Mustafa Özbek İmparatorluğu
Taraf/EYLEM DÜZYOL – Istanbul – 23.01.2009
37 yıllık sendikacı 34 yıllık Türk Metal Başkanı Özbek’in lokomotif tamiriyle başladığı işçiliği üç yıl sürdürdü. Sonra başkan oldu. Bu süreç kendisini milyonlarca liralık servete, paha biçilemeyen ‘siyasi ilişkilere’ ve Ergenekon’a taşıdı.
Ergenekon örgütünün finansörü olduğu iddiasıyla gözaltına alınan Türk-İş’e bağlı Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek ve büyük mal varlığı ve hakkındaki iddialar adeta dudak uçuklatıyor. İş hayatına Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu’na (MKEK) Kırıkkale Bölge Müdürlüğü Cer Atölyesi’nde ‘lokomotif ve dizel tamircisi’ olarak başlayan Özbek’in 1971 yılında sendikaya adım attıktan sonra ‘talihi’ değişiyor.
‘Milliyetçi’ lokomotif tamircisi bir dönem Kırıkkale MHP’nin başkanılığını da yaptıktan sonra 1975 yılında sendika genel başkanlığını ele geçiriyor. İşte bu tarihten sonra da Mustafa Özbek ve yakınları için servet ve güç anlamında önlenemez yükseliş başlıyor. Kendi deyimiyle ‘37 yıllık sendika, 34 yıllık başkanlık hayatı’ boyunca onlarca, daire, bir o kadar arsa, villa sahibi vatandaşa dönüşüyor. İlişkiye girmediği ‘muhafazakar’ ‘Türk’ politikacı kalmıyor.
Özbek’in her alandaki yükselişi ve ‘derin’ ilişkileri bir dönem iyi ilişki içinde olduğu MHP’de bile ‘enteresan’ karşılanmaya başlanıyor. MHP lideri Devlet Bahçeli’nin karşısında muhaliflerini destekliyor, hatta bir süre sonra ‘Demirelci’ bile oluyor. Tabii, ‘Tansu Çillerci’, ‘Mehmet Ağarcı’, ve bugünün ‘Ulusalcı’ kimliğinden söz etmeye gerek bile yok. Bu kimlikleri kurduğu vakıf ve ‘stratejik’ araştırma şirketleriyle destekliyor. Sendika Başkanı, bunlarla yetinmeyip, oluşturduğu ART adlı TV kanalıyla da ‘ulusalcı’ görüşlerini halka yaymaya devam ediyor. Tabii ki bu kanalın yöneticisi olarak oğlu Ahmet Özbek, mali koordinatörü ise diğer oğlu Alparslan Özbek’e görev düşüyor.
Bu arada Türkmen Boyları Federasyonu’nu kuran Mustafa Özbek, kendisini de ‘Yörük Türkmen Beyi’ ilan etmelerine karşı çıkmıyor. Böyle bir ‘beylik’ de Özbek soyadını taşıyan en az 20 kişiye sendika ve sendikanın ilişki içinde olduğu kuruluşlarda ‘iş bulma hakkı’ veriyor.
Türkiye’deki 3.4 milyon sendikalı işçinin 340 binini bünyesinde barındıran ve sanayi devi şirketlerde örgütlü Türk Metal’in aylık geliri ise 6 trilyon lirayı aşıyor. Özbek bu muhteşem gelirle Türkile ve KKTC’de otel ve sosyal tesisler de kuruyor. KKTC’deki oteller kumar turizmiyle de ‘adaya önemli gelir’ sağlamış oluyor. Bir süre önce hakkında ‘Cumhuriyet gazetesinin yüzde 40’lık hissesine de sahip’ iddiaları atılınca Özbek, “37 yıllık sendikacıyım. Özel sektör sendikacısıyım. Bir tane işveren çıksın, Özbek’e şunu şu yaptım desin, derhal bırakır, intihar ederim” diye tepki veriyor.
Lokomotif tamircisi
Son Ergenekon operasyonunda gözaltına alınan Özbek’in babası Nakşibendi tarikatı müritlerinden. 1940 doğumlu Özbek, Türkmen. 1968’de MKEK’de işçi yoklama memuru olarak çalışan Özbek, Alparslan Türkeş’e yakınlığıyla Kırıkkale MHP İlçe Başkanlığı’na seçildi. 1971’e kadar işçi olarak çalışan ve aynı yıl Kırıkkale Metal İşçileri Sendikası ikinci başkanlığına seçilen Özbek, dört yılda Türk Metal’in başkanlık koltuğuna oturdu.
Avrasya ‘tek başına’ kucakladı
Araştırmacı uzmanlara saf kan Türk olduğunu araştırttığı öne sürülen Özbek, SSCB’nin dağılmasıyla Türk Cumhuriyetleri başta olmak üzere Avrasya ülkeleriyle sendikal işbirliği şartları oluşturdu ve 1994’te Uluslar-arası Avrasya Metal İşçileri Federasyonu’nu kurdu. 21 ülke, 85 sendika ve 21 milyon üyesi bulunan federasyonun da başkanlığına da yine Özbek seçildi. Türk Metal’in internet sitesinde Özbek’in bu dönemine ilişkin “Özbek adeta devletin yapamadığını yapmış ve Avrasya’yı tek başına kucaklamıştır” ifadesi kullanıldı.
METVAK Vakfı
Özbek’in ‘hizmetleri’ bitmedi. Türk Metal ve MKEK yöneticileriyle bir de vakıf kurdu. Didim’deki Azot Sanayi Tesislerini satın alarak, ortak dinlenme tesisi açtı. MKEK daha sonra vakıf yönetiminden çekildi ve vakfın ismi Metal Sosyal Kültür ve Eğitim Vakfı (METVAK) olarak değiştirildi. Yönetimi çoğunlukla Özbek ailesinden oluşan vakıfın giderlerini ve personel maaşını Türk Metal kasasından ödediği iddia edildi. METVAK sık sık ‘Mehmetcikle El Ele’ kampanyalarına öncülük etti.
‘Paravan Özbek şirketi’
Mustafa Özbek hakkında Taraf’a yazılı bilgi gönderen Türk Metal eski Başkan Yardımcısı Mahmut Taşdemir, açıklamasına Özbek ile birlikte çalıştığı 1990 ile 2005 yılları için tüm metal işçilerinden özür dileyerek başlıyor.
Eski Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Taşdemir, METVAK’ın ‘paravan Özbek şirketi’ olduğunu öne sürdü. Taşdemir, vakıf giderlerinin Türk Metal’in kasasından ödendiğini, işçi aidatlarıyla alınan otellerin, yurtların, ART TV gibi taşınmazların vakfa devredildiğini, sendikanın taşınmazlarının bir çoğunun vakıf malı haline getirildiğini söyledi.
Özbek, 2004’te sendika bünyesinde TUSAM adlı Ulusal Güvenlik Stratejileri Araştırma Merkezi de kurdu. Sendika sitesinde TUSAM’ın, ülkenin dünya ülkeleri arasında tavizsiz ve daha etkin konumda yer alabilmesine katkıda bulunmayı amaçladığı kaydedildi.
Cumhuriyet gazetesi için dergi
TUSAM kapsamında Cumhuriyet gazetesi işbirliğiyle ‘Strateji Dergisi’ hazırlandı. Mahmut Taşdemir Özbek’in Cumhuriyet Gazetesiyle ilişkisine ilişkin şunları söyledi: “Özbek, TV kurmuştu. Türkçülük, Atatürkçülük, ülkücülük, Avrasya, Türk Sendikacılığının örnek lideriydi ama gazetesi yoktu. Flaş, cumhuriyeti savunan, ulusalcı, Atatürkçü gazete bulmalıydı. Ani kararla Cumhuriyet Gazetesinin Ankara temsilcisi Mustafa Balbay aracılığıyla İlhan Selçuk’la görüşmeler başladı. Bize cumhuriyet okuyun, pazartesi çıkan Cumhuriyet Eki bizim TUSAM’ın ekidir. Ekin yayın yönetmeni küçük oğlu Ahmet Oğuz Özbek. Bir gün ‘kral’ bizi makamına çağırdı. Şok açıklama: ‘Cumhuriyet Gazetesinin yüzde 30’unu satın alıyorum.’ Cumhuriyet’in bir vakıf kuruluşu oluşu ve eski tüfek ülkücülerin tepkisi sonucu satışta geri adım atmak zorunda kaldı.”
Taşdemir, Özbek’in, 2005’te Yörük ve Türkmen Federasyonu başkanı ve ‘Türkiye Türkmen Beyi’ ilan edilmesiyle ilgili de şu iddialarda bulundu: “Bahçeli yönetimindeki MHP’ye, muhalefet oluşturup Türk ırkına savunuculuğuna soyunmak için arayışa giren Özbek, Bahçeli’ye ters düşen eski tüfek ülkücülerin bir kısmını yanına alarak, Alparslan Türkeş’in mirasını konmak amacıyla konfederasyonu kurdu.” Özbek çalışmalarına ‘ulasalcı’ çizgisini de ekledi. Sendika sitesinde “Türkiye’nin artan iç ve dış sorunlarına çözüm bulmak ve toplumu ‘tepki toplumu’ haline getirmek amacıyla ‘dip dalgası’ şeklinde gelişen milliyetçi/ulusal oluşumları bir çatı örgütü altında birleştirmiş vatan, millet, devlet, bayrak ve Atatürk diyen bütün kişi, kurum ve kuruluşları bir araya getirerek ‘Türkiyem topluluğu’ adı altında sivil toplum örgütü kurdu” dendi. 55 ilde ve beş ilçede örgütlenen Türkiyem Topluluğu, 600 kadar sivil toplum örgütünü bünyesine kattı.
Mafya ile çalıştı
Taşdemir’in iddiaları bununla da kalmadı. Özbek’in birçok yolsuzluğa adının karıştığını, teşkilatlanma çalışmaları yürütürken mafya ile bağlantılı işlere girdiğini de iddia etti. Taşdemir, şunları aktardı: Federal Moğul teşkilatlanması sırasında, bölgede, ‘mafya’ olarak tanınan Hadi Özcan’a para ödenmiştir. Çolakoğlu Metalurji teşkilatlanmasında, Personel Müdürü Mustafa Türker’in çıkarı nedir? Marmara Bölgesinde, hangi işyerlerinin işkolu değiştirilerek, Türk Metal yetkili sendika olmuştur? Petrol İş Sendikası bu işkolu değişikliğinin, kaçını dava konusu yapmıştır. İzmit Çelik Halat, Türk Kablo, Çelik Sanayi, Erkunt Döküm 2004-2005 yılları içinde, Bursa da teşkilatlanmalardaki olayların, perde arkasında, hangi güçler vardır? MESS ile Türk Metal arasındaki, uzlaşmacı sendikacılığın bedeli nedir? 2005 yılında İzmit’te kurulu Çolakoğlu ve Federal Moğul teşkilatlanması örnekleri çok çarpıcıdır. Mafya dahi bu teşkilatlanmadan yasasız çıkar sağlamıştır.”
Her siyasi lidere göz kırptı
Mahmut Taşdemir, Özbek’in siyasi hayatının Türkeş’e hayranlığıyla başladığını anlatarak, siyasi sürecine ilişkin ise şu verdi: “Kırıkkale MHP Gençlik Kolları İlçe Yönetim Kurulu Üyeliği, İlçe Başkanlığı görevlerinde bulundu. 1970’lerde yurt genelinde komanda eğitimi MHP’nin en önemli parçalarından biriydi. 1980 öncesi ve Alpaslan Türkeş’in vefatına kadar, Türk-İş içinde, komanda Mustafa olarak isim yaptı. TARİŞ olaylarına militanlar gönderdi. Türkeş’in ölümünden sonra, Devlet Bahçeli ile bir süre dirsek teması devam etti. İlerleyen dönemde, Bahçeli’nin muhaliflerinin saflarına geçerek, muhalefete başladı. 1980 ihtilalı yönetiminde, Turgut Özal ile işbirliğine girdi.1983 seçimlerinde sendika Avukatı Alpaslan Pehlivanlı’yı milletvekili seçtirdi. Sonra Süleyman Demirel’le yakınlık kurdu. Genel Teşkilatlanma Sekreteri Abdurrahman Ünlü ile sendika Avukatı Sadık Avundukoğlu’nu 1991’de milletvekili seçtirdi. Derken, Tansu Çiller, Muhsin Yazıcıoğlu ile seçime girmenin pazarlığına soyundu. Sendika Genel Merkezinde toplan tılar yaptı. Ön koşul, oğlu Haydar Özbek’in milletvekili olmasıydı. Yazıcıoğlu uzlaşmaya yanaşmadığı için birlikten ayrıldı. Ecevit’in Başbakan olduğu dönemlere girildi. Ecevit’i yermeye başladı. MHP’de Mehmet Ağar dönemi başlamıştı. Emniyet Genel Müdürü iken Mehmet Ağar’la yakınlığı vardı. Bunu kullanarak, danışmanı eski Gazi Üniversitesi Rektörü ülkücü Kamil Turan’ı DYP Genel Sekreteri yaptırdı.”
Ulusalcılığı ve Ergenekon ayağı
Taşdemir’in Özbek ile ilgili iddialara Ergenekon’a kadar gidiyor. Taşdemir Özbek’in ulusalcı ve Ergenekon ayağına yönelik ise şu iddialarda bulunuyor: “Ülkücü Mustafa Özbek’i 6 trilyona varan aidat gelirleri imparator yapmıştı. ART TV, Avrasya Metal İşçileri Federasyonu, Türk Boyları Federasyonu, TUSAM Araştırma Merkezi, MET-VAK Vakfı kurucusu, Atatürk Cumhuriyetini koruma kollama akımının içinde yer almalı idi. Rauf Denktaş’ın Kıbrıs savunucusu, Kuzey Kıbrıs Türk Devleti, PKK terörü, irtica tehlikesi, AB muhalefeti Özbek’in öz gündemi olmuştu. Türkiyem Topluluğu kurucu olmalı, emekli askerlerle iç içe olmalı. Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün ile diyalog içinde olmalı. Mehmet Ağar emniyetten, eski dostu Baykal, İlhan Selçuk gibi ulusalcı, sosyal demokratlarla yan yana görünmeliydi. Ulusalcılara destek veriyor, finansman sağlıyor, Atatürk ilkelerini korumada bir avuç tuzu biberi olmalıydı.
Ergenekon’un imparatoru
Bugün Ergenekon dosyasındaki iddianamede adı geçen kişilerle, her fırsatta beraber görünmüş, maddi ve manevi destek sağladığı kanısındayım. Ancak nasıl bir iddianamedir ki imparatorun bu iddianamede ismi yoktur. Şahsi görüşüm bu iddianamede adı geçen kişi ve şahıslar, gerçek devlete karşı bir oluşum içinde iseler, neden başaktör Mustafa Özbek yoktur? Bu bir siyasi hesaplaşma ise, yazık bu devlete ve yöneten bu günkü kadrolara. Ergenekon bir suç örgütü ise, gerçek suçlular dışarıda (imparator). Siyasi iktidarın yapay gündem oluşturarak sindirme operasyonu ise örgütsüz, işsiz, eğitimsiz, sağlıksız, adaletsiz bir Türk halkına ihanet yapılıyor. Sivil toplum örgütlerinin, çıkar müessesesi haline geldiği bir toplumun, hıçkıran gözyaşlarında boğulup giderseniz, ben ne Ergenekoncuyum, ne irticacı, ne de ırkçıyım.”
‘Oteller işçinin geleceği için’
Bünyesinde Ankara Büyük Anadolu Hoteli, KKTC’de Asil Nadir’den satın alınan Grand Avrasya Oteli ve Antalya Oteli olmak üzere üç otel bulunduran Türk Metal, Kırıkkale ve Dinar’da birer ilkögretim okulu, öğrenci yurdu ve huzur evi ile yurtiçi ve yurtdışından gelen misafirleri için işçi evleri yaptı. Türk Metal’in internet sitesine göre, sendika bünyesinde biri Pendik’te olmak üzere İstanbul’da iki, Manisa, İzmir ve Eskişehir’de bir tane sosyal tesis bulunuyor. Sendika ayrıca Ankara’da bir binayı restore ederek dersane olarak kullanıma açarken, Mustafa ÖZBEK Eğitim, Kültür, Dinlenme, Spor Kompleksi’nin önemli bir bölümünü oluşturan Büyük Anadolu Hoteli’ni 2001’de Ankara’da hizmete açtı. 1 milyar doları aşkın yatırım olduğu öne sürülen sendikaya göre otellerden sağlanan nakit akışı senidka üyelerinin gelecek sigortası.
Başkanın serveti dudak uçuklattı
Ergenekon Örgütü’nün finansörlerinden olduğu iddia edilen Türk Metal İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek’in gözaltına alınması dikkatleri Özbek’in dudak uçuklatan malvarlığına çevirdi. Özbek’e ait olduğu öne sürülen malvarlığı şöyle:
◆ Çankaya’da 2 apartman
◆ Kuşadası’nda villa
◆ Ankara’da 12 dönümlük arazi üzerinde havuzlu villa
◆ Ankara Çubuk yolunda Metal Kooperatifi’nde bulunan dubleks villa
◆ Ankara Keçiören’de 2 daire
◆ Ankara Bahçelievler’de 2 daire
◆ Ankara Bilkent’te villa
◆ Ankara ODTÜ Kooperatifi’nde hisse
◆ Ankara Gazi Üniversitesi Kooperatifi’nde dubleks villa
◆ Bursa’da ultla lüks bir daire
◆ Kırıkkale’de 5 katlı, 10 daireli apartman (Burada, Orman İşletme Müdürlüğü kiracı olarak oturuyor)
◆ İzmir’de kooperatif hissesi
◆ Kırıkkale’de 40 dönüm arazi
◆ Ankara OSTİM’de tüp gaz dolum tesisi
◆ Kendisine ait bir jeep, eşi ve çocuklarına ait 4 otomobil
◆ Ankara Beysukent’te 4 katlı villa
◆ Ankara Beysukent’te villa
◆ Ankara Çayyolu’nda kooperatif hissesi
◆ Çubuk’ta havuzlu çiftlik
◆ Özbek’in Kıbrıs’taki mallarının haddi hesabı yok.
◆ Kıbrıs-Girne Çatalköy’de 15 dönüm arazi üzerinde 2 villa
◆ Kıbrıs-Girne Karaoğlu Mahallesi’nde daire
◆ Kıbrıs Ozanköy’de 15 dönüm arazi
◆ Yukarı Girne’de 1 daire
◆ Küçükkaymaklı’da 1 daire
◆ Kızılbaş Organize Sanayi’de Tekstil fabrikası
◆ Kıbrıs’ın en lüks semtinde 15 daire
◆ Tarla, arsa, bahçeli bir ev ve değerli ağaçlar vb.
aslında bu mal ile işveren sendikası üyesi olması gerekir
gelin görün ki memleketim de sağımlık inek çok, neden hollandandan getirtiyoruz anlamam ki
BeğenBeğen
Sen yanlış anlamışsın meseleyi VB Kardeşim. Parayı sevdiklerinden diil. “Proleter devrimin başarısı için önce burjuvayı içerden tanımak lazım” da ondan. Hem bu kumarhaneler, 5 yıldızlı oteller bir kanı kıpkırmızı emekçi yerine bir kanı-karışık kapitalistin olsa daha mı iyi olurdu?
BeğenBeğen
bende çalışmak istiyorum ismim ahmet numaram 05432739165 her işi yaparım email:psx_Ahmet@hotmail.com
BeğenBeğen
aslında bu devirde kolay ve çok para kazanmak için ya milliyetçi olmak ya da ülkücü olmak gerek ya da bunları ezmek gerek ben her zaman 2. seçeneği seçiyorum
BeğenBeğen
tek yol devrim tek yol sosyalizm
BeğenBeğen