İlmiye Çığ ninelerini bir zamanlar yabancı ilaç firmalarına Türk kobay sağlama suçlamalarından duymuş idim. Daha sonra hayvanlara ilgimden dolayı “Hayvan sever bir Amerikalı :Yuli Weston” ile müşerref olduk, Hürriyet ve diğer çağdaş medya sayesinde. Şimdi “aradaki ilişki ne” derseniz el cevap: Ana-kız ilişkisi. Türkiye’de kendisini “şu anda Türkiye’de yasayan Amerikalı hayvansever” olarak tanıtan, medyanın da hiç sorgulamadan bu şekilde lanse ettiği, fakat sokak hayvanlarını kar karşılığı Avrupa ülkelerine sevk ile suçlanan (ne tesadüf!) hanım bizim “ninemiz” İlmiyaanimin kızı özbeöz Türk Julide Hanim olmasın mi? Olsun, yakışır.
Ama İlmiyaanim’in önemi oradan gelmiyor. Adı üstünde “çığ gibi ilminden” kaynaklanıyor Muazzez Hanım’ın önem ve ehemmiyeti.
“Dünyaca tanınmış Sumerologumuz” son olarak “başörtüsü Sümer fahişelerinden geliyor” teorisi ile malum ilim dünyasını sarstı. Bir o kadar dünyaca ünlü teknoloji laikçilerimiz ERKE üzerine harıl harıl çalışırken sosyal bilimciler boş mu duruyor sanıyordunuz? Ama kendisini laikçi, kuvvaci, ulusal-solcu, sağcı, ortacı , nere gerekiyorsa oracı seçkinlerimizin yılın ninesi yapması bir tek “başörtüsünün kökenini” keşfinden gelmiyor. Esas vurucu darbe “camilerde sevişme odaları da olsun, hem imam kazansın , hem cami, hem sevişsinler, sevaba girsinler, ayrıca genelevlere de imam konsun..…” teklifinden dolayı kendisi bayraklaştı.
Fethi Dede
Laikçilerimizin ve Baykal’ın Fethi Dede’sinin edimleri de fazla aşağı kalmaz ninesi İlmiye olanlar için. O da MKA’ün Selanik’teki evindeki şeref defterine hükümet ve Erdoğan hakkında “kâfir, uşak, hırsız, sahtekâr’ gibi nitelemelerde bulunmuş, Başbakan’ı ‘memleketi satmakla suçlayarak defteri daha bi şereflendirmiş idi. Fethi Dede’nin diğer icraatları konusunda aşağıdaki haber kupürü bilgilendirici olur sanıyorum:
“Genelevi savunmuş; dine hakaret etmişti Fethi Dördüncü, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a da ağır ifadeler içeren bir mektup göndermişti. Dördüncü, şöyle demişti: “Topbaş kalkmış bayram değil seyran değil insanların biraz nefes alması için dinlendikleri Göztepe Parkı’na cami yapmaya kalkıyor. Beş on kişinin birbirinin g…..ü koklasın diye cami yapacağınıza hastane ve okullar yapın. Öyle hokkabazlıklarla genelev kapatılması için referandum istiyorsun, camiye gelince ‘böyle şey olur mu’ diyorsun, o ihtiyaç değil mi?” Topbaş’ın açtığı tazminat davası sürüyor. Fethi Dördüncü’ye CHP sahip çıkmıştı.” Ankara, aa.
Bazen Hürriyet okur yorumlarında veya Atatürkçü Düşünce gibi sitelerdeki yorumlar için bazı kimseler “canim üç tane lümpen” dediklerinde hemen birkaç “laikçi aydın” dan alıntı gösterir ve “üstadı bu olandan neden farklı mamul bekliyorsunuz” derim. Fikir önderlerini biliyorduk, nine ve dedelerini de tanıdık. Ama ne güzel yakışıyorlar birbirlerine di mi?
Sezer de, Muazzez hanıma
“ATATÜRK İZİNDE BİR ÖMÜR” ödülü verdi:)
http://www.tv5.com.tr/haber_detay.php?haber_id=2928
BeğenBeğen
Bekir Bey,
Allah aşkına nerden buldunuz bu resimleri
önce tekrar güleyim diye resimlere bakıyorum ,
sonra da korkup hemen kapatıyorum. Hahahahaha…
BeğenBeğen
Konuyla bağımsız olacak ama yoğunluk sebebiyle bilgisayar başına tekrar geçemeyebilirim..o yüzden.. kurban bayramınız mübarek olsun Bekir bey, yeni yıl size ve ailenize bol mutluluk, sağlık getirsin inşallah..Selam ve dua ile..
BeğenBeğen
Bir ara bazı durumdan vazifeciler fethidede.com gibi bir site yapmışlardı. Sonra kapandı site. Bu yazıyı görünce hatırladım oray. Bir google taraması yapayım bakayım. Birde o site burdaki add blogu gibi aptalca bir siteydi. İyi çalışmalar.
BeğenBeğen
dedenin sıfatı da kayık ama nineninki tam bir felaket , adeta içindeki çirkinlik dışına yansımış ,
BeğenBeğen
sıfatına baksana şu kadının nur yok şerefsizede ALLAH BELASINI VERSİN
BeğenBeğen
HAYDİ KIZLAR SOKAĞA !…
Bu kampanyanın mimarı olan Prof. Türkan Saylan da ; başörtülülere “kemoterapi” (kemalistleştirme ve laikleştirme terapisi..) yapılan ikna odalarının mimarı Prof.Nur Serter de , Sümerler deki mabedlerdeki kutsal fahişeler başörtülü idi diyen ve
hemen her kitabında İslam a saldıran ünlü Sümerolog Prof.Muazzez İmiye Çığ ve diğer
bazı ünlü ve sekülerist kadınlar da; ve ilk türk(!?) kadın pilot olan ve de
Dersim katliamında baş rol oynamış çoluk çocuğu bebekleri bombalamış olan
Sabiha Gökçen de, ilk türk(!?) dünya güzeli olan Keriman Halis de, ve
ilklere imzasını atmış türk(!?) kadınların tamamı, ve M.Kemal in sevgilisi
Afet İnan dan tutun ta Gülgün Feyman veya Özge Özsağman veya “hoca camide”
sloganıyla meşhur Perran Kutman veya daha daha nice diğerleri…
1)Bu kadınların hepsinin de ortak özelliği YAHUDİ kökenli olmaları! Kimisi
Seferad kimi Eşkenazi kimi Hazara kimi Sabetayist kimi kimi Musevi olan
çeşitli yahudi ailelerden gelmedirler!… He ne kadar bizim dinsizleşmemizi
isteseler de kendileri Satanist-Siyonist yahudilerden ve onların kuyruğuna
takılanlardandır..
2)Ve bu tip çıyanların bir diğer ortak özelliği de hep “İslam da kadın
eziliyor” iddiasında olmaları ve de “feminist-laisist” bir küfrün-ifsadın
savunuculuğunu yapıp ve erkekleri kadınlaştırıp yalaka-kılıbık yapmak ve
kadınları da erkek-ev reisi yapmak daha doğrusu aileyi felç ve helak etmek
çabasında olmalarıdır!…
3)Ve bu tür kadınların üçüncü bir ortak özelliği de; ne kadar ünlü ne
kadar paralı veya ne kadar okumuş olsalar, yani kendi deyimleri ile ne kadar
da “çağdaş” olsalar bile asla bir Mason Locasına üye olamayacaklarıdır!…
Evet, bilindiği gibi askerlerden akademisyenlere ve iş adamlarına ve bilim
ve sanat adamlarına kadar her kesimin “eliti” Mason oluyor genelde. Fakat
Erkekleri… Kadınlar mason olamaz! Neden?…
Masonluk İlluminati ve benzeri kurumlar kendilerinin “dinler-kültürler üstü”
olduklarını ve de “laik” ve “hümanist” olduklarını savunurlar ama
ilkelerinden söz ve ritüellerine sembollerine dek her alanda buram buram
YAHUDİLİK kokar ve en rütbeli en dereceli masonların hep Yahudi kökenli
olduğu bilinir. Ve malum, yahudilikte kadın hem ikinci sınıf insandır hem de
kadına güven olmaz. Sır verilmez, yetki verilmez..
Hiç birisine! Bu yüzdendir ki kadın mason yoktur! Bir
kadın bir mason locasına ancak boş iken ve de temizlikçi olarak girebilir o
da muhal.. Lions dediğimiz Masonluğun gençlik-alt kuruluşlarında bile kadın
yoktur, sadece kadınlar için Lioness denen “kadın lions” açılmıştır..
Son dönemlerde kadın masonluk da açıldı ise de bu sadece mason mahfillerinin
“kadın düşmanlığı ve güvensizliği” ni örtbas etmek için bir aldatmaca olduğunu
hiçbir kadın masonun ciddi işlerde yetkili olmamasından ve haberdar edilmemesinden
biliyoruz..
Şimdi; diyorum ki; İslamda kadın haklarını sorgulayan bu üstte saydığımız
kadınlar; önce gitsin de Masonluk ta neden kadın olmadığını sorgulasınlar!
Ama avamca ve argoca dersem eğer: sıkar biraz.. Sıkıysa ağız açsın da
masonlukta kadına neden yer olmadığını sorgulasınlar!!!
Ve unutmayalım ki bu masonik rejimde kadına yer yok! Peki bu olanlar ne?
Bunlar yahudi asıllı olmalarından dolayı yırtıyorlar son anda! Yani bu ünlü
kadınların hepsi de Yahudi asıllı oldukları için böyle ötebiliyorlar. Onlara
da mason olmamakla birlikte verilmiş bu tür ifsad edici görevler var yerler
var!!! Zaten yahudi asıllı olmak yeterlidir elit olmak için. Fakat tekrar
ediyorum, bu yahudi asıllı ve “görevlendirilmiş” kadınlar bile, kendilerini
paralasalar bile mason rotary lions olamazlar!! Ve buna rağmen gelip İslam
Milletindeki kadınları kendileri gibi fahişeleştirmek istiyorlar…
Akıncı-Zülfikar
MUMLAR KİMİN İÇİN SÖNÜYOR ?…
“Dünyanın en önemli Sümeroloğu Muazzez İlmiye Çığ(muhtemelen aile içindeki
asıl adı Moises El-Maya gibi bir şey), bir kitabında “Türbanı
ilk takanlar Sümer’deki fahişelerdi” diye yazdığı için mahkemeye verildi.
“Örtünme milattan önce de vardı ama din değil kadının toplumdaki durumunu
belirlemek için” diye konuşan uluslararası bilim (!) insanı şimdi
1Kasım’daki duruşmasını bekliyor… 92 yaşındaki Muazzez İlmiye Çığ,
‘Vatandaşlık Tepkilerim’ isimli kitabında Sümerler’de fahişeliğin kutsal bir
iş olarak kabul edildiğini, kendilerini, tanrı namına bu işe gönüllü
olarakadayan bu kadınların diğer kadınlardan ayrılsın diye başörtüsü
takdığıyönünde açıklamalarda bulunmuştu… Çığ, için ‘Halkı Kin ve
düşmanlığatahrik etmek ve aşağılama ile hakaret’ ettiği gerekçesiyle dava
açıldı. 1Kasım 2006’da İstanbul’da hakim karşısına çıkacak Çığ hakkında 1,5
yıl hapis cezası isteniyor…” (16.10.2006-Hürriyet )
Şu habere bakın! Daha sonra beraat etti Moises El-Maya orospusu!
Ve dahası, Çankayada, führerin karısından ödül aldı. Mosises fahişesi şimdi de
çıkmış “ille de camilere sex odası isterim” diye tutturmuş! Kafayı sexle bacak arası ile
bozmuş çoğu yahudi gibi.. Normal. Bu insanların mazisi mum söndüleri malumdur..
Bu kadın da tıpkı “HAYDİ KIZLAR SOKAĞA kampanyasının baş
mimarı veya kuklası olan prof.Türkan Saylan veya Üniversitede başörtülülere
Kemoterapi(kemalist-terapi) yapılan “İKNA ODALARI” nın baş mimarı Prof.Nur
Serter gibi aslen Yahudidir! Ve Muazzez İlmiye Çığ ın iki kızının ismi de
yahudi ve sabatay yahudi ailelerde sıkça rastlanan tipik yahudi isimlerden;
YÜLMEN ve ESİN… Moses hanım; çık bana yahudi olmadığını isbatla ben de
hata ettim diyeyim! Aslını neslini, 3-4 kuşaklık cedlerini ve memleketlerini
ve mesleklerini yazabilir misin? Bu konuyu açamazsın bile! Yülmen isminin manasını
ve sizin için ifade ettiği değeri de iah ederseniz seviniriz! Neden bu İbranice isimleri kullanıyorsunuz? Demek isterim Moises yahudisine!
Ve asıl Gerici ve de sapık kendi ailesidir!! Dediği doğru olabilir, Çok
çeşitli dönemler devirler yaşamış olan Sümer toplumunda veya bir döneminde
mabedlerdeki fahişeler başörtülü olmuş olabilir. Başörtü tek başına İmanın
islamın sembolüdür deyen kim ki? Unutmayalım ki sabatayist ailelerde de en
azından Kapancı ve Karakaş grubunda mum söndü dediğimiz ayinler olurdu
senede bir gün. ve hala da var olabilir. Ve Sabataycı yahudilerin inanışına
göre Mesih-Sabbatai Sevi bir gün böyle bir ayinden peyda olan piçlerden
birinde tecessüm edecek ve dünyaya gelecek…
Demek ki Eski sümer komünal fuhşuna ve sapkınlığına gerileyen-dönen bu
dönmelerdir! Asıl “irticacı” bu beyinsiz Sabatayist sülalelerdir. Ve Muazzez
İlmiye Çığ önce yaptılarsa mum söndü, kendi ailesini kendi soydaş ve
dindaşlarını ve yaptı ise eğer mum söndüye katıldı ise şayet önce kendisini
sorgulasın! Zira 5000 sene önceki beyinsizlerin sapkınlığına cehalet ve
ahmaklığına düşen gerileyen asıl irticacı bu Yahudi-Sabatayist muhtemel mum
söndü piçleridir!!! Bu alçakların ataları daha 5 asır evveline kadar İspanya
dan getirtip karnını doyurduğumuz Sefarad aç köpek idiler, sonraları sapık
din yahudiliğin daha da sapık versiyonu olan Sabatay Sevi mezhebine
girdiler.
Ve herkes bilir ki, Sabatayistlerin Karakaş ve Kapancı kollarında MUM SÖNDÜ
dediğimiz “kuzu gecesi bayramı” veya “dört gönül bayramı” adıyla da anılan
komünal fuhuş vardır! Ve o geceden doğan piç de kutsal kabul edilir ve
beklenen sabatay sevinin tecessüm etmesi umulan mesih de bu piçlerden biri
olacakmış inanışa göre…
Kendileri MUM SÖNDÜ PİÇİ olan nice yahudi ve sabatayist yahudi çıkmış kah
islama kah başörtüye kah ahlaka nasıl da saldırıyor!!!
Bu olası mum söndülerden biri de “İslamcılar Atatürkten ne istiyor ! Atatürk
omasaydı babamızı bile bilmezdik! Hiç değilse babamızı biliyoruz!” diye bas
bas bağıran ve kuyruk acısından sonra kanal kanal gezip ciyaklayan Nurettin
Veren dir. Fethullah Gülen in 30 senelik sağ kolu olan Veren, aslen İzmirin
Kapancı ailelerinden geldiğini kendi bizzat söylüyor..
Yine bir diğer muhtemel mum söndü piçi de Orhan Pamuk tur. Aslen Yahudi
Sabatayist yahudi olan Pamuk, Ermeni ve Kürtler hakkında çok doğru şeyler
söylüyor fakat bütün o olanların baş mimarlarının kendi dedeleri olan “Gizli
Yahudiler” olduğunu, ermenileri ülkeden sürerek bütün pazarlara bütün
ekonomiye yahudilerin ; (koç sabancı eczacıbaşı konukoğlu mardini demirel
koyuncu ipeker bezmenler dikmenler erkmenler…vs) yahudi ve sabatayist
yahudilerin hakim olduğunu söylemiyor asla da söyleyemez!
Yine vatan-millet edebiyatıyla güya dillere destan bir çaba ortaya koyan bir
başka yahudi de; milliyetçiliğin baş mimarı ve de atsız ve gökalp
yahudisinin üstadı Selanikli Moiz Kohen(tekinalp) tir. Veya Yine aile içi
sapıklıkların çokça rastlandığı yahudilik dininden biri de sol un
kurucularından olan Mihri Belli ve Lehistan yahudisi Nazım Hikmet Ran
Borjensky tir. Gördüğümüz gibi bu ülkede solun da sağın da islami kesimin de
başında ya da en önemli yerlerinde hep yahudiler var vesselam(Nurettin
Veren, Nazım Hikmet, Moiz Kohen birer misal sadece. Daha yüzlercesi
var..)…
Allah Peygamber ve ahlak ve kültür ve insanlık düşmanlarına dikkat !
Bilhassa da mum söndü piçlerine….
Akıncı-Zülfikar
TANRININ OLMADIĞI YER
Basında geçtiğimiz yaz yayınlanan bir haber hakkında başka bir açıdan
bakarak bir iki kelam edeceğim; Eski Bodrum Kalesi’nin ‘Gatineau Kulesi’
adlı İşkence ve Hapishane kısmında yazılan TANRI NIN OLMADIĞI YER yazısı
bilindiği gibi Saint Jean Şövalyeleri tarafından yapılmış ve yazılmıştır. Bu
Şövalyeler ‘Tapınak Şövalyesi’ olup bir anlamda Salahaddin Eyyubi hz nin ve
Malik Baybars hz nin kılıç artıklarıdır…
SATANİST-SİYONİST Yahudilerin çırağı olan Tapınakçıların Haçlıları,
Salahaddin Eyyubi hz nin “Hıttin” gazasından sonra Kudüs ü kaybetmişler ve
bir daha da asla geri alamamışlardır. Ve sadece Akka Kalesi ve Antakya-Akka
hattındaki belli bir sahil şeridinde yaklaşık seksen sene kadar daha
varolmuştur Haçlı devleti. Daha sonra da Sultan Baybars hz. Moğolları
yeneceği “Ayn Calut” gazasını yaptığı dönemlerde bu Tapınakçıların da kökünü
kazıyor ve Akka yı da Antakya yı da diğer tüm sahil kalelerini de geri
fethedip ortadoğuda Haçlı-Tapınakçı varlığına tamamen son veriyor…
İşte Salahaddin ve Baybars dönemlerinde yedikleri okkalı tokatlardan sonraki
dönemde Tapınakçılar Ege Akdeniz ve Avrupa ya kayıyorlar. Rodos kalesi,
Bodrum kalesi, ve sair bir çok kale ve şatolarda varlık göstermeye devam
ediyorlar. İşte Halife-Sultan Süleyman Hz dönemlerinde deryaların sultanı
müminlerin ümidi, Hızır gibi imdada yetişen Barbaros Hızır Hayreddin Reis hz
nin abisi Oruç Reis şövalyeler tarafından esir alınır ve bu kaledeki bu
kulede tutulur. Tabi ki abisini kurtarır Hızır Reis. Bir rivayete göre de
oruç reis hz bir yolunu bulup kaçar. Fakat bu Rodos un merkez olduğu bir çok
Ege ada-kalesi hep Tapınakçıların elindedir ve tam bir fitne yuvasıdır. Çok
geçmeden Süleyman-Barbaros ikilisi kara ve deniz Akınları ve kuşatma
sonucunda bütün Anadolu ve Ege sahillerini fethederler. Bu gaza sırasında
Bodrum da teslim alınır. Ve Bodrum Kalesi içinde Süleymaniye Camii dediğimiz
cami yapılır.
Günümüzde o cami hala hayattadır ve aslına uygun olarak tamir edilmiş fakat
ibadete izin verilmeyip, Ayasofya’da olduğu gibi, “müze” yapılmıştır. Ee,
İslamın ve Müslümanların “müzelik” olduğu bir zamandayız.
Dönelim Bodrum Kalesi’ne ve işkence kulesindeki yazıya. Yaklaşık 4 asır
sonra… Satanist-Siyonist Masonik ve Sabatayist ve Yahudi yapılanma olan
İttihat ve Terakki , Halife-Sultan Abdulhamid hz’ni türlü hile ve ihanetle
tahtdan indirmişlerdir. Ve İttihat çılara muhalif olan bir çok insan
birtakım derin devlet mahzenlerinde ve bazen de aleni karakollarda işkence
ve hapis zulüm ve katl görmektedir. İşte aynı Tapınakçı çizgide-inançta olan
Şeytani ‘İttihat Terakki’ de; işkencehanelerinde o malum sözü biraz daha
genişleterek söyler-yazar; -haşa- BURADA ALLAH YOKTUR, PEYGAMBER DE
İZNE AYRILMIŞTIR!
Daha sonraki Satanist-Siyonist Laik Rejimin de Terörle Mücadele Şubeleri ve
Askeri “İşkencehanelerinde” de bu sözü göreceğiz senelerce yazılacak
söylenecek yer yer hala da devam ediyorlar demeye; -haşa- BURADA ALLAH
YOKTUR, PEYGAMBER DE İZNE AYRILMIŞTIR! Bu hakaret ve kafirlik bir gerçek.
Nice solcu sağcı İslamcı bir çok insan gerek askeri gerek polisi
işkence-hapis hanelerde bu söze tanık olmuşlardır!!! Bu ülkede Deniz Gezmiş
ya da Yusuf Aslan, Hüseyin İnan; Mustafa pehlivanoğlu ya da Yozgatlı
Çapanoğulları, Bayburt lu Şeyh Eşref, Şeyh Said Kürdi, Atıf Hoca, Hüseyin Velioğlu, Metin Yüksel, ve daha nice er yiğit insan bu yahudi mum söndü piçlerinden, bu sistemden bu rejimden büyük zulüm görmüştür ve hepsine de saygımız vardır!! Bu ALLAH sız rejim
kimi haksız yere harcamışsa onun mağduriyeti noktasında yanındayız..
Bir ek daha; Ahmet Varol Beyin sitesinde de arşivde hala vardır bir haber
vardı, geçen yazın bir Hamas liderini tutukluyor Abbas-Dahlan’a bağlı
özerk(köpek) yönetimin münafık polisleri. Ve adamın gözü bağlıyken hayvanca
şerefsizce işkence ediyorlar. Ve Hamas lı abi diyor ki: “…biri MISIR
aksanı ile konuşuyordu öbürü FİLİSTİN aksanıyla. Bir ara -haşa- BURADA ALLAH
YOK dediler…” Dikkat edin, anladığımız kadar ile Mübarek tağutu ile Abbas
tağutu Mossad ile birlikte çalışıyorlar istihbarat işlerinde. Ve o küfür
söz, bize hemen buradaki LAİK TÜRKİYE deki şube ve kışlaları hatırlatıyor.
Bunun sadece bir tesadüf olduğunu düşünmesin kimse! Bu slogan asırlardır var
olan Kabbalacı-Tapınakçı Satanist şeytanist slogandır onların klişe
sözlerindendir. Ve nerede bir Satanist-Siyonist sistem varsa orada bu küfür
sözü görebilirsiniz. Hepsi aynı lağımın sinekleri çünkü…
Biz Hizbullah yani Allah ın taraftarları; ALLAH c.c.ün var olduğunu da birliğini de,
MUHAMMED a.s. ın Hak ve Hakikat olduğunu da yakında Hizbüşşeytan olan
Satanist-Siyonist dünya düzenine ve yerli kuklaları olan “emir kulları” na göstereceğiz!!!
Daha önce Salahaddin Eyyubi, Malik Baybars, Halife Sultan Süleyman,
Barbaros Hayreddin Reis, İmam Humeyni, B. Said Nursi, İmam Hasan el Benna,
Seyyid Kutub, Ali Şeriati, Şeyh Said Kürdi, Şeyh Eşref Bayburti,
Çapanoğlu Yozgadi eli ile gösterdiğimiz gibi!!!
Akıncı Zülfikar
İslambol
BeğenBeğen