden bırakmıyorsunuz da yargıda aklansın. APAK olsun.” ifadenizedeki mizah kaabilyetinize bayildim (daha onceki 28 Parti’de APAK olmuslar idi). Bu bilgece tavsiyeniz Menderes’e yetisse idi o da istifade ederdi. Mizah kaabilyetiniz guzel ama bir de demokrasinn tanimi, hak, hukuk, mesruiyet gibi kavramlar ve dayandigi ahlaki ilkeler uzerine fikir beyan etse idiniz istifade ederdik.
BeğenBeğen
Bekir Bey,
Sürekli dem vurduğunuz demokrasi sadece halkın yöneticisini seçmesimidir. Demokrasi devletin hukukuna uymayanında cezalandırılmasıdır. Demokrasi hukukun üstünlüğüdür. Demokrasi ben ne dersem o olur demek değildir. AKP şimdi anayasadaki hükmü dğeiştirmeyi düşünüyor. Madem öyle önceden değiştirseydiniz ya. Olacak senaryo şöyledir. AKP ve DTP parti kapatma hükümleri ile oynayacak. Sonra Anayasa Mahkemesi bunu reddedecek. AKP referandum yapacak. Yeni bir edebiyat ile işte halk da arkamda deyip var olan düzenin yamuk olduğunu düşündürtecek vatandaşa. Oysaki şu saatten sonra anayasa ile oynanırsa tabiki mahkeme bunu kabul etmez. Kıçını kurtarmak için yaptığın belli. Ama 2 sene önce bunu yapmış olsaydı hatta bırakalım onu AKP nin seçim beyannamesinde veya yapacağı işler listesinde bu yasayı değiştirmek varsa önceden yine değiştirsin hakkıdır. Ama hak hukuk ise yargılanacak. Ancak iddianamede gerçekten çok ciddi noktalar var. Devlet yapılan söylemlere ve eylemlere göz yumar gibi görünür. Ne zamanki o eylemler boyunuzu aşar. O zaman bir dalga ile sizi altına alır. Tayyip Erdoğan ve ekibinin hiç mi suçu yok yani? Hukuk sadece Erdoğan’a acımasız değil. Bakın Ergun Poyraz daha yargılanmadı 8 aydır içerde ve hakkında bir iddianame bile yok. Bugün yine birileri tutuklandı. Polisler götürüyor ama yargılanan hüküm yiyen yok. Onların bu durumlarını Ergenekon diye basbas bağırıyorsunuz. Suçlu bulunurlarsa onlar da yargılanacak mahkum edilecek. Bundan bahsedilmez neden onlar sizden değil ondan mı? Kim suçluysa cezasını eksin. Şucu bucu ayrım gayrım olmadan. Temennimiz budur.
Türban sürekli laik-antilaik kavramlarının fetiş objesi durumunda olduğu için artık buna ögürlük diyorum. Kim ne için takıyorsa taksın. İnsanların giyimine değil kafasına baksınlar. Kadınlar için erkekler konuşmasın artık.
BeğenBeğen
Sizin “dem vurdugunuz” fasizm nedir demeyecegim cunku biliyorum. Bu demokrasi, hukuk mesruiyet tanimlarin kimden ogrendiginizi de merak etmeyecegim. Kuzey Kore “Demokratik” cumhuriyeti ideolojisi en azindan kend icinde tutarli. Rektoru, profu, askeri, gazetecisi, mafyasi her gun ic ice darbe planlayan bir ulkede siradan insanlar da bilgi sahibi olmadan boyle fasizan fikrleri demokrasi diye satmaya kalkar. Soyledikleriniz zaten yadiklarimin bir cumesini dahi anlamadiginiz anlasiyliyor. “kadinlar adina erkekler konusmasin” gibi sahte, manasiz sloganlari kac kere duydum bilmiyorum. Bunu soyleyenlerin hep konusan bas ortuluyu linc edenler, universiteye sokmayanlar olmasi zekalari kadar ahlaklari konusunda da bilgilendirici. Sizinle diyalog imkansiz Pinar Hanim.
BeğenBeğen
Sanırım sizinle de imkansız. Bende baş örtülüyüm bu arada.
BeğenBeğen
Basinizin disindaki degil icindeki beni ilgilendirir Pinar Hanim. Ak-Parti sizin basortunuzden ve dininizden dolayi yargilaniyor. Tavsiyem: Once kavram tanimlari, sonra fikirler.
BeğenBeğen
KONJONKTÜR E UYACAKSINIZ CHP Lİ LER, ERGONOKONCULAR, ULUSALCILAR KONJONKTÜRE UYACAKSINIZ
Biz yıllarca uyduk, şimdi sıra sizde, sizlerden çok fazla bir şey istenmiyor ,
korkmayın AKP ıslam bir parti değil, rahat olun.
Özgürlük sizin babanızın malı olmadığını, hukukun babanızın balı olmadığını, türbanlı hastaların, şehit ailelerinin sizin malınız olmadığını, okulların sizin vergilerinizle yapılmadığı, insanların ilahı olmadığınızı, kul olduğunuzu anlayacaksınız okadar.
Zor değil insanlık bunu gerektiriyor.
AKP LİLEŞECEKSİNİZ ALIŞTIRIN KENDİNİZİ
KONJONKTÜRE UYACAKSINIZ,
AK PARTİLEŞECEKSİNİZ…
Şimdiden hayırlı olsun…
BeğenBeğen
Bekir Bey,
Selahattin rumuzlu beyin yazdıklarını neden sorglamıyorsunuz. Çok boş değil mi sizce de? Sizi bir sorgu makamı olarak görmüyorum ancak benim yazdıklarımı sorguladıklarınıza göre burada mantık eksiği ve düşünülmeden bilgi fakiri olarak yazılan Cahilce yorumları sorguluyorsunuz sanırım.
“Ekmek meselesi (siyasiler için, hukukçular için herkez için) ama,
Peygamberimiz diyorki cihada giden erkeklerin arkada kalan çoluk çocuğu ne olacak sorusuna mealen
“Kadınlarınız çoluk ve çocuğunuz Allah ve Resulune emanettir.”
/
MÜSLÜMAN DİŞLERİNİ SIKARAK ŞER..SİZ DİYE KIZMASINI BİLMİYOR.
Bilenlerde savrulmasa çok iyi olacak.”
Diğer yorumlarınında boş kısımlarını kopyalamıyorum buraya.
Burda sizden olanlarla olmayanlar sanırım statüsüne göre bir güzel paylanıyor.
Yani bu sizin kendi mekanınızda bile çifte standart uyguladığınızın resmidir.
Sizinle iletişimde sanırım bu yüzden imkansız. Olumsuz her yorum mantık dışı, sizi anlamıyorlar, demokrasi fakiri, hukuk hakkı bilmeyen, statükocu, özgülüğü bilmeyen ama BOŞ konuşsa bile sizi destekler yazdığı zaman bir bilgilendirme yapmıyorsunuz.
BeğenBeğen
Pinar Hanim,
Ilk yorumunuzda “madem iddianame zirva niye kendini Yuce Yargiya, adalete teslim edip APAk olmayi beklemiyor” mealinde ve fakat “ben de basortuluyum” diyen sadece bilgi fakiri degil mantik yoksunu bir yoruma neden cevap verdigim sorgulanmali aslinda. Herhalde duygusal taiabiatim olacak. Ey basortulu bacim, bu hukumete basortsunden dolayi darbe yapildigini, daha onceki dindar insanlarin hukumetlerinin senin basortun icin devrildigin nasil goremezsin? sen Yuce Yargiya kendini teslim eden Menderes diye birini duydun mu? Peki Erbakan? Ha birde Fazilet, Refah diye biseyler duydunmu. O Yuce Yarginin bir mebsubu daha iki hafta once senin dinine n agir hakaretleri yagdirdi. Bu YUCE Yargi mensubu Apturaman senin dinine “hurafe” dedi. Bu ne beyin ve kalp korlugudur?
Aslinda bu defa “niye sizden olanlari es geciyior oburlerine tavizsizsiniz” mealindeki yorumunuzda biraz mantik belirtiler var. Tespit yanlis amas ilke dogru., Tutarlilik arayisi var. Keske burada kullandiginiz muhakeme ile su ilk yorumunuzda kullansa ve boylesine Turkiye’nin gerceginden uzak, “Anyasa’yi niye basi derde girince degistriyor” gibi ilkesiz, mantiksiz bir yorum uretmese idiniz.
Bir kere once kendi vicdaninizda suna karar verin. “Siz” kimsiniz, “biz” kimiz? Basortulu oldugunuzu ve bunun bir insan hakki oldugunu savunuyorsaniz ben nasil “oteki” oluyorum ki? Bu is Fener Gassaray taraftarligi mi sizin kafanizda? Benim icin degil. 30 kusur yildir ahaki ilkeler isiginda Musluman’in, ezilenin, magdurun hakki icin mucadfele veriyorum. Bunun icin epeyce de fiyat odedim. Sizinki “bizim takim” baska takim derdi ise yanlis mekandasiniz. Bunu kavrayacak kapasite olduguna dair de emare goremedim su ana kadar.
Ben burada yazilan her yoruma cevap vermem. Bazilarinin cevaba ihtiyaci yoktur, bazilari benim uzerinde durdugum ,yaziyi yazma gayenm olan konu veya guttugum “dava” ile ya alakasi yoktur ya da o konuda bir iddia sozkonusu degildir. Bazilarina da ilave edecek seyim yoktur. Kufur icermeyen, baska sitenin reklam,indan baska gaye guden, ve konu ile uzaktan olsun alakali her yorumu yayinlarim.
Burasi Guzin abla sutunu degil. Yorumlarim yazilarima ilavedir.
Sizin gibi baskalarinin da beni “sorgu makami” addederek yorum yaptiklari gibi bir on kabulum yok. Selahattin Bey’in yorumlatini da elestiren yorumum var bu blogda. Eve bence once biraz birikim, sonra burada kullandiginiz turden bir analitik muhakeme ile epey yol katedersiniz. “bana degmeyen yilan bin yil yasasin” diyeni cok gordum ama bun tam da yilan kendisini sokarken soyleyen pek ender insanlardansiniz. Pes dogrusu!
Not: Simdi aklima geldi. Siz su bizim eski ziyretcilerden hayvansever Pinar Hanim degilsiniz degil mi? Aman lutfen “evet oyum” demeyin. Cok uzulurum.
BeğenBeğen
s.a.
Tehlikeyi Fark Edebilme Güzelliği;
Deneyimli Karga yavrularına bir gün ders verirken tehlikeyi anlatır,
– Yavrularım Elinde Taş ile bir İnsanoğlu size yaklaşırsa bilinki tehlike vardır, ordan hemen uzaklaşın, kaçın.
Yavrunun birisi derki
– Ya taş insanoğlunun cebindeyse,
Deneyimli karga
-Artık varın gidin, uçun siz akıllanmışsınız.
/
Darısı …
BeğenBeğen
AKP Türkiye’de İslam’ın temsili midir? Siz öyle mi görüyorsunuz?
BeğenBeğen
Sn. Kanat sorusu kime yonelttigini belirtmemis ama ben olmamam. Ne yazimla ne Turkiye’nin gundemi ile aklkasini da kurabildim.
BeğenBeğen
Bana soruyorsanız bence muktedir bir temsil değildir.
İslamı temsil etmek için bütüncül açıdan baktığımızda islamı uygulaya bilme gücü nün elinizde olması gerekir. Demek ki böyle bir temsil normal olarak yok ama devlet tarafından diyanete temsil yükletildiği gibi
medya ve siyaset ve demokrasi tarafından da yarım yamalak AKP ye bir temsil yüklenmiş durumdadır. Bu gerçek tam bir temsil değildir amaç karşılıklı farklıdır. Kullanma ve kullanılma durumları karşılıklı olabilir.
Rabbani yol açısından bu yol ile temsil yanlıştır, tevhidi görüşteki birisi için bu temsil düşünülemez topukları üzerine gersin geriye dönmek demektir ancak iyilik aleyhine yol olmadığından bahisle tevhidden habersiz normal halk yığınları için islam noktasında bir temsil olarak düşünülebir.
Tabi burda mükemmelliği isteyen islam açısından tevhidi temsil etmeyi istemek herşeyden daha önemlidir.
Selametle
BeğenBeğen
Boşa tartışıyorsunuz.
Dindarlar bu ülkede baskı altındadırlar. Bu baskının sebebi korkudur. Ben de onların yerinde olsam korkardım. Elimden geleni ardıma koymazdım. Tabi ülkemin geleceğinden çok kendi geleceğimi düşünüyorsam! Neden acaba “mükemmel doğru” olduğunu düşündükleri düşüncelerini siyasi olarak halka kabul ettirip ülkeyi yönetemiyorlar?
Tarih müslümanların (istamiyet öncesi dahil) muhteşem zaferleri ve kültürde (yaşam tarzlarında) müthiş egemenilkleri ile doludur. Bu tarihin merkezinde yıllar önce sonu düşünülmeden akıllara zarar bir değişim yapılmış, değişimi yapan ve gücü elinde bulunduran anlayışın mutlak egemen olacağı var sayılmış ama her zamanki gibi “Allah’ın verdiği kulunun icad ettiğinden daha üstündür” ilkesi tecelli edeceği hesaba katılamayıp bu günlere kadar gelmişitir.
Geçmişte olduğu gibi günüzde ve gelecekte de islami değerler yükselecek ve bu değerlerden rant elde edemeyenler ve bu değerlerden dolayı rantları azalanlar bu yükselişin önünü kesme gayretlerinde bulunacaklardır.
Dini yaşam tarzından rant elde edenlerin (bu konu çok geniştir. Tekstil, siyaset, dernek, vs. başta sayılabilir) de akbabalar gibi paylarına düşeni alacakları da bir gerçektir.
Kullanılır çünkü din hele hele islam dini çok güçlüdür. Tabi değilseniz bile övmeniz size artı puanlar katar bu hayatta. Örnek mi: Göreve gönderdikleri çocukarı öldürüldüğünde şehit, askerlere aralarındaki müslüman olamayanları düşünmeyip (peygamberimizin ismine atıfla) mehmetçik dedirtenler enaz dini saiyasete alet edip dini yaşam tarzından rat elde edenler kadar dini kullanmış olmaktadırlar. Hangi merci olursa olsun din adına karar verip hatta din adına operasyon düzenletemeyeceği gibi sehitte ilan edemez. Enazından dini açıdan şehit ilan edemez. Ama edilmektedir.
Kendi anlayışına göre yorumlanabilen kanunları olan hukuka sahip bir hukuk devletinde nasıl olurda adalet öteki dünyada değil de bu dünyada çözümlenebileceğine inanılabilir, düşünülebilir, bunun için çaba gösterilebilir.
(Denetimi yapacak yazarımız ya da TC savcımız yanlış yorumlayabilir diyerek daha hassas konulara girmek istemiyorum. Yazdıklarım konusunda özgürce tartışmak isteyenler olursa bir blog sayfasıda ben açarım tartışırız.)
BeğenBeğen
Sn. Troubleshooter,
Yazarimizin yanlis yorumlamasindan korkacak ne var? Siz de dogru yorumu yazarsiniz olur biter. Savcilarin yanlis anlamasi konusunda bizden once gercek isimle yazan “yazarimiz” evhama kapilsin.
Laikcilerin motifleri ve bunun ahlaktan arindirilmis bir faydaclik analizi ile rasyionalitesi konusunda ayni fikirdeyiz lakin ben metodlarin aptalca oldugu fikrindeyim. Ondandir “neyseki seytan aptal” demem.
BeğenBeğen
[…] acıldığı andaki öngorüm bu işin bir ölümü gösterip sıtmaya razı etme operasyonu olduğu idi. Kararın açıklanmasına en fazla saatler kala papatya falcılarının coğu da bu […]
BeğenBeğen