Freudian slip veya Ferudiyan dil sürçmesi:
Kafadaki fikr-i sabitler, saplantılar, saklanılan şeyleri ağzında yanlış kelimeler çıkarma yoluyla dışa vurma.(Detay için bkz. http://en.wikipedia.org/wiki/Freudian_slip).
Şimdi konuyu bir örnekle açıklayacağız:
Bu Emine Erdoğan’ın sözleri:
“Televizyonların, gazetelerin ve internetin kontrolsüz şekilde yaydığı bu manzaralar, Türkiye’nin umumi manzarası elbette ki değildir“
(Kaynak: Bütün medya, Milliyet dahil).
Bu da Freudian slip sonucu aynı sözlerin, kendi iddiasına göre “orijinal demokrasi gazetesi” Radikal’de haberleşmiş şekli:
Haber başlığı büyük punto (ben burda aynı ölçüyü koruyamadım – BLY):
‘Humeyni manzarası değil’
18/06/2009
ANKARA – ‘Anne-Kız Okuldayız’ kampanyasına katılan kadınlar için hazırlanan sertifika törenine katılan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Türkiye’nin töre cinayeti, kan davası, aile içi şiddet gibi manzaraların sıkça yaşandığı bir ülke olmadığını belirterek, “Gazetelerin, televizyonların ve internetin kontrolsüz yaydığı bu manzaralar, Türkiye’nin Humeyni manzarası elbette ki değildir. ….. (Radikal)
———————————-
Bilmem anlatabildim mi?
“Canım küçük bir dizgi hatası, her zaman olur, düzeltilir” diyorsanız üzgünüm, bazı problemler var. Şöyle ki: Umumi kelimesi yerine ummi , ümmi, umma, dımmi, zımmi ummani… vb yazım yanlışı , anlama yanlışı kelime haznesi zayıflığı vb olabilirdi. Ama Humeyni olmaz. Bu grubun gazetelerinin Iran Humeyni kelimelerinin ne için kullanıldığını ortalama bir medya takipçisine izaha hacet yok.
Bu cümle neden haber başlığı sizce?
*************************
Not: Resimde görülen, Emine Erdoğan’ın kafasından direkt edinilmiş, güzel Türkiye’mizin Humeyni mazarasını Radikal basın ahlak etik sütük konseyi felandan dolayı yayınlamamış ama görüldüğü gibi bizim öyle bi takıntımız yok. Zaten akredite de değiliz.
Aklı Islamafobi ile yitirmek veya dikkatleri dagıtmaktır Bekir bey efendi, zira başlarını kuma gömüp kimselerin onları görmedigini zannettiklerini sanmıyorum. ‘Niyet ne ise diyet odur’ diyeliriz kısaca. Saygılar.
BeğenBeğen
“dervişin zikri neyse fikri de odur” diyeceğim ama antilaik kaçar şimdi
bir de bu adamlarda saplantı derecesinde bir iran merakı vardır ,akıllarınca ‘kötü örnek’ olarak kullancaklar.
halbuki memleketimin en radikalleri bile (ki bi defa sunni ) iran’la bu kadar alakadar değiller.
geçenlerde chp’li bi tanıdığı bir ortamda malum ‘iran kötülemesi-öcülemesi’ yaparken yakaladım , adam Humeyni’ye ‘ubeydi’ diyordu ya , gülmekten bir hal oldum tabi, “oğlum daha adamın adını bilmiyorsun, ubeydi değil humeyni” diyince fiyakası bozuldu.
afedersiniz , öküzlük ki bu kadar olur ,hadi fikriyatını ,sağını solunu,dinini dinsizliğini biryana koyalım, adam sözde ekmeğini kelimelerden/yazılardan çıkarıyor ,”humeyni manzarası” ne oluyor ? anlam bozukluğunu da mı çakmıyor….
Bekir Hocam , konu dışı olarak ben bu türkçe bozukluğuna da isyan ediyorum, yok milliyetçilik gereği değil,isterse ingilizce yazsın haberini , odunu bir yontabilsek,türkçe güzelliği ancak ince zımparası olur, ama henüz ham-yontulmamış öküzlükler medyada gırla , sağlı sollu…, hele birbirlerinden kopya ettikleri haberlerde tümü okumaktan aciz , bir hata aynen en son kopyalayana kadar devam ediyor kimse de düzeltme zahmetine girmiyor…
BeğenBeğen
Bekir bey, süper yakalamışsınız:)
İletişim fakültesinde ders diye okutulmalı bu başlık.
BeğenBeğen
Allah sizi inandırsın “dervişin fikri..” sözü aklıma gelmedi. Eh, dimentia, yani demans yani bunama hali olmalı. Biraz relaks olmalıyım herhal. Neydi Türkçesi..:)
Türkçe konusunda haklıusın VB. Senin yaşlarında güzel Türkçe kullanırdım ama artık neyin güzel Türkçe olduğundan da emin değilim. Aslında bir güzel lisan hassasiyetim ve sırf asri olmak için gavurca kelimeler sokma, onları da hemen her zaman yanlış kullanma hastalığı var bu çağdaş taifenin.
Bazen de sırf bu asri taifeye bakın onu da beceremiyorsunuz demek için, boşluklarını hissettirmek içişn gavurca seçtiğim de olur, itiraf edeyim.
Kavırladı, soundlar, start alıyor, travesti (en komiğime giden de bu. zira Ingilizce’de böyle bir kelime var ama kullandıkları ile uzaktan yakından alakası olmayan bambaşka manalı).
Değişik zamanlarda aklıma verdiğin örneklerin pek çok benzeri geliyor. Şimdi aklıma bizim üniversite yıllarında bir CHP vekili “güya Hac faraziyesini yerine getirmek için..” türü bir ifadesi geldi. Cümlenin gersini hemen herkes tamamlar artık.
Hele şu gavur filmlerindeki konuşmaların Türkçesini okur-dinler iken gümekten kırılıyorum. Geçenlerde birinde karşısındakini “eğil!” manasında “duck!” diye uyarıyor ona çarpacak bir cisme karşı. Bizimkiler “ördeek” diye tercüme etmiş. Humeyni manzarasını başlığa koyan zihinler olmalı.
Not.: Bakın unutuyordum. Tekzip koymuş Ismet abi dün.. “Bant çözümünden kaynaklanan, sehven yapılan hata..” imiş! Biz de günahlarına girmişiz şehven (müsalümanlara gol atma şehveti ile, akılları dümura uğramış) sanarak..:)
BeğenBeğen
Freudian slip – “Dervişin fikri..” meselesi üzerine biraz daha düşündüm. Aklıma şu geldi:
“dervişin fikri” ifadesi ne zamandan beri tedavülde bilmiyorum ama bu şuuraltındakini kontrol kaybı sonucu dışa vurma olayını tahmin ediyorum insanlar binlerce yıldır biliyorlardı. Hani Freud’un laboratuarda veya kanepede keşfettiği bir şey olamaz. Belki o bilimsel metodoloji ile ifade etmiştir. Bence uyanık, insanların kollektif bigeliği ürünü bir kavrama etiket yapıştırıp sahiplenmiş.
Bu tip örnekler pek çok. Aklıma gelen bir tanesi:
“Demokrasi layık olduğunuzdan daha iyi
yönetilemeyeceğimizi garanti eden bir araçtır”
Berdard Shaw.
Öyle mi?
Peki “Layık olduğunuz gibi yönetilirsiniz” hadis-i şerifi ?
BeğenBeğen
Bekir bey,
Gercekten super yakalamissiniz.
Fakat, nasil olmussa, asil onemli kismi atlamissiniz gibi:
“Gazetelerin, televizyonların ve internetin kontrolsüz yaydığı bu manzaralar, Türkiye’nin umumi manzarası elbette ki değildir”
Anlasilan Emine hanim bizim bilmedigimiz bir seyleri biliyor.. Bu memlekette gazeteler, televizyonlar ve internet kontrolsuz degil.
Fakat, bunu sizin gormemenizi mazur gorebiliriz: Sizin endiselerinizin arasinda bu cesit ozgurlukler yok.
Kendinize muslumansiniz siz.
BeğenBeğen
Türkçe’de isim bırakmadın be Nahide Şule Türkan Suna Denizli’li Deniz Ulaş Pınar Karaduman vsaire veya gerçek ismin neyse Hanım? Bence sen Fadime Şahin’de karar kıl ve bir daha da değiştirme. Zira yaptığın her yorumda, gönderdiğin her e-postada , kendi sahip olamadıklarına sahip Müslüman hanımlara hasetinden prangalar eskitmiş “stalker” ımın ıslak imzası var.
Allah ıslah etsin.
BeğenBeğen
Bekir Hocam, haklısınız güzellik kavramlarımız da dilimiz kadar hızlı değişiyor,ben de esasen “en azından anlaşılabilir olma”yı ifade etmek istemiştim fakat hernasılsa güzellik kavramını kullanmışım.
mesela bu dildeki hızlı değişime dair bir espri var ( ilk kim söyledi bilmiyorum )
“Mustafa Kemal’in Nutuk’unu orjinalinden okuyup anlayabilecek tek kesim var onlar da Nurcular” , Bugün gelip CHP kongresinde 3 saat nutuk atsa ,20bin partili aval aval bakacaklardır……
“Dervişin fikri” ifadesi için,ben de günlük dilde olduğu gibi hem olumlu hem olumsuz olarak kullanıyorum bu ifadeyi ,fakat şimdi belki ilk çıktığında iyiniyetli olarak kullanılmış olabilir diye düşünüyorum ,”için dışın bir olsun”,”hesapçı olma !” ….vs Ahlaki-tasavvufi anlamda kullanılmıştır diye düşünüyorum .hani olanı değil de olması gerekeni vurgulamak maksadıyla,”derviş böyle olur,fikri neyse zikri öyle olmalı” gibi.
Üstteki konuyu okurken ,carpenter’ı caterpillar diye okumuşum biran (yorgun hallerimde böyleyimdir),” ben bir tırtıl olsaydım” ingilizce bir deyim mi acaba falan diye düşündüm,( carpenter’ın marangoz anlamına geldiğini bilmiyordum ,caterpillar’ın ise tırtıl demek olduğunu biliyordum, PC-internet ingilizcem bu kadar maalesef)
bu bana başımdan geçen bir başka yanlış okumayı hatırlattı ,Radikal’in hali buna tam uyuyor,çok acıkmış bir vaziyette trafikte beklerken “kömürde indirim” yazısını ” kömürde dürüm” diye okumuştum ,devasa kömür yığınına bakaa baka 5-10 dk kadar düşünmüştüm , ‘nasıl oluyor bu kömürde dürüm,bildiğimiz dürümden farkı ne? ‘ diye ,Radikalcilerin de karnı baya acıkmış heralde….bir skandal çıkarsak da birilerini manşette kızartıp yesek diye……….
*********************************************
Bekir Hocam ,sanırım bir telefon sapığı dadanmış ,zavallının 3 isim takıntısı bile kendini eleveriyor….Turkan Suna Denizlili vay vay vay, acaba 4 isim kullansa kendi kendini “128 bit gibi şifreledim” ben olduğumu anlayamazlar diye aldatıyor mudur ? yoksa bile bile mi yapıyor ?
psikolojik vaka , 3 isim takınıtısı komik geldi diye yazdım ,bilmiyorum belki hata ettim ,bu bahsetmemiz bile onu tatmin ediyor olabilir ..
BeğenBeğen
Bekirciim,
Aynı sebeplerden ötürü, Quincy Magoo’yu da seni de takdir ediyorum. O kör derecesindeydi, ama siyesetten anlamazdı. Sen siyasetten anlamıyorsun, ama kör de sayılmazsın
BeğenBeğen
“Üstteki konuyu okurken ,carpenter’ı caterpillar diye okumuşum biran (yorgun hallerimde böyleyimdir),” ben bir tırtıl olsaydım” ingilizce bir deyim mi acaba falan diye düşündüm,( carpenter’ın marangoz anlamına geldiğini bilmiyordum ,caterpillar’ın ise tırtıl demek olduğunu biliyordum, PC-internet ingilizcem bu kadar maalesef)”
🙂 Üzülme VB. TV’lerde yabancı filmleri Türkçeleştiren tercümanlar da bilmiyor.
Bu Türkçe. öz-Türkçe, Güzel Türkçe mevzuu hamuru çok su götürür daha. “değşmeyen tek şey değşimdir” kuralı muvacehesinde dilin de değşime uğramasına isyan edenlerden değlim.
Şahsen problemim bizde -biliyorsun kaç yıldır- dayatılan “değişimin” pespayeliği, boşluğu, sahteliği zorbalığı, kömürün elmas diye sunulması. Ergenekon ise foyası ortaya çıkan kalpazanların arazilerini koruma savaşıdır.
Aksi taktirde “yer yer yozlaşmak, bronzlaşmak, kendimden uzaklalaşmak…” (bkz.https://bekirlyildirim.wordpress.com/2009/06/10/odunc-ask-olur-mu/ ) piçleşmek isteyen kültür neden AB’den korksun ki? Korkamsı gereken bronzlaşmak, yozlaşmak falan istemeyen olması gerekmez mi? Paradoks değil eşyanın tabiatı. Ahlaksızlıkları dahi sahte. “Basıldık” diye ciyak ciyak bağırıyorlar. Duyduğumuz gürültü bu.
Nutku sadece tercüme değil tefsir etmek için de Nurculara ihtiyaqcı var bu Kemalist cühelanın. Been de onlara arada Ingilizce öğretiyorum çorbada tuzumuz bulunsun niyeti ile 🙂
************
Aklıma mevzu ile alakalı ber misal geldi buraya koyayım unutmadan:
Türkçe alt yazılı bir gavur filminde karakter “mahi mahi olsa da yesek” gibi bir cümle kuruyor. Türkçe alt yazıda ise “şimdi Yunus olsa da yesek” diyor. (yok Yunus balığı yenen bir yerde (var ise) değil Amerika’da geçiyor idi hikaye konusu) . Oysa mahi mahi oldukça pahalı, kılıç balığına benzer bir balıktır. Kelimenin de gavurcaya zaten nerden girdiğini açıklamaya gerek yok. Ne güzel demiş Hz. Mevlana “ol mahiler ki derya içredür derya bilmezler”.
BeğenBeğen