Aşağıdaki yazı bir toplu e-mailde geldi. Barındırdığı, “hakikat benim arka cebimdedir” kibiri yerine, süfli olandan uzaklaşıp ulvi olanları koyma arayışı yansıtan, ahlaki “iyi doğru ve güzel” arayışındaki kimsenin itiraz etmeyeceğini düşündüğüm Şeriati sözlerini paylaşmaya değer buldum. Buyurun:
Senin İsmail’in kimdir?
Veya nedir?
Makamın mı? Onurun mu?
Mevkiin mi? Statün mü? Mesleğin mi?
Paran mı? Evin mi?Bağın mı? Otomobilin mi?
Ma’şukun mu? Ailen mi?
İlmin mi? Rütben mi? Sanat ve maharetin mi?
Ruhaniyetin mi? Alimliğin mi? Elbisen mi?
Adın mı? Namın mı? Şöhretin mi?
Canın mı? Ruhun mu?
Gençliğin mi? Güzelliğin mi?
Ben nereden bileyim?
Bunu sen kendin bilirsin.
Her ne ve kim ise onu sen kendin Mina’ya getirmeli ve Kurban için seçmelisin.
Ben sadece onun alametlerini sana söyleyebilirim.
Seni iman yolunda zayıflatan, “gitmek”te olan seni “kalma”ya çağıran,
Seni “sorumluluk” yolunda şüpheye düşüren,seni kendine bağlayan ve alıkoyan,gönül bağlılığı,mesaj işitmene,hakikati itiraf etmene izin vermeyen,seni firara çağıran,seni maslahatçı izah ve yorumlara sürükleyen ve aşkı seni kör eden her şey…
İbrahimsin! Ve ismaili zaafın seni İblisin oyuncağı haline getirebilir.
Hayatında şeref,saygınlık,iftihar ve faziletin doruklarında bir tek şey vardır ki onu elde etmek için zirveden inebilir onu kaybetmemek için bütün
İbrahimi kazanımlarını yitirebilirsin:
O İsmailindir.İsmailinin bir şahıs veya başka bir şey olması mümkündür;bir durum bir konum,bir zaaf noktası olması imkan dahilindedir.
.
.
Ey “Hakk’a teslim olan”, “Allah’ın kulu”!
Hakikatin senden istediği şey, işte budur.
Budur “imanın daveti”, “risaletin mesajı”.
Bu senin sorumluluğundur, Ey “sorumlu insan”!
Ey “İsmail’in babası”!
“İsmail’ini öldür”!
“Kendi ellerinle kurban et”!
Ali Şeriati
Şeriati’nin kitabında hafızama çakılan bir kaç bölümden biri…
Ne zaman Kurban bayramı gelse ben de bunu sorarım başta kendime… Tabriklerime de eklerim görev misali.
Allah İsmail’lerimizi kurban edecek iman versin.
hsk
BeğenBeğen
Amin Sn. HSK.
Artık Şeriati’yi okumak vacip gözüküyor. Epey zamandır duyduğum “budur” dedirten bilgeliklerin bir çoğu onma ait zira.
BeğenBeğen
neleri kurban etmek gerektiğinin nelere dört elle sarılmanın ölçüsü nedir?
BeğenBeğen
“Ben nereden bileyim?
Bunu sen kendin bilirsin.
Her ne ve kim ise onu sen kendin Mina’ya getirmeli ve Kurban için seçmelisin.
Ben sadece onun alametlerini sana söyleyebilirim.”
A. Şeriati
“Ölçü” sorusunun cevabı bu veciz dizelerde yok tabii. En bilge kişiler dahi bırakın hakikati bize kapsül halinde sunmayı formülü dahi sunamazlar. En fazla tefekkür ufkumuzu açabilirler.
BeğenBeğen
Gercekten anlamli sozler. Bayram vesilesiyle ben de arkadaslarima dagitiveriyim 🙂
Bu vesileyle Bayraminiz mubarek olsun.
BeğenBeğen
Kurban payı dağıtma yerine geçmez ama makbule geçer sanırım. Ben de sizin de bayramınızı tebrik ederim.
BeğenBeğen